Trump’ın Ticaret Savaşı Ateşi: Küresel Ekonomi Tehdit Altında!

0
42

ABD eski Başkanı Donald Trump, küresel ticaret sahnesine yeni bir bomba daha bıraktı. Meksika, Kanada ve Çin’e getirilen yeni gümrük tarifeleri ile başlayan bu süreç, ticaret savaşlarının fitilini yeniden ateşledi. ABD’nin aldığı bu karar sadece ticaret ortaklarını değil, küresel ekonomiyi de sarsacak gibi görünüyor.

Ticaret Savaşında İlk Kurşun: Tarife Artışları Devrede

Trump yönetimi, 4 Şubat itibarıyla Meksika ve Kanada’dan yapılan tüm ithalata %25 gümrük vergisi uygulamaya başladı. Ancak enerji ithalatına %10’luk bir indirim yapıldı. Çin’e yönelik tarife oranları ise %10 artırıldı. Bu hamle, ticaret savaşlarını daha da alevlendirebilir. Kanada, ABD’den yaptığı 155 milyar Kanada doları değerindeki ithalata %25 karşı tarife koyarak misilleme yaptı. Meksika ise henüz karşı önlemlerini açıklamasa da, planların masada olduğu biliniyor. Çin tarafı ise “gerekli karşı önlemleri alacağını” duyurdu ancak detay vermedi.

ABD Ekonomisine Etkisi Ne Olacak?

Yeni tarifeler, ABD kamu gelirlerini yıllık 110-120 milyar dolar artırabilir. Ancak bu, ABD ekonomisine %0.4’lük bir küçülme riski getirebilir. Kanada’nın misillemesi de büyüme için ek bir tehdit. ABD ihracatının yalnızca %16’sı Kanada’ya gitse de, Kanada için ABD pazarının önemi %75 seviyesinde. Enflasyona ise %0.7’lik bir baskı yapması bekleniyor. Ancak, Kanada Doları (CAD) %8, Meksika Pesosu (MXN) %9.5 ve Çin Yuanı (CNY) %3.3 değer kaybettiği için bu etki bir miktar dengelenebilir.

ABD’nin Açığı Büyüyor, Maliye Politikaları Yumuşuyor

ABD ekonomisi, genişlemeci mali politikalarla büyümeye devam ediyor. Trump’ın vergi indirimleri nedeniyle bütçe açığının 2025’te %6.4 seviyesinde kalacağı öngörülüyor. Ancak bu açığın 2026 sonrası hızla büyümesi bekleniyor. Trump yönetimi, tarifelerden gelen geliri, iç vergileri düşürerek dengelemeyi planlıyor.

Avrupa ve Asya da Hedefte mi?

Trump, AB’yi de hedef alarak Avrupa menşeli ürünlere yeni gümrük tarifeleri gelebileceğini belirtti. Güney Kore ve Vietnam gibi ABD ile ticaret fazlası veren ülkeler de risk altında. Trump’ın küresel ticarete yönelik daha geniş kapsamlı tarife planları oluşturduğu konuşuluyor. Eğer evrensel tarifeler uygulanırsa, küresel tedarik zincirleri kaosa sürüklenebilir.

Çin ve Yuan İçin Zorlu Günler

ABD’nin Çin’e uyguladığı 10% ek tarife yalnızca başlangıç olabilir. Çin’in 2025 büyüme tahmini %5.2’den %4.7’ye çekildi. Trump yönetiminin Nisan 2025’te Çin’e yönelik daha geniş çaplı yaptırımlar duyurması bekleniyor. Çin, Yuan’ı zayıflatarak ticaret baskısını azaltmayı hedefliyor. Son günlerde, USD/CNH kuru 7.26’dan 7.35’e yükseldi ve daha fazla değer kaybı bekleniyor.

Sonuç: Küresel Ekonomi İçin Büyük Riskler

Trump’ın ticaret savaşları küresel ekonomiye büyük bir belirsizlik dalgası getiriyor. Yeni tarifeler, enflasyonu artırabilir, küresel büyümeyi aşağı çekebilir ve ABD-Çin ilişkilerini daha da kötüleştirebilir. Tedarik zinciri planlamaları giderek karmaşık hale geliyor. Şirketler ve yatırımcılar için önümüzdeki dönemde ticaret politikaları en önemli risk faktörlerinden biri olacak.

Bu ticaret savaşları kısa vadeli bir pazarlık taktiği mi, yoksa küresel ekonomiyi uzun vadeli bir dönüşüme mi sürükleyecek? Önümüzdeki aylarda bu sorunun cevabını alacağız.

Kaynak:Danske Bank

ING Bank: ABD TARİFELERİ EMTİA PİYASALARINI SALLADI

Enerji: Kanada Enerji İthalatına Tarife Darbesi

ABD’nin Kanada, Meksika ve Çin’den gelen ithalatlara tarifeler uygulama kararı, petrol piyasalarında dalgalanmalara neden oldu. 4 Şubat itibarıyla yürürlüğe girecek tarifeler kapsamında Kanada ve Meksika’ya %25, Çin’e ise %10 oranında ek vergiler getirildi. Kanada’dan gelen enerji ithalatına %10’luk bir tarife uygulanacak olsa da bu karar, NYMEX RBOB ve ULSD fiyatlarını yukarı çekti ve WTI petrolü destekledi.

