• Erdoğan kabine sonrası ekonomik göstergelerde “rekor seviyeleri” öne çıkardı.
• Gıda güvenliği ve fahiş fiyat denetimlerinde sertleşen çizgi devam ediyor.
• İhracat, gelir ve savunma sanayii vurgusu: “Türkiye artık 17 bin dolar kişi başı gelire ulaştı.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda ekonomiden gıda güvenliğine uzanan geniş bir çerçeve çizdi. Mesaj netti: “Türkiye büyüyor, denetimler sıkılaşıyor, dönüşüm hızlanıyor.” BS Ekonomi tarzıyla bakıldığında ton açık: hem vitrin göstergeleri parlatılıyor hem de piyasalara düzen refleksi gösteriliyor.
Ekonomik performans kısmında Erdoğan’ın en çok üzerinde durduğu kalemlerden biri kişi başına gelir oldu. “17 bin dolara ulaştık” cümlesi, son aylarda hükümetin büyüme anlatısının merkezine yerleşmiş durumda. Aynı çizgi ihracatta da sürüyor: yıllıklandırılmış 270,2 milyar dolarlık hacim, özellikle Asya–Avrupa koridorunda Türkiye’yi lojistik avantajlı bir ülke olarak konumlandırma söyleminin temel dayanaklarından biri hâline geliyor. Hizmet ihracatındaki 14 milyardan 121,6 milyar dolara yükseliş vurgusu da aynı mesajı destekliyor: “Türkiye küresel gelir pastasında payını artırıyor.”
Savunma sanayii kısmı her zamanki gibi stratejik anlatının omurgası. Bir zamanlar %80 dışa bağımlı olan sistemin bugün “imrenilen seviyeye” geldiğini söyleyen Erdoğan, bu alanı hem ekonomik hem jeopolitik güç projeksiyonunun ana zemini olarak kullandı.
Gıda güvenliği başlığı ise ekonomi politikalarının iç talep tarafına yönelik en sert uyarı alanını oluşturdu. İstanbul’daki trajik zehirlenme vakaları sonrası başlayan tartışmalara yanıt veren Erdoğan, denetimlerin kapsamını rakamlarla sıraladı: 2025’te 1 milyon 103 bin kontrol, 25 bin 750 işletmeye 2,2 milyar liralık ceza. Bu veri seti, hükümetin içeride fiyatlama davranışları, kalite ve tüketici güveni konusunda “yumuşak alan bırakmayacağı” mesajı taşıyor.
Benzer bir sertlik, fahiş fiyat ve stokçulukla mücadelede görülüyor. 470 bin firmaya 2,4 milyar liralık işlem yapılmış olması ve Rekabet Kurumu’nun ek 11,5 milyar liralık cezaları, piyasaya “daha agresif denetim döngüsü geliyor” sinyali veriyor. Özellikle perakende, gıda, lojistik ve e-ticaret zincirleri bu mesajın direkt muhatabı.
Deprem bölgesine ilişkin konut teslimatlarında ise yıl sonuna kadar Adıyaman’da 43 bin 573 bağımsız bölüm, 11 il genelinde yılbaşından önce 453 bin teslim hedefi öne çıkarıldı. Bu da hükümetin yeniden inşa sürecini ekonomik gündemin merkezine taşıma çabasının parçası.
Genel çerçeveye BS Ekonomi filtresinden bakıldığında, bu açıklamalar üç amaca hizmet ediyor: ekonomide güçlü görünüm inşa etmek, iç fiyatlama disiplinini sağlama iddiasını pekiştirmek ve siyasi atmosferde “kontrol bizde” mesajını konsolide etmek. Erdoğan kabine sonrası yaptığı açıklamalarda tüm bu başlıkları aynı stratejik hat üzerinde birleştirdi.

