Uluslararası sistemin geleceği konusunda önde gelen bir yayın olan Geopolitics Futures’un Kurucusu ve Başkanı George Friedman ile yaptığımız röportajı derledik.
Soru: Önümüzdeki dönemde ABD ye ve ABD-Türkiye ilişkisine dair beklentileriniz neler?
Türkiye hala darbe girişiminin etkilerini azaltmaya çalışıyor: laik ile dindar arasındaki ilişki halen oturmuş değil ve bu şekilde sonsuza kadar devam edemez, istikrarlı bir noktada buluşmalı. Türkiye’nin 20 yıl öncesindeki durumuna geri dönmeyeceğine eminim ancak tahmin edilebilir bir forma ve aynı şekilde tahmin edilebilir bir politika oyuncusu olmasını umut ediyorum. Türkiye’nin Rusya ve İran ile taktiksel çıkarları bulunuyor ancak gerçek şu ki İran ve Rusya Türkiye’ye çok yakınlar. Türkiye ve ABD körfez savaşı döneminde çok yakınlardı ve müttefiklerdi çünkü Türkiye ABD ile ortak çıkarları olduğunu biliyordu. ABD ise Türkiye’yi işgal etmekle, İstanbul boğazını kontrol altına almakla ilgilenmedi. Tüm bunlara dayanarak Türkiye farklılıklar ve meseleleri ayırt edebilmeli. Türkiye önemli bir bölgesel güç. Sadece iç politik meselelere cevap veren bir ülke değil sınır meselesi var: Türkiye gücünü Karadeniz’e, Arap dünyasına, Balkanlara karşı nasıl kullanacak? Samimiyetle söylüyorum şu an Türkiye dünyanın kafasını karıştırıyor.
Soru: Ancak sanırım ABD de şu anda dünyanın kafasını karıştırıyor. Peki ABD için sırada ne var? Herkes Başkan Trump’ın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyor.
Trump’ı unutun, her başkan aynı soruyu sorardı: “Neden Orta-Doğu’dayız? Tam olarak ne elde etmeyi umuyoruz? Bunları elde edebilecek kaynaklarımız var mı?”. Orta-Doğu’ya 17 yıl önce travmatik bir olayın ardından girdik, ulaşılabilir hedeflerimiz vardı ve bu dahil olduğumuz bir kuşaktı. Dolayısıyla şu soru geliyor: Suriye’ye olan ilgimiz nedir? Türkiye’nin Suriye ile olan ilgisini anlıyoruz, İsrail’in Suriye ile ilgisini anlıyoruz. Bizim sebebimiz ne? Dış politikamızı yeniden boyutlandırmaya çalışıyoruz. ABD’nin şu an Kuzey Kore’den Atlantik Okyanusuna kadar çözmek zorunda olduğu sorunlar var. Ancak çoğu durum bizimle doğrudan ilişkili değil. Suriye konusunda mesela Türkiye’nin desteği olmazsa amaç ne o zaman? Suriye’nin geleceği benim yaşantımı ve vergilerimi belirlemez. Suriye’nin geleceği Türkiye’nin yaşam biçimini etkileyebilir.
Soru: Türkiye’nin 20 yıl öncesi gibi olmayacağını söylemiştiniz. Türkiye’nin, İran’ın hala bir süper güç olabileceğine inanıyor musunuz? Türkiye’nin Rusya-İran ve ABD arasında dengeleri kurabilecek mi?
Süper güç olmayacak. Süper güç küresel olarak nükleer güç demek. Büyük bölgesel güç demek daha doğru. Bu en önemli bölgesel güç tüm bölgeyi kızdırıyor.
Türkiye ABD-Rusya, ABD-İran meselelerini idare edebilir mi? Evet, yapmalı. Başka seçeneği yok. Çünkü aksi durum felaket getirebilir. Şunu anlamalıyız, Rusya güçsüz, finansal krizle uğraşıyor ve Suriye’deki varlığıyla Esad’ı korumaktan başka Rus halkının refahına yönelik bir sonuç ortaya çıkarmayacak. ABD’nin bölgedeki varlığı kısmen Türklere bağlı. Eğer Türklerin Suriye’ye ilgisi net olduğu sürece ABD Türkiye ile ittifak yapacaktır ancak şu anda Türkiye Esad’a karşı bir tutum sergilerken aynı zamanda Esad’ın savunan Rusya ve İran’ı destekliyor. Türkiye güçler arasında çözüm bulmak için çabalıyor ancak ABD süper güç olmasına rağmen her yerde olamaz ve olmamalı. Benzer sorunlarımız var.
Soru: Küresel ekonominin toparlandığı beklentilerine karşılık stagflasyon beklentilerini güçlü şekilde dile getirenler de var. ABD, Rusya, Türkiye’nin sorunları var ancak ABD hızlı büyüme kaydetti. Ne bekliyorsunuz?
Dünyada gerektiğinden fazla endüstriyel bölgeler oluştu. Ürettikleri malları pazarlayacak yeterli iç pazarları olmadığı için bu ülkeler ürettiklerini ihraç etmek zorundalar. Çin’in sorunu güçlü bir ihracat ülkesi olması. Stagflasyon olursa müşteriler almayı durdurabilirler. GSYH’sinin %15’ine sahip ihracat performansı ile Almanya da benzer sorun yaşıyor. Rusya Çin’e petrol satmakta zorlanıyor. ABD’nin güçlü petrol üretimi diğer petrol ihracatçı ülkeleri zorluyor. ABD, GSYH’sinin %12’sini ihraç ediyor. Bunun yarısı NAFTA ülkelerine gidiyor. Dolayısıyla ekonomik açıdan güvensiz bir ortam var. Petrol fiyatları keskin düşmedikçe Rusya’nın Suriye’de olmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Petrol fiyatlarındaki düşüş iç siyasi problemleri getirmektedir. Rusya Suriye’de olmakla hala güç sahibi olduğunu göstermeye çalışıyor. Ülkeler kendi sorunlarını telafi etmek için bu tür çözümlere başvuruyorlar. Türkiye’nin de diğer sorunları yanında içsel olarak ekonomik sorunları var. Mesele bunun Suriye ile nasıl kesiştiği sorunu gerçekten büyük oyunculara geliyor. Ekonomik kriz yaşanan dönemde az veya çok ne kadar agresif olunuyor? Tarihsel olarak baktığımızda cevap ekonomik krizin ne kadar büyük olduğuyla alakalı.
Soru: ABD ve Türkiye arasında sert bir savaş bekliyor musunuz?
Yakın zamanda hayır. Kesinlikle şimdi değil. İki ülkenin daha da yakınlaşmasını bekliyorum, tabi ki birbirlerini sevdiklerinden değil fakat ortak çıkarlarımız olduğu için. Dünya geneline baktığımızda, Orta Doğu’da bir kaos yaşanıyor, Rusların ne yapacağı öngörülemiyor, Avrupa Birliği başarısızlığa uğruyor. ABD ve Türkiye’nin bölgedeki istikrar açısından ortak çıkarları var. Bu süreci beraber atlatmalıyız.