ABD’nin ham petrol ithalatının %61’ini oluşturan Kanada, günlük yaklaşık 4 milyon varil petrol sağlıyor. Özellikle ABD rafinerilerinin büyük bir kısmı Kanada’nın ağır petrolüne uygun şekilde tasarlanmış durumda. Bu nedenle, tarifelerin rafinerilere ek maliyet getirmesi beklenirken, nihai tüketiciye yansıyacak fiyat artışının sınırlı kalabileceği düşünülüyor. Kanada petrol ihracatının %97’si ABD’ye yapıldığı için, Kanada’nın alternatif pazarları olmaması, Western Canada Select fiyatlarında düşüş ve WTI ile farkın açılması riskini beraberinde getiriyor.

Kanada’nın Trans Mountain Boru Hattı ile günlük 890 bin varil petrolü Batı Kanada’dan Pasifik kıyısına taşıma kapasitesi olsa da bu miktar toplam arzın çok altında kalıyor. Sonuç olarak, ABD’ye bağımlılığı nedeniyle en büyük zararı Kanada üreticileri görebilir.

Genel olarak, küresel ticari gerilimlerin artması riskli varlıklar için olumsuz bir gelişme olarak görülüyor. Küresel büyümeye zarar verebilecek bu politikalar, petrol fiyatlarında uzun vadeli bir yükselişi engelleyebilir. Ayrıca, ABD dolarındaki güçlenme, emtia piyasalarında baskı yaratabilecek bir diğer faktör.

Metaller: ABD’nin Tarifeleri ve Küresel Etkileri

ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonu aldığı kararla Kanada ve Meksika’dan gelen ithalatlara %25, Çin’e %10 gümrük tarifesi getirdi. Bu karar, Kanada ve Meksika’nın karşı önlemler almasına ve Çin’in misilleme tehdidinde bulunmasına yol açtı.

Kanada, ABD’nin alüminyum ithalatının yarısından fazlasını sağlıyor ve çelikte ABD’nin en büyük tedarikçisi konumunda. Ayrıca, Kanada ABD’nin en büyük ikinci bakır tedarikçisi (Şili’nin ardından). Alüminyum ve çelik üzerindeki yeni tarifeler, ABD iç pazarında fiyat artışlarına yol açabilir ve bu da özellikle ABD Midwest bölgesindeki alüminyum primlerini artırabilir.

2018’de Trump yönetimi benzer şekilde çeliğe %25, alüminyuma %10 tarife koymuştu. Ancak, tarifeler 2019’da Kanada ve Meksika için kaldırılmıştı. Yeni getirilen tarifelerin ise ABD’de metal fiyatlarını yükseltmesi ve FED’in faiz indirimlerini sınırlayarak enflasyon baskısı yaratması bekleniyor.

Tarifeler ve Jeopolitik Riskler

ABD’nin yeni tarifeleri, küresel piyasalarda belirsizliği artırarak doların güçlenmesine ve metallerde aşağı yönlü baskıya yol açabilir. Çin ve Kanada’nın karşılık vermesi, ticaret savaşlarını yeniden alevlendirme potansiyeli taşıyor. Küresel ekonomide büyüme endişelerinin artması, endüstriyel metal talebini de olumsuz etkileyebilir.

Tarım: Hindistan’da Şeker Üretimi Düşüyor

Hindistan Şeker ve Biyoenerji Üreticileri Birliği’ne (ISMA) göre, Hindistan’ın 2024/25 sezonunda şeker üretimi 27,3 milyon ton seviyesine düşebilir. Bu rakam, 2023/24 sezonundaki 32 milyon tonluk üretime kıyasla önemli bir azalmayı ifade ediyor. Üretimdeki düşüşün başlıca sebebi, şeker kamışı verimliliğinin düşmesi ve zararlı böcek istilası olarak belirtiliyor.

Şeker üretiminde yaşanan gerileme, Hindistan’ın iç tüketimini karşılamaya odaklanmasına ve ihracat miktarını 1 milyon tona düşürmesine neden olabilir. 2024/25 sezonunda şeker stoklarının 6,3 milyon tona inmesi beklenirken, etil alkol üretimine yönlendirilen şeker miktarının 3,8 milyon tona çıkması bekleniyor.

Öte yandan, Ukrayna Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkenin tahıl ihracatı 31 Ocak itibarıyla geçen yıla göre %10 artarak 25,5 milyon tona ulaştı. Bu artışın büyük kısmı, yıllık %19 büyüme ile 10,7 milyon tona ulaşan buğday ihracatından kaynaklandı. Mısır ihracatı ise %1,5 düşüşle 12,3 milyon tona geriledi.

Son olarak, CFTC verileri, fon yöneticilerinin CBOT buğdayında net kısa pozisyonlarını 110.782 lot ile Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye çıkardığını gösteriyor. Buna karşılık, CBOT mısır ve soya fasulyesinde net uzun pozisyonların arttığı görülüyor.

ABD’nin ticaret politikalarının etkisiyle küresel emtia piyasalarında dalgalanmaların devam etmesi bekleniyor. Özellikle enerji, metal ve tarım ürünleri üzerinde uzun vadeli fiyat baskıları oluşabilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz