Borsa Tiyatro Sahnesi: Pump and Dump Show

0
733

“Şirketin adı, Aerotyne International. Bu, Ortabatı’da faaliyet gösteren ve hem askeri hem de sivil uygulamalarda büyük potansiyele sahip bir sonraki nesil radar dedektörleri için bekleyen bir patent onayı bulunan ileri teknolojiye sahip bir firma. Şu anda, John, hisse senedi borsa dışı 10 centten işlem görüyor. Bu arada, John, analistlerimiz bunun çok daha yükseğe çıkabileceğini öngörüyor. Yalnızca 6.000 dolarlık bir yatırım ile karınız 60.000 dolara kadar çıkabilir!”

Hollywood’a Taşınan Borsa Kurdu

Hiç şüphesiz başrollerini Leonardo DiCaprio ve Margot Robbie’nin oynadığı Wall Street’in karanlık yüzünün anlatıldığı The Wolf of Wall Street filmini çok kişi seyretmiştir. Filmde servetini borsa manipulasyonlarından yapan Belfort’un lüks hayatı, çılgın partileri ve karanlık tarafı adeta bir gözler önüne serilir. Evet, bu bir Hollywood filmi ama Belfort’un hikayesi gerçekte binlerce yatırımcının da trajedisidir aynı zamanda.

Maalesef surreal negatif faiz döneminde parasını korumak isteyen bir çok yatırımcı 2022-2023 yılları arasında borsaya hucum etti ve çoğunun akıbetleri Wall Street Kurdu Belfort’un kurbanlarından farkı olmadı. İşin kötüsü fiyatları şişirilmiş belki yüzlerce hissede takılı kaldılar. Adeta kendi araflarını yaşıyorlar. Olayın dinamiğini büzim piyasadaki hikayeler yerine Belfort’un hikayesi üzerinden anlatmak gereksşz spekülasyonlara girmemek bakımından daha isabetli bir tercih olacak. Belfort’un hikayesini okuyan ya da bilen herkes bizde de neyin be olduğunu kolaylıkla görebilir

Belfort’un hikayesine başlamadan önce şu pompala ve boşalt grafiğini buraya koyalım (borsada son 1 senede bu grafiktekine benzer yapıyı gösteren yüzden fazla hisse grafiğini bulmak şaşırtıcı olmayacaktır.

Borsanın Kötü Çocuğu Jordan Belfort ve Wall Street’in En Büyük Aldatmacası

Wall Street’te kimsenin pek de seslendirmek istemediği bazı gerçekler vardır. Paranın, açgözlülüğün, dolandırıcılığın ve sonsuz zaferlerin iç içe geçtiği, maskelerin altındaki karanlık oyunlar. İşte tam bu dünyanın merkezinde, sahneye bir isim çıkıyor: Jordan Belfort. Borsa dünyasında hızla yükselen, daha da hızlı düşen bir adam. Herkesin sorması gereken soru Wall Street’in kötü çocuğu nasıl servet kazandı, kitleleri nasıl manipüle etti ve sonunda nasıl yakayı ele verdi?

Borsa Tiyatro Sahnesi: Pump and Dump Show Başlıyor

Bir borsa işlemiyle ilk defa karşılaştığınızda, genelde iki seçenek vardır: Ya bir şeyin değer kazanacağına inanırsınız ya da kaybedeceğine. Ama Jordan Belfort? O üçüncü bir seçeneği yarattı: Sahte umutlar satmak. (tanıdık geldi mi aşırı büyüme hikayelerinin pompalanmasıyla bizde çıkan yan hisseler)

Yani, Pump and Dump.

Şöyle düşünün: Elinizde düşük değerli, kimsenin yüzüne bile bakmayacağı hisseler var. Hisselerin, tıpkı mahalledeki küçük restoran gibi, “potansiyel” taşıdığına herkesi ikna ediyorsunuz. Ardından, bu hisselere dair tatlı yalanlar yayılıyor; öyle ki insanlar “Bunu şimdi almazsam çok şey kaçırırım!” diye düşünüyor. Fiyatlar uçuyor. O noktada Belfort ve ekibi çekiliyor, ama yatırımcılar? Onlar hisseleri kucaklamış halde, zararın ortasında kalıyor. İşte Jordan Belfort’un Wall Street’teki dansının ilk adımı bu.

