• Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda bazı illerde sosyal yardım alan nüfus oranı %50’nin üzerinde.
• Paylaşılan verilere göre Şırnak (%69), Hakkâri (%63), Ağrı (%62), Şanlıurfa (%62) ve Van (%60) başta olmak üzere birçok ilde nüfusun yarısından fazlası farklı kategorilerde sosyal destekten yararlanıyor. Mardin, Muş, Batman, Bitlis ve Diyarbakır’da da oranlar %50 bandında.
• Ekonomistler, sürdürülebilir refah için sosyal yardımın tek başına yeterli olmadığını; üretim, eğitim ve yatırım tabanının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye’nin doğu ve güneydoğu illerinde sosyal yardım alan nüfus oranları yeniden tartışma konusu oldu.
Bu tablo, bölgesel kalkınmanın hâlâ kırılgan olduğunu ve hane gelirinin önemli bir kısmının sosyal transferlere dayandığını gösteriyor. Ekonomi literatüründe bu tür bağımlılıklar genellikle işgücü piyasasına katılımın düşük olduğu, özel sektör yatırımının sınırlı kaldığı ve kamu desteklerinin yaşam standardında belirleyici rol oynadığı bölgelerde görülüyor.
BS Ekonomi Yorumu
Sosyal yardımlar, kriz dönemlerinde toplumun en kırılgan kesimlerini koruyan önemli bir mekanizma. Fakat yüksek oranların kalıcı hâle gelmesi, yapısal sorunların henüz çözülemediği anlamına geliyor. Bu nedenle mesele yalnızca “yardım oranı yüksekliği” değil; bölgenin ekonomik katma değer üreten bir yapıya evrilip evrilmediği.
Uzmanlara göre uzun vadeli çözüm, yatırımı çeken, istihdam yaratan ve eğitim kalitesini artıran politikaların eş zamanlı uygulanmasında yatıyor. Sosyal destekler elbette sürecek, ancak hedef artık “yardım bağımlılığı değil, üretim bağımsızlığı” olmalı.

