Taklacı Güvercin Fed: Powell’dan Sabır Mesajı!

0
41

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, faiz kararları konusunda aceleci olmayacaklarını ve kararları verilere dayalı olarak alacaklarını açıkladı.

Powell, “Para politikamız mevcut riskler ve belirsizliklerle başa çıkmak için iyi bir noktada” diyerek faiz kararlarının önceden belirlenmiş bir patikaya bağlı olmadığını vurguladı.

  • Uzun vadeli enflasyon beklentilerinin çıpalanmış durumda olduğunu belirtti.
  • İstihdam piyasasında kademeli bir soğuma görüldüğünü ifade etti.
  • Enflasyonda anlamlı bir ilerleme sağlanmadan faiz indirimine gitmeyeceklerini açıkladı.

Açıklamaların ardından, ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,59 seviyesine yükseldi. Ancak Powell’ın enflasyona dair önceki ifadelerin değiştirilmesinin yeni bir mesaj içermediğini söylemesi sonrasında tahvil faizleri %4,57 seviyesine geriledi.

Powell ayrıca, Donald Trump ile herhangi bir temaslarının olmadığını ve Trump’ın faiz politikası hakkındaki yorumlarına dair bir değerlendirme yapmayacağını belirtti.

Fed Başkanı Jerome Powell’ın faiz kararı ardından yaptığı açıklamaların detayları yazımızda.

Sıradaki Toplantıda da Faiz İndirimi Düşük İhtimal

Bölgesel Fed başkanlarının oylamalarıyla elde edilen sonuçlara göre 18-19 Mart tarihlerinde yapılacak olan toplantıda da faiz oranlarının %82 oranla 425-450bps aralığında sabit bırakılması bekleniyor.

FOMC Takvimi

Sıradaki toplantı 18-19 Mart 2025 tarihinde yapılması bekleniyor.

Donald Trump’tan Haberler

Hamas’ı Destekleyen Kırmızı Kart

Beyaz Saray Yetkilelerinin yaptığı açıklamaya göre Trump yönetiminin üniversite kampüslerindeki tüm “Hamas Sempatilerinin” ve Hamas’ı destekleyenlerin vizeleri iptal edilecek.

Guantanamo’ya Dev Göçmen Hapishanesi Kararı!

ABD Başkanı Donald Trump, Guantanamo Körfezi’nde 30.000 yatak kapasiteli yeni bir kaçak göçmen hapishanesi kurulacağını duyurdu. Bu adım, Trump yönetiminin sınır güvenliği ve yasa dışı göçle mücadelede daha sert politikalar izleyeceğinin sinyallerini veriyor.

Trump, ABD’ye yasa dışı yollarla giren göçmenlerin burada tutulacağını belirtirken, insan hakları örgütleri karara sert tepki gösterdi. Guantanamo’nun önceki dönemde terör zanlılarının tutulduğu tartışmalı bir merkez olması, yeni projenin uluslararası yankı uyandırmasına neden oldu.

Garanti BBVA 2025 Tahminlerini Açıkladı: Enflasyon, Büyüme ve Faiz Beklentileri Netleşti

Garanti BBVA, 2025 yılına ilişkin finansal projeksiyonlarını açıkladı. Banka, TL kredi büyümesinin ortalama TÜFE’nin üzerinde gerçekleşmesini beklerken, döviz cinsi kredilerde büyümenin düşük seviyelerde kalacağını öngördü.

  • Net risk maliyeti: %2 – %2,5
  • Swap maliyetleri dahil net faiz marjı genişlemesi: +%3
  • 2025 ekonomik büyüme tahmini: %2,5
  • Yıl sonu enflasyon beklentisi: %26,5
  • Politika faizi: %31
  • İşsizlik oranı: %11,5
  • Ortalama özsermaye getirisi: %30’un altı

Bankanın tahminleri, Türkiye’nin 2025 yılında daha dengeli bir ekonomik büyüme sürecine gireceği yönünde sinyaller veriyor.

Finansal İstikrar Komitesi Mehmet Şimşek Başkanlığında Toplandı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başkanlığında gerçekleştirilen Finansal İstikrar Komitesi toplantısında, küresel ekonomik riskler ve Türkiye’nin makroekonomik görünümü ele alındı.

  • Bankacılık sektörü ve finansal sistemin mevcut durumu değerlendirildi.
  • Ekonomi politikalarında ek adımların gerekliliği gözden geçirildi.
  • Finansal istikrarın korunması için bütüncül bir yaklaşım benimsendi.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkı sağlanmasının öncelikli hedef olduğu vurgulandı.

