- Ekonomik güven endeksi Temmuz’daki 97,9’dan Ağustos’ta 98’e yükseldi.
- Hizmet, perakende ve inşaat sektörlerindeki toparlanma endekse katkı verdi.
- Ancak 100’ün altında kalması, güvenin hâlâ zayıf olduğunu gösteriyor.
Türkiye ekonomisinin nabzını tutan ekonomik güven endeksi, Ağustos ayında sınırlı bir artış göstererek 97,9’dan 98 seviyesine çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı veriler, bu yükselişin temelinde hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde gözlenen iyileşme olduğunu ortaya koyuyor. Analistler, rakamın psikolojik eşik olan 100’ün altında kalmaya devam etmesini ise güven algısındaki kırılganlığın sürdüğüne işaret olarak değerlendiriyor.
Sektörlerin Katkısı
Hizmet sektöründe yaz aylarının turizm etkisiyle hareketlilik artarken, perakende ticarette iç talebin görece canlı kalması endekse destek oldu. İnşaat tarafında ise kentsel dönüşüm projeleri ve kamu destekli altyapı yatırımlarının katkısı dikkat çekti. Buna karşın, sanayi sektöründe belirsizliklerin ve ihracat pazarlarındaki yavaşlamanın yarattığı baskılar endeksin yükselişini sınırladı.
Analistlerin Yorumu
Ekonomi çevreleri, bu artışın “iyimserlik sinyali” olmakla birlikte güçlü bir toparlanmaya işaret etmediğini vurguluyor. 100 seviyesinin altında seyreden endeks, hanehalkı ve reel sektör güveninin hâlâ kırılgan olduğunu gösteriyor. Özellikle yüksek faiz ortamı, kurdaki dalgalanma ve tüketici enflasyonunun etkileri ekonomideki güvenin sınırlı kalmasına neden oluyor.
Analistler ayrıca, ekonomik güven endeksindeki bu kısmi yükselişi finansal istikrarı koruma çabaları ve sıkı para politikasının piyasalar üzerindeki güven artırıcı etkisiyle ilişkilendiriyor. Ancak tüketici güveninde kalıcı bir toparlanma için enflasyonun gerilemesi ve gelirlerdeki iyileşmenin kritik olduğunun altını çiziyorlar.
Piyasa Perspektifi
Yatırımcılar açısından güven endeksindeki gelişmeler, ekonomik aktivitenin yönüne dair önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Endeksin 100 seviyesinin üzerine çıkması, piyasalarda “dengeye dönüş” algısını güçlendirebilir. Ancak mevcut görünüm, ekonomide temkinli iyimserliğin hâkim olduğunu ortaya koyuyor. Bu tablo, hisse senedi piyasaları ve tüketici odaklı sektörler için kısa vadede destekleyici, fakat uzun vadede dikkatli olunması gereken bir sinyal olarak görülüyor.
Sonuç olarak, ekonomik güven endeksindeki Ağustos artışı, Türkiye ekonomisinin tamamen toparlandığına değil, kırılgan bir iyileşme sürecine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde faiz, enflasyon ve dış talep gibi kritik değişkenler endeksin seyrinde belirleyici olmaya devam edecek.