• İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefet ve kara para aklama suçlamalarıyla Hat Holding A.Ş. ve Investco Holding A.Ş.’nin malvarlıklarına el konulduğunu açıkladı.
• İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla iki holdinge Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.
• Başsavcılık, şirketlerin mali tabloları manipüle ettiği, sahte KAP açıklamalarıyla piyasa hareketlerini yönlendirdiği ve ekonomik güveni sarstığı iddiasını duyurdu.
SPK ve kara para soruşturmasında kritik adım
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefet ve suçtan elde edilen gelirleri aklama iddialarına ilişkin yürüttüğü kapsamlı soruşturma, Türkiye finans piyasalarının son dönemdeki en ciddi kayyum adımlarından birine dönüştü.
Başsavcılık açıklamasına göre, Hat Holding A.Ş. ve Investco Holding A.Ş.’nin tüm malvarlıklarına el konuldu. Her iki şirkete de, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 04.11.2025 tarihli kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.
Manipülasyon, sahte KAP beyanı ve örgütlü yapı iddiası
Soruşturma dosyasında, şüpheliler Nihat Özçelik ve diğer isimlerin “Sermaye Piyasası Kanunu’na Muhalefet, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” ve “Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama” suçlarını işledikleri iddia ediliyor.
Savcılık açıklamasında, şirketlerin:
- Mali tabloları manipüle ettiği,
- Asılsız KAP beyanlarıyla piyasa hareketlerini kontrol ettiği,
- Koordineli şekilde fiyat yükseltici ve düşürücü işlemler yaptığı,
- Bağlantısız kişileri bir araya getirip kamu güveni algısı yaratmaya çalıştığı,
- Önceki yaptırımları gizlemek için saygın bir kurumsal imaj oluşturduğu,
belirtiliyor.
Bu yöntemlerle kamusal ekonomik güvenin sarsıldığı ve haksız kazançların farklı işlemlerle aklandığı iddia ediliyor.
TMSF devrede: yatırımcı koruması öncelikli
Hakimlik kararıyla TMSF’nin kayyum olarak atanması, bireysel yatırımcıların korunması ve mali kayıtların muhafazası amacıyla alındı. El konulan payların yönetimi, TMSF denetiminde yürütülecek.
Soruşturmanın, çok yönlü ve gizlilik esasına dayalı biçimde sürdüğü belirtildi.
Piyasalar açısından önemi
Bu gelişme, hem sermaye piyasası denetimlerinde artan sıkılığı hem de kurumsal manipülasyonlara karşı yargı refleksinin hızlandığını gösteriyor. Özellikle haksız fiyat hareketleri, sahte beyanlar ve kurumsal itibarı istismar eden işlemler üzerinde daha sıkı bir denetim döneminin başladığı değerlendiriliyor.
Borsa çevrelerinde kararın, yatırımcı güvenini koruma ve piyasa disiplinini yeniden tesis etme açısından kritik bir adım olduğu yorumları yapılıyor.

