Türkiye’nin Bakış Açısından Halep ve Hama’nın Ele Geçirilmesi

0
38

Council On Foreign Relations:

Türkiye, Halep ve Hama’nın muhalifler tarafından hızla ele geçirilmesinin farkında olsa da, bu operasyonun planlanmasına veya zamanlamasına dahil olması olası değil. Halep’in düşüşü Ankara için memnuniyet verici bir gelişme olarak görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimiyle yeniden ilişki kurma çabalarına Esad’ın olumsuz yaklaşmasının ardından bu durum Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisini artırabilir.

Halep’in kolayca düşmesi, rejimin zayıflığını gösterirken, Hama’nın ele geçirilmesi daha büyük stratejik sonuçlar doğurabilir. Hama, Homs gibi kritik şehirlere giden yolların kesişim noktasında bulunuyor. Homs’un da düşmek üzere olduğu ve Suriye ordusunun tüm kaynaklarını Şam’ı savunmak için seferber ettiği bildiriliyor. Erdoğan, isyancıların Şam’a kadar ilerlemelerini desteklediğini ifade etti. Ancak, Türkiye’nin isyancıları kontrol edememesi ve rejimin çökmesiyle tetiklenebilecek yeni mülteci dalgaları, Türkiye için ciddi bir endişe kaynağı. Geçmişte yaşanan mülteci krizleri nedeniyle Türkiye’de hükümete yönelik siyasi tepki hâlâ devam ediyor.

Türkiye’nin Suriye Kürtlerine Yönelik Kampanyası

Türkiye’nin Suriye’deki öncelikli amacı, ABD’nin müttefiki olan Suriye Kürt Demokratik Güçleri’ni (SDF) etkisiz hale getirmek. Erdoğan, Suriye Kürtleri konusunu iç politikada önemli bir mesele haline getirerek hem Kürt vatandaşlarını savunma pozisyonuna geçirdi hem de halkın dikkatini başka yönlere çekti. Ancak asıl endişe, Suriye Kürtlerinin, Irak Kürtlerinin 2003 Irak Savaşı sonrası elde ettiği özerk statüye benzer bir statü kazanması. ABD’nin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin kurulmasında oynadığı rol, Ankara’da tarih tekerrür edecek endişelerini artırıyor.

Suriye’deki isyan, Türkiye’ye Suriye Milli Ordusu’nu (SNA) Kürt pozisyonlarına yönlendirmek için fırsat sağladı. SNA’nın bazı başarılar elde ettiği belirtilse de, bu durum HTŞ tarafından eleştirildi. HTŞ, SNA’yı saldırının asıl hedeflerini göz ardı etmekle suçladı.

ABD’nin Suriye’de 900 askeri bulunuyor ve bu birlikler SDF ile iş birliği yaparak IŞİD’in yeniden dirilmesini engellemeye çalışıyor. ABD askerlerinin çekilmesi, Suriye Kürtlerinin kaderini Washington’a bırakacak ve bölgedeki güç dengesini değiştirecek. Ancak bu tür bir geri çekilme, IŞİD’in tutuklu üyelerinin serbest kalması ve bölgesel istikrarsızlık gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

Barış Süreci İçin Bir Olasılık Var mı?

Bugünkü koşullarda, Suriye’de barış sürecinin yeniden canlanması pek mümkün görünmüyor. HTŞ ve Esad rejimi bir arada yaşayamaz. Rejimin çökmesi durumunda kimyasal silahların HTŞ gibi radikal grupların eline geçmesi uluslararası bir krize yol açabilir. Esad’ın hayatta kalıp kaybettiği toprakları geri kazanması durumunda ise barış sürecine katılıp katılmayacağı Rusya ve İran’a bağlı olacaktır. Bu ülkelerin mevcut jeopolitik kazançlarını ve kayıplarını göz önünde bulundurarak Suriye’de bir uzlaşmaya ne kadar teşvik edileceği belirsizdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz