Faizi çok arttırırsak ekonomi durur hem de aniden durur.
Bankalar ellerindeki uzun vadeli düşük faizli tahvillerden dolayı zarar ederler. Takipteki krediler artar hatta batı kredileri dönüşüp zarar yazarlar.
Şirketler finansman bulamayacağı için batar. İşsizlik baş gösterir. Ekonomi derin bir durgunluğa girebilir.
Ne yapalım? Faizi az arttıralım. Neden? Bütün bu neden olduğumuz düşük faiz politikası seçimi kazandıktan sonra devam etsin diye.
Önce sorunlara neden olalım sonra sorunları erteleyelim. SORUNLAR büyüyecekmiş, olsun!
Yok kardeşim, ben kabul etmiyorum bu durumu! Neden Türkiye siyaseten güçlü bir iktidarla yönetilirken doğruları yapmasın?
Siz “Yetmez ama evet” diyebilirsiniz, ben demiyorum.
Türkiye gücü elinde bulunduranların akıl, bilim hukuk ve doğrularla hareket etmek zorunda olduğu güçlü bir demokratik ülke olmak zorundadır.
O yüzden bana kimse bununla yetin demesin.
Daha iyisini değil en iyisini hak ediyoruz.
Bununla beraber bu konuda farklı düşüncelere elbette saygı duyuyoruz. İbrahim Turan da yine de umutlu kalanlardan ve son faiz artırımına “yetersiz olsa da evet” yaklaşımını koruyanlardan. Sağ olsun kabul etti, karşımıza çıktı ve eğrisi ile doğrusuyla faiz kararını ve merkez bankacılığını konuştuk.
İki bölüm halinde yayınladığımız sohbetimize aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Artunç Kocabalkan yazdı.