Peki, neden herkes bu oyuna düştü?

Çünkü insanlar zaten böyle hikayelere bayılır: Büyük kazançlar, küçük hisse senetleri, bir gecede milyoner olan insanlar. Belfort bu rüyayı satmayı çok iyi biliyordu. Sonuç? Kendi ceplerine yüz milyonlar, yatırımcılara ise devasa kayıplar.

Stratton Oakmont: Dolandırıcılığın Kalbi
Jordan Belfort’un imparatorluğu, Stratton Oakmont adını verdiği bir şirketle özdeşleşir. Ama bu imparatorluk, altın değil, çürük bir zemin üzerine kurulmuştu. Şirketin özü, yatırımcıları kandırmaktan ibaretti. Yatırımcıları arayıp “Hisseler uçacak, şimdi alırsanız zengin olacaksınız!” diye ikna etmek, borsada bir tür yankı odası yaratmak… Ve sonra? Belfort ekibi hisseleri satıp kaçarken, yatırımcılar zararı sineye çekiyordu.
Belfort’un başarı formülü şuydu: Önce piyasada hiçbir itibarı olmayan penny stock’ları, göz boyayan vaatlerle piyasaya sunuyordu. Ardından devasa komisyonlar üzerinden kazanırken, yatırımcılar ellerindeki değersiz hisselerle baş başa kalıyordu. Bu iş modeli, klasik bir “kazan-kaybet” oyunu gibiydi. Fakat, kazanan tarafın Belfort ve ekibi olduğunu söylemeye gerek bile yok.

Büyük Final: SEC Sahneye Giriyor
Her hikayede olduğu gibi, bu hikayede de kötü adam eninde sonunda yakalanır. 1996 yılında, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Stratton Oakmont’un kapısına dayandı. Belfort ve ekibi artık fazla ileri gitmişti. SEC, şirketi kapattı, Belfort’a 110 milyon dolar tazminat cezası kesti. Fakat işin ilginç yanı, bu paranın sadece küçük bir kısmını ödeyebildi. Ne de olsa, paranın büyük bir kısmı çoktan offshore hesaplarına gitmişti.

Ama ceza burada bitmedi. Belfort, 1999 yılında dolandırıcılıktan yargılandı ve 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Wall Street’in ironisidir ki, hapis cezası sadece 22 ay sürdü. İşbirliği yaparak FBI’a yardım eden Belfort, cezasını kısalttı ve çıktıktan sonra hikayesini yazdı.

Sonuç? Bir dolandırıcılık kariyerini, kitap anlaşmaları ve konuşmalarla yepyeni bir kazanç modeline dönüştürdü. Ne diyelim, insan gerçekten hayret ediyor.
Wall Street’in Gerçek Kurtları
Jordan Belfort’un hikayesi, Wall Street’in cazibesinin arkasında yatan acımasız gerçekleri gözler önüne seriyor. Bu hikaye, sadece bir adamın zengin olma hırsıyla başkalarını nasıl dolandırdığını anlatmıyor. Aynı zamanda finans dünyasında “çok güzel” olan her fırsatın ne kadar tehlikeli olabileceğini de gösteriyor.

Belfort’un serveti çalınan umutlardan ibaretti. Ve sonuçta, yakayı ele verdiğinde Wall Street için bir ders niteliği taşıdı. Bugün hala yatırım dünyasında büyük kazanç hayalleri peşinde koşanlar için onun hikayesi, dikkat edilmesi gereken bir uyarı niteliğinde.

Borsanın Kurtları her zaman etrafta olacak. Ama önemli olan, onlardan ne kadar ders çıkardığımız.

Öte yandan insanlarda kısa yoldan zengin olmak isteği oldukça roket emojileri, telegram kanallari ve sosyal medya influencerları ile tuzağa her zaman kurbanlar var olmaya devam edecek

Bir defa kandırılırsan karşındakinin ayıbı, ikinci defa kandırılırsan kendi ayıbın

Ve bir dilek;

SPK’nın da benzer şekilde “BIST kurtlarını yakaladığı” gunleri en kısa zamanda gorelim

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz