• TİM İhracat Talep Endeksi ağustosta 100,2 puanla uzun dönem ortalamasının altında kalarak tarihin en düşük seviyelerine geriledi.
• Pazar Dayanıklılık Endeksi de 100,3 puanla aylık bazda %0,8 düştü; küresel riskler ve zayıf talep dayanıklılığı sınırladı.
• Enflasyondaki iyileşmeye rağmen işsizlik, güven endeksleri ve sanayi üretimindeki bozulma ihracat talebini aşağı çekti.
Talep Endeksinde Tarihi Zayıflık
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı İhracat Pazar Monitörü verilerine göre, ağustos ayında ihracat talep koşulları ciddi zayıflık sinyali verdi. İhracat Talep Endeksi 100,2 puan olarak kaydedildi. Bu seviye, uzun dönem ortalamasının altında kalarak tarihin en düşük değerlerinden biri oldu. Endeks, aylık bazda %1,7, yıllık bazda ise %1,5 artış kaydetmesine rağmen toparlanma işaretleri yetersiz kaldı.
TİM, söz konusu zayıflığın özellikle işsizlik oranındaki artış, tüketici ve iş güveni kayıpları ile sanayi üretimindeki gerilemeden kaynaklandığını belirtti. Enflasyonda kısmi iyileşme görülse de, talep tarafındaki kırılganlık ihracat beklentilerini baskıladı.
Pazar Dayanıklılığı Zayıfladı
Uzun ve kısa vadeli ekonomik, sosyal ve politik göstergeler üzerinden hesaplanan Pazar Dayanıklılık Endeksi ise ağustosta 100,3 puan seviyesinde gerçekleşti. Endeks aylık bazda %0,8 geriledi, geçen yılın aynı dönemine göre ise %0,8 artış gösterdi. Ancak küresel jeopolitik risklerdeki yükseliş ve talep endeksindeki zayıflık, ihracat pazarlarının risklere karşı dayanıklılığını azalttı.
Dayanıklılık Endeksi’nin uzun dönem ortalamasına yaklaşması, ihracat pazarlarının dış şoklara karşı daha kırılgan hale geldiğine işaret ediyor.
Küresel ve Yerel Risklerin Baskısı
Ağustos sonuçları, Türkiye’nin ihracat performansının sadece iç göstergelerden değil, küresel risk ortamından da etkilendiğini ortaya koyuyor. Jeopolitik tansiyonlardaki kısmi artış, talep daralması ve güven endekslerindeki zayıflama, pazarların dayanıklılığını törpülüyor.
Özetle, TİM verileri, Türkiye ihracatının kritik pazarlarında “tarihsel dip seviyeye yakın” talep dinamikleriyle karşı karşıya olduğunu ve risk faktörlerinin ihracatçı üzerindeki baskısını artırdığını gösteriyor.