Altın, 2024 yılına güçlü bir başlangıç yaptı ve yılbaşından bu yana %9’dan fazla değer kazanarak tarihi zirvelerini test etmeye devam ediyor. Piyasadaki gelişmelere baktığımızda, altının 3.000 dolar seviyesine ulaşması artık sadece bir zaman meselesi gibi görünüyor. İşte bu yükselişi tetikleyen ana faktörler:
Trump, Tarifeler ve Altına Olan Güvenli Liman Talebi
ABD’de seçimlerin ardından finansal piyasalarda belirsizlik arttı. Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle birlikte, özellikle ticaret politikalarına dair sert söylemleri ve yeni tarifeler getirme olasılığı altına olan güvenli liman talebini artırıyor.
- Comex altın stokları, Kasım’daki seçim zaferinin ardından 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
- İsviçre’den ABD’ye altın ihracatı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana rekor seviyeye ulaştı.
- Altın fiyatları Comex’te uluslararası piyasalara kıyasla primli işlem gördüğü için, New York’a büyük miktarda altın akışı yaşandı.
Trump, altın ithalatına doğrudan gümrük tarifesi getireceğine dair resmi bir açıklama yapmamış olsa da, yatırımcılar potansiyel bir genel tarife uygulaması konusunda endişeli. Eğer ABD altına ek gümrük tarifesi getirirse, bu durum:
- ABD’de altın fiyatlarının daha volatil hale gelmesine
- Uluslararası ticaret rotalarının değişmesine,
- ABD’nin Meksika ve Kanada gibi büyük altın tedarikçilerine daha fazla bağımlı hale gelmesine yol açabilir.
Özellikle Meksika (ABD altın ithalatının %30’u) ve Kanada (yaklaşık %15’i) ABD’nin ana altın tedarikçileri arasında yer alıyor. Bu ülkelerle yapılacak ticari anlaşmalar veya uygulanacak ek vergiler, altın piyasasını ciddi şekilde etkileyebilir.
ABD, Çin’e %10 ek gümrük tarifesi getirirken, Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifeleri bir ay erteledi. Ancak, ticaret savaşlarının tırmanması durumunda, altın fiyatlarının daha da yükselmesi kaçınılmaz olabilir.
Merkez Bankaları ve Jeopolitik Riskler Altını Destekliyor
Altının yükselişinde bireysel yatırımcılar kadar, merkez bankalarının agresif alımları da büyük rol oynuyor.
- 2023’te merkez bankaları 1.045 ton altın satın aldı, bu son üç yılın en yüksek seviyesi.
- Polonya Merkez Bankası, 2023 yılında rezervlerine 90 ton altın ekledi.
- Çin, altın alımlarında başı çekerken, gelişmekte olan ülkeler de dolar bağımlılığını azaltmak için altına yöneliyor.
- ABD ve Avrupa’nın Rusya’nın döviz rezervlerini dondurma hamlesi, birçok ülkenin altını stratejik bir güvenli varlık olarak görmesine neden oldu.
Bu trend devam ederse, 2024 boyunca merkez bankalarının altın alımları fiyatları desteklemeye devam edecek.
ETF’ler ve Fed’in Etkisi
Altına olan yatırımcı ilgisi ETF piyasasında da kendini göstermeye başladı. 2024 yılına girerken ETF’lerde büyük bir hareketlilik görülmese de, son dönemde jeopolitik riskler ve Fed’in faiz indirim beklentileri yatırımcıları tekrar altına yönlendirdi.
- Fed, 2024 sonunda 100 baz puan faiz indirimi yapmıştı, ancak Ocak ayında politikasını sabit tuttu.
- Eğer Fed faiz indirimlerinde yavaş davranırsa, bu durum altının cazibesini kısmen zayıflatabilir.
- Ancak 2025’in ikinci yarısında iki faiz indirimi daha bekleniyor. Bu senaryoda, altının 3.000 dolar seviyesini test etmesi muhtemel görünüyor.
Sonuç olara, Altının 2024’teki makroekonomik tablodan güçlü şekilde destek almaya devam edeceğini düşünüyoruz. Altının yukarı yönlü hareketeni destekelyebilecek unsurlar:
- Trump yönetiminin ticaret politikaları,
- ABD-Çin gerilimi ve olası yeni tarifeler,
- Merkez bankalarının agresif altın alımları,
- Fed’in faiz indirim süreci,
Mevcut göstergelere baktığımızda, 2024’ün ilk çeyreğinde altın ortalama 2.800 dolar seviyesinde işlem görebilir. Ancak Trump’ın yeni tarife hamleleri veya ticaret gerilimlerinin tırmanması, önümüzdeki dönemde altının 3.000 dolara ulaşmasını oldukça mümkün kılıyor.
Raporun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz