Dolardaki Güçlenme Bist’i Durduramadı!

0
347

Geçen haftaki FOMC toplantısının ardından dünyada riskli varlıklardan kaçış dönemi başladı. Bizim borsamızda ise durum tam tersi. Dünyada dolar yükselirken bizim borsamız ne dolar ne faiz dinliyor. Dünyada ayılar her geçen gün güç ve kuvvet kazanırken biz ayılarımıza zil takıp oynatıyoruz.

Bu yazıda da görünümde oluşan bu zıtlığı irdeleyeceğiz.

Merkez Bankası’nın beklentiye paralel 500 puan faiz artırımı kararından sonra endekslerde yükselişin önü alınamıyor. Borsa İstanbul özellikle dün çok iştahlı ve hareketliydi. Günü %3,3 yükselişle 8.304 puandan kapattı.

Teknik olarak baktığımızda 8150 noktası aşağı yönlü ilk destek noktası olarak görünüyor. Bu seviye kırılmadıkça hareketlerin yukarı yönlü devam etmesini bekleriz.

Daha birkaç gün önce 7400-7200 gibi aşağı seviyelerin konuşulduğu endekste yeni haftaya yeni umutlarla girdik.

Hareketi başlatan Merkez Bankası’nın faiz adımında beklentilerin üstüne çıkmaması oldu. Beklenti altı bir artış güveni zedeleyebilir, beklenti üstü bir artış ise riskli varlıklarda başlayan gerilemeyi derinleştirebilirdi.

Cuma günü beklenen S&P’nin Türkiye kredi notu ile ilgili açıklamaları hareketi tetikleyen bir unsur olabilir.

Bu noktada beklentilerin alınıp gerçekleşmelerin satılacağını unutmamak lazım.

Yükselişin devamı gelebilir ancak yatırımcıların tetikte olması lazım. Borsaya alternatif araçların getirisi hala borsayla rekabet edebilecek seviyede değil. Ancak aradaki fark her geçen gün borsa aleyhine kapanıyor.

Dünkü yazımızda “Seçime Kadar Borsa Değil” demiştik. Bu noktada “düşüşlerde alıp keyfine bakma stratejinin” yerine “trendi izle ama satış için de fırsat kolla” stratejisini gütmek daha akıllıca olabilir.

Çünkü küresel tarafta işler kötüleşiyor. Durgunluk endişesi ile riskli varlıklardan çıkış hızlanıyor. Hisse senedi, tahvil ve emtia kaybeden tarafta yer alırken dolar güçleniyor.

En son Fed üyesi Neel Kashkari bu yıl bir faiz artışı daha beklediğini söyledi.

Az ya da çok oradaki gelişmelerin buraya yansıması kaçınılmaz. Yeni ekonomi yönetimiyle birlikte küreseldeki gelişmelere daha duyarlı bir ekonomi politikası izleneceğini unutmamak lazım.

Dünya başka âlemde biz başka bir âlemdeyiz. Özellikle dünkü hareketin sertliği göz önüne alınırsa durum biraz tuhaf görünüyor. Siz ne diyorsunuz?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz