🏛️ Suçlama: Zincirleme Resmi Belgede Sahtecilik
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, görevden uzaklaştırılan ve tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında bu sabah tüm iddiaları içeren 20 sayfalık iddianameyi Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İmamoğlu, iptal edilmiş diplomasını kullanmak suretiyle “zincirleme resmi belgede sahtecilik” suçu işlediği gerekçesiyle, 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis ve siyasi yasakla yargılanacak.
⚖️ Suçlama Detayları
- Savcılığa göre, İmamoğlu’nun 2014–2024 yılları arasında yaptığı “usulsüz yatay geçiş” işlemiyle diplomasını iptal ettirdiği, bu yetkisiz belgeyi yüksek lisans başvuruları, askerlik işlemleri ve seçim süreçlerinde kullandığı iddia ediliyor.
- İddianamenin dayandığı deliller arasında YÖK ve İstanbul Üniversitesi raporları, seçim kurulunun yazıları ve tanık ifadeleri yer alıyor.
📌 Siyasi Boyut ve Tepkiler
- Savcılık, mahkûmiyet halinde İmamoğlu’na siyasi yasak uygulanmasını ve belgeler üzerindeki sahte işlem nedeniyle müsadere kararını da talep ediyor.
- CHP Grup Başkanvekili, iddiaları “kumpas” olarak nitelendirerek “sahte olan diploma değil, adalet” eleştirisinde bulundu.
📊 BS Ekonomi Perspektifi
- Siyasi Risk ve Piyasa Yansımaları
- Kritik başarıya sahip İstanbul gibi bir büyükşehirde liderin bu şekilde yargılanması, siyasi belirsizlik ve hukuk güvenilirliği algısına olumsuz etki edebilir.
- Yabancı yatırımcıya bakış ve kurumsal itibar zedelenebilir.
- Yerel Yönetimler & Kurumsal Denge
- İddianamenin “zincirleme” biçimde belgede sahtecilik suçunu ele alması, belediyecilik pratiğinde belge yönetiminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.
- Belediye projelerinde şeffaflık, dokümantasyon ve yasal denetim zincirlerinin güçlendirilmesi önem kazanacak.
- Seçim Hazırlıkları ve Siyasi Gelecek
- İmamoğlu’nun CHP içindeki cumhurbaşkanlığı adaylığı süreci bu iddialar nedeniyle doğrudan etkilenebilir.
- Eğer siyasi yasak gündeme gelirse, 2025-26 dönemi yerel ve genel seçimler açısından önemli bazı isimler sahne dışı kalabilir.
🕵️♂️ Sonuç: İmamoğlu’nun diploması üzerinden sahtecilik ve siyasi yasak talebi, yalnızca bir hukuk vakası değil; aynı zamanda siyasi dengeleri, yatırım ortamını ve yerel yönetim modellerini etkileyebilecek bir kırılma potansiyeli taşıyor. Ekonomi, siyaset ve hukuk iç içe geçmiş bu durum, önümüzdeki haftalarda dikkatle izlenmeli.