- TCMB, Türkiye’deki madenlerde üretilen altınların alımını geçici olarak durdurdu.
- Karar, iç piyasada arz artışı yaratarak fiyat makasını daraltabilir.
- Sektör temsilcilerine göre 2–3 ay sürebilecek teknik bir ara sonrası alımlar yeniden başlayabilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), uzun süredir sürdürdüğü yerli altın alım programına geçici olarak ara verdi. Banka, madenlerde üretilen altınların alımını durdurduğunu açıklamasa da sektör kaynakları kararın doğrulandığını bildirdi. Bu adımla birlikte yılda ortalama 40 ton civarında üretilen yerli altının doğrudan piyasaya sürülmesi bekleniyor.
Fiyat farkını kapatma hamlesi
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, kararın “altında fiyat farkını azaltma” hedefiyle alındığını belirtti. Yılmaz’a göre TCMB, rezervlerden altın vermek yerine iç üretimin doğrudan piyasaya yönlendirilmesini sağlayarak hem fiyat makasının daralmasını hem de aracılık maliyetlerinin düşmesini hedefliyor. Yılmaz, “4,5–5 yıldır sürekli alım vardı, bu dönemde 2–3 ay sürebilecek geçici bir ara görüyoruz, sonrasında yeniden alımlar başlayacaktır,” dedi.
Likidite ve ithalat dengesi etkisi
TCMB eski kıdemli ekonomisti Dr. Ali Çufadar ise kararın makroekonomik açıdan iki yönlü etkisine dikkat çekti. Merkez Bankası’nın altın alımlarının, piyasaya sağladığı TL likiditesi üzerinden para arzını ve kuru etkilediğini belirten Çufadar, durdurma kararının ithalat kotası uygulamalarıyla çelişmeyeceğini ancak kısa vadede rezerv artış hızını yavaşlatabileceğini ifade etti.
Ne anlama geliyor?
TCMB’nin son yıllarda uyguladığı altın alım modeli, rezerv çeşitlendirmesi ve finansal istikrar açısından kritik bir araçtı. Ancak iç piyasada gram altın ile uluslararası fiyatlar arasındaki farkın açılması, bu alımların fiyat istikrarı üzerindeki etkisini tartışmalı hâle getirmişti.
Yeni dönemde madenlerden çıkan altının serbest piyasaya yönlendirilmesiyle,
- Fiyat farkının azalması,
- İç piyasadaki arzın artması,
- Kuyumculuk sektöründe likiditenin güçlenmesi bekleniyor.
TCMB’nin bu kararı, hem rezerv yönetimi hem de iç fiyat dengesi açısından bir “kalibrasyon hamlesi” olarak değerlendiriliyor. Ancak piyasalar, bu geçici aranın kalıcıya dönüşüp dönüşmeyeceğini yakından izleyecek.