Norveç Varlık Fonu’nun En Çok Yatırım Yaptığı 10 Türk Şirketi

Norveç Varlık Fonu’ndaki toplam para 1,7 trilyon Euro’ya ulaştı. Fonda her bir Norveç vatandaşı için 300.000 Euro bulunuyor.

Norveç Varlık Fonu’nun 2024 yılında en fazla yatırım yaptığı Türk hisseleri şöyle:

1️⃣ Koç Holding (KCHOL) → 115,55 milyon dolar
2️⃣ Akbank (AKBNK) → 113,53 milyon dolar
3️⃣ Bim (BIMAS) → 111,38 milyon dolar
4️⃣ Türk Hava Yolları (THYAO) → 82,96 milyon dolar
5️⃣ Turkcell (TCELL) → 77,41 milyon dolar
6️⃣ ASELSAN (ASELS) → 77,39 milyon dolar
7️⃣ İş Bankası (ISCTR) → 68,42 milyon dolar
8️⃣ Tüpraş (TUPRS) → 67,59 milyon dolar
9️⃣ MLP Sağlık Hizmetleri (MPARK) → 63,97 milyon dolar
🔟 İş Yatırım (ISMEN) → 62,30 milyon dolar

📌 Norveç Varlık Fonu, Türkiye’deki yatırımlarını artırmaya devam ederken, finans, enerji ve sanayi sektörlerine olan ilgisini sürdürüyor!

Merkez Bankalarına Siyasi Baskı: Ekonomiye Faydadan Çok Zarar Getiriyor

Günümüzde yükselen popülist politikalar, merkez bankaları üzerinde giderek artan bir faiz indirimi baskısı oluşturuyor. Ancak, bu tür siyasi müdahaleler piyasalarda beklenenin tam tersi sonuçlara yol açabiliyor. Koç Üniversitesi öğretim üyesi Selva Demiralp’in analizine göre, faiz indirim talepleri finansal istikrarsızlığı tetikleyerek kur dalgalanmalarına ve enflasyon beklentilerinin bozulmasına neden oluyor.

Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Piyasa Tepkileri

Araştırmada, Türkiye ve ABD merkez bankaları karşılaştırılıyor. Her iki ülke de politik baskılarla karşı karşıya kalsa da, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) zaman zaman siyasi yönlendirmeler doğrultusunda hareket ettiği belirtiliyor. Piyasalar ise bu durumu öngörerek faiz artışı beklentisini fiyatlamaya başlıyor. Sonuç? Faiz düşsün diye yapılan baskılar, piyasa faizlerini artırıyor ve ekonomik dengeleri bozuyor.

ABD’de ise durum farklı. Trump’ın ABD Merkez Bankası (Fed) üzerindeki faiz indirimi baskıları, Fed’in güçlü kurumsal yapısı nedeniyle büyük ölçüde göz ardı edildi. ABD piyasaları, Fed’in bağımsızlığını koruyacağını düşündüğü için faiz indirimi taleplerine sert tepki vermedi.

Türkiye Örneği: Döviz ve Tahvil Piyasalarında Dalgalanma

Çalışmada, Türkiye’deki siyasi faiz baskılarının doğrudan döviz kuru ve tahvil faizleri üzerinde etkili olduğu gösteriliyor. Erdoğan’ın düşük faiz çağrıları, Türk Lirası’nın dolar karşısında her gün ortalama 0,2 puan değer kaybetmesine sebep olmuş. 2013 sonrası dönemde ise 10 yıllık tahvil faizlerinde ve risk priminde (CDS) belirgin artışlar gözlemlenmiş.

Ayrıca, TCMB’nin 2019 sonrası bağımsızlığının zayıflaması, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik güvenini de azaltmış durumda. 2023 seçimlerinden sonra başlayan faiz artış sürecine rağmen, uluslararası yatırımcıların Türkiye piyasalarına çekingen yaklaşması, geçmişteki siyasi müdahalelerin kalıcı etkileri olduğunu gösteriyor.

Siyasi Baskının Bedeli

Selva Demiralp ve ekibinin analizine göre, piyasalarda siyasi baskıların etkisi, ülkenin kurumsal gücüne göre değişiyor. Bağımsızlığını koruyan merkez bankaları, siyasi baskılardan etkilenmezken, zayıf kurumlara sahip ülkelerde bu tür baskılar ekonomik göstergeleri doğrudan bozuyor.

Sonuç olarak, merkez bankalarına yönelik siyasi baskılar kısa vadeli kazanç sağlamak bir yana, uzun vadede piyasa güvenini sarsarak ekonomiye zarar veriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, faiz politikalarının hükümetler tarafından değil, bağımsız merkez bankaları tarafından belirlenmesi kritik önem taşıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz