Yeni Ekonomik Program’dan (YEP) ne anladığımızı ifade etmeye geçmeden önce gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların enflasyonist baskı yaratmaya devam ettiğini ve de etmeye devam edeceğini aklımızın bir köşesinde tutalım.
YEP’in tasarruf tedbirlerini sıkça vurgulaması bütçe disiplininde kararlılığı ortaya koyması açısından anlamlı. Harcamalar kısılırken yatırım ortamının iyileştirilmesi, teknoloji ve eğitimin sürdürülebilir büyümeyi destekleyici rolünün ön plana çıkarılmış olması YEP’i daha ciddiyetle okumamıza sebep oldu. Ancak YEP’in doyurucu bir program olup olmadığı konusunda soru işaretlerimiz yok değil. Programda belirtilen hedefleri sıralayarak satır aralarına düşüncelerimizi yerleştirelim:
. Enflasyonun 2018 tahmini olan %20,8’den %6,0 seviyesine düşmesi (2010-2017 ortalaması: %8,48)
(Enflasyonun 3 yılda hızla %6’ya gerilemesi TL’de istikrarı, gıda fiyatlarının enflasyon üzerinde baskı oluşturmamasını, enerji ve emtia fiyat değişimlerinde yüksek dalgalanma yaşanmamasını gerektiriyor. Ancak ticaret savaşı ısınmaya devam ederken, Orta Doğu’da sular durulmazken %6 hedefinin iyimser olduğunu düşünüyoruz.)
. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranının 2018 tahmini olan %1,9’dan %1,7’ye gerilemesi (2010-2017 ortalaması: %1,56),
. Faiz dışı dengenin milli gelire oranının 2018 tahmini olan %0,1’den %1,3 seviyesine yükselmesi (2010-2017 ortalaması: %1,13),
. Cari işlemler açığının milli gelire oranının 2018 tahmini olan %4,7’den %2,6 seviyesine gerilemesi (2010-2017 ortalaması: %5,59),
(Cari açığın iyileştirilmesinde YEP, ihracat ve turizm gelirlerindeki artışa odaklanıyor. Üretimde dışa bağımlılığın 3 yılda hızla azalması ve turizm gelirlerinde hızlı bir artış hedefleniyor. Bu kadar kısa sürede dışa bağımlılığı azaltacak ve yerli üretimde artışı tetikleyecek yüksek teknolojik üretim ortamının oluşturulması ve ihracat performansının artışını sağlayacak küresel ekonomik görünüm konusunda şüpheliyiz.)
. GSYH büyümesinin 2018 tahmini olan %3,8’den %5,0 seviyesine yükselmesi (2010-2017 ortalaması: %6,84),
. İşsizlik oranının 2018 tahmini olan %11,3’ten %10,8 seviyesine gerilemesi (2010-2017 ortalaması: %9,96)
hedefleniyor.
Belirtmek isteriz ki istihdam tarafında aşağıdaki hedefe ulaşılmasını gönülden diliyoruz: “Kamu kurumlarının ve çalışanların ihtiyaç ve tercihleri uyumlaştırılacaktır. Hizmetin özelliğine göre uygulanacak esnek çalışma modelleri ile çalışanların iş yaşam dengesini kurarak aile ve sosyal yaşamlarına, kurs ve eğitim programlarına daha fazla vakit ayırabilmeleri sağlanacaktır. Kamu kurumlarının esnek çalışma ile iş tatmini ve verimi yüksek işgücüne sahip olmaları sağlanacaktır.”
Girişte de ifade ettiğimiz üzere, YEP detaylarını okurken ekonomi yönetiminin eğitim sektörünün sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmakta önemli rolü olduğunu vurguladığını anlıyoruz. Ancak eğitime yönelik süreç konusunda daha detaylı bilgiye sahip olmak isterdik. Detaylarda dikkatimizi çeken maddeler şunlar:
. Özel sektörle iş birliği yapılarak eğitim ve öğretim müfredatı çalışma hayatının beklentilerini karşılayacak işgücü oluşturulacak şekilde güncellenecektir.
. Sanayinin ihtiyaçları ve dijital dönüşüm hedefleri çerçevesinde yenilikçi okul-sektör iş birliği modelleri kurulacaktır.
(Evet inovasyon (yenilik), dijital dönüşüm, teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarına dikkat çekilmesi önemli ancak üniversitelerin hangi noktada devreye gireceği konusu net olarak anlaşılmıyor. Yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminde üniversitelerin rolü dikkate alındığında hem meslek liseleri hem de ürün geliştirme konusunda üniversite mezunlarının yeterli bilgi ve beceriye sahip olacak şekilde eğitilmeleri şart. Bu sebeple YEP’de daha doyurucu hedef ve süreçleri görmek isterdik. Hatta önümüzdeki üç yıllık süreçte ithal mal bağımlılığını asgari seviyeye çekecek ve ihracat performansını üst seviyeye çıkaracak yerli ve milli yüksek teknolojili mal tasarımı ve üretimini hızla gerçekleştirecek bu eğitim reformunun detaylarını ve zaman planlamasını merak ettiğimizi belirtelim.)
Son olarak YEP detaylarında tarım sektörünün canlandırılmaya çalışılıp çalışılmadığı, yerli mal üretimi ve ithal tarım mal ve ürünlerine bağımlılığın azaltılmasında kararlı olup olunmadığı konusunda da net bir mesaj alamadık. YEP’te tarım konusunda şu maddeler yer alıyor:
. Tarım ürünlerinde arz ve rekolte tahminlerinin sağlıklı yapılabilmesine imkân veren bir erken uyarı sistemi kurulacaktır.
. Tarımda Milli Birlik Projesi hayata geçirilerek tohumdan sofraya gıda değer zinciri, gıda güvenliği ve uluslararası rekabet önceliğinde, yeniden yapılandırılacaktır.
. Atıl tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması için gerekli kurumsal ve hukuki altyapı oluşturulacaktır.