Kısaca carry trade; düşük maliyetli bir kredi alıp, alınan krediyi faiz giderinden daha yüksek gelir elde edilebilecek bir para birimine yatırarak yapılır. Carry trade için gelen fonlar, ülkenin ekonomik gidişatından çok ülkede yüksek faiz ortamı olup olmadığına bakar. 2018’de, ülkemiz carry trade imkanı sunmuştu. Fonlar için risk, yatırım yapılan ülkenin ekonomik politikalarında irrasyonelleşme sonucu kurda devalüasyondur. Genelde kısa vadeli işlemlerdir. Anlık olarak likidasyon sorununa çözüm olsa da, uzun vadede ülkemize faydası olmayacaktır. Türkiye, %12 getiri oranıyla bir süredir fonların odak noktasına yerleşmiş durumda. Perşembe günü, TCMB’nin faiz kararı açıklaması olacak. TL arzının aylık bazda artamaya devam etmesinin ve ekonomik yönetiminin “enflasyonla savaş” mesajlarının ardından, faizlerin artması beklentisi oluştu. Ancak TCMB tarafından gelen son açıklamalarda, faiz arttırımı öngörülmemişti.
Spot ışıkları TL üzerinde
TL sene sonuna kadar reel olarak değerlenecek
Carry trade mi, servet transferi mi?
Döviz kurunun baskılanması sonucunda fonlar için risk ortadan kalkıyor. Bu durum, kısa vadeli “fırsat” için gelen yabancı yatırımcıya yararken ülkemizin orta/uzun vadede aleyhine olabilir. Türkiye’nin mümkün olduğunca az zararla bu dönemi atlatması için, 1 yıl ve üzeri swap hatları açılırken kısa vadeli swaplardaki kısıtlamalar arttırılmalı ve gerçek anlamda serbest kur rejimine geçiş yapılmalı.
TCMB rezerv biriktiriyor
Ters dolarizasyon dönemi
“TCMB son 5 haftada 35 milyar dolar aldı. Bunun yaklaşık 20 milyarı yabancı girişinden, 15 milyarı ise yerleşiklerin döviz-TL geçişlerinden (kredi ve mevduat) kaynaklanıyor.”
İran’da siyasi karışıklık çıkabilir
Reisi’yi ve Dışişleri Bakanı’nı taşıyan helikopterin kaza yapması sonucu belirsizlikler ortaya çıktı. İran Devlet Televizyonu, Cumhurbaşkanı Reisi’nin öldüğünü doğruladı.
Jeopolitik riskler artıyor, altın ne yapıyor?
BS Finans editörlerinden Doruk Kalınoğlu’nun değerli metallerle ilgili son yazısını incelemek için;