- Dünya Genelinde Gıda Fiyatları Düşüyor BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Gıda Fiyat Endeksi, Aralık 2023’te bir önceki aya göre -3,1 düşerek 118,5 puan seviyesine geriledi. Endeksin Aralık ayında da 2,5 yılın en düşük seviyesini gördü.
- Türkiye’de Gıda Fiyatları Artıyor Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Aralık 2023 ayına ait tüketici fiyat endeksi verilerine göre, gıda fiyatları yıllık olarak yüzde 72,01, aylık bazdaysa yüzde 4,81 arttı. Yüksek Enflasyon ve Döviz Kuru Etkisi gıda fiyatlarındaki artışın başlıca nedenleri arasında . Aralık 2023’te yıllık enflasyon %64,77 olarak gerçekleşti. Gıda fiyatlarındaki artış, Türkiye’deki haneleri, özellikle de düşük gelirli haneleri olumsuz etkiliyor. Gıda harcamaları, hanelerin bütçelerinde önemli bir yer tutuyor. Hükümet, gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için çeşitli önlemler alıyor. Bu önlemler arasında tarımsal üretime destek, gıda yardımları ve fiyat kontrolleri yer alıyor.
Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın bu duruma değerlendirmesi şu şekilde: Dünya genelinde gıda fiyatları düşerken, Türkiye’de gıda fiyatlarının yükselmesinin ana nedeni, tarladan sofraya ulaşan sürecin doğru yönetilememesidir. Türkiye’nin üretim açısından büyük bir sorunu olmadığı; ancak, üretilen ürünün tüketiciye arzında ciddi sıkıntılar ve organizasyon eksikliği olduğuna dikkat çekiyor. Üreticideki fiyatların düşük olmasına rağmen tüketici fiyatlarının çok yüksek olması, gıda enflasyonunun yüksek çıkmasının temel sebeplerinden biri. Devletin gıda fiyatlarını düşürmek için yaptığı çalışmaların yalnızca market raflarına odaklanması doğru değil, asıl sorunun tarlada ve üretim süreçlerinde. Üreticilere yönelik devlet desteklerinin yetersiz, zamansız ve geç ödenmesi gibi sorunlar dile getirilmiştir.
Üretici Fiyatlardan Rahatsız
Yüksek Üretim Maliyetleri gübre, mazot, tohum ve diğer tarım girdilerinin fiyatlarındaki artış, üreticilerin maliyetlerini önemli ölçüde artırıyor. Ürünlerin alım fiyatlarındaki artış enflasyonun altında kalıyor. 2023 yılında mısır üreticilerine alım fiyatındaki artışın yüzde 5’te, buğdayda ise yüzde 21’de kalması gibi, birçok ürünün alım fiyat artışlarının yıllık enflasyon oranının altında kalması, üreticilerin üretimden kaçmasına ve üretimin sürdürülebilirliğine engel oluşturacak bir durum olarak belirtiyor. Sorunun devam etmesi durmunda, önümüzdeki dönemde gıda güvenliğinde ciddi sorunlar yaşanabilir.
İthalat Çözüm Değil
Sektördekiler devletin gıda fiyatlarını düzenlemek amacıyla uyguladığı ithalat politikalarını çiftçileri cezalandırmak olarak görüyor ve bu politikanın gıda fiyatlarının yükselmesine yol açtığını savunuyor. Örneğin hükümet, et fiyatlarını kontrol altına almak ve tüketiciye daha uygun fiyatlar sunabilmek adına 2010 yılından bu yana sürekli olarak canlı hayvan ve et ithalatı gerçekleştiriyor. Ancak bu stratejinin et fiyatları üzerinde beklenen etkiyi yarattığını söylemek zor. TÜİK’in Ocak 2024 tarihli verilerine göre, yıllık bazda fiyatı en çok artan ürünlerin başında gıda ürünleri geliyor. Liste başı sakatatlar olmak üzere, kuzu eti ve dana eti fiyatlarındaki artış dikkat çekici seviyelerde. Sakatatlar yüzde 165,6, kuzu eti yüzde 129,4 ve dana eti ise yüzde 109,7 oranında fiyat artışıyla tüketiciye yansıdı. Bu oranlar, ithalatın et fiyatlarını düşürmekteki amacının ne kadar gerçekçi olduğu konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor. 2023 yılında kırmızı et ithalatı için 1 milyar 57 milyon 630 bin dolardı.
2024’te Ne Beklemek Gerek
2024 yılında da Türkiye’de gıda enflasyonunun yüksek seyretmeye devam edeceği ve temel gıda ürünlerinin fiyatlarında artış beklendiği öngörülüyor. Kış aylarında sera üretiminin devreye girmesiyle tarla üretiminin azaldığı, kış sebzelerinin hasadının erken başlaması sonucu üretici fiyatlarının düşük kaldığı ancak tüketici fiyatlarının yükseldiği dile getiriliyor. Kış şartlarının ürünlerin pazara ulaşımını zorlaştıracağı ve bu durumun fiyat artışlarını daha da tetikleyeceği vurgulanmakta. Genel anlamda 2024 yılı gıda enflasyonu açısından kolay bir yıl olmayacak ve gündemde yer bulmaya devam edecek.