- Kamu Personeli Zirvede: 2024 yılının ilk çeyreği itibarıyla Türkiye’deki toplam kamu personel sayısı 5.238.424 kişiye ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerinden birine çıktı. (Memur, Sözleşmeli ve İşçi dahil).
- Büyüme Eleştirisi: Personel sayısındaki bu keskin artış, ülke kaynaklarının büyük bir kısmını personel giderlerine ayırırken, “Teknoloji Çağı” ve dijitalleşme hedefleriyle tezat oluşturarak bürokratik şişkinlik eleştirilerini beraberinde getiriyor.
- Maliyet Yüksek: 2024 bütçe verilerine göre, merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık %27,8’i personel ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim giderlerine ayrılmış durumda, bu da mali disiplin üzerindeki baskıyı artırıyor.
Türkiye’de kamu sektöründe istihdam edilen kişi sayısı rekor seviyelere ulaştı. Resmi istatistiklere göre, Mart 2024 itibarıyla toplam kamu personel sayısı 5 milyon 238 bin 424 kişiye ulaştı. Bu rakam, başlangıçtaki notta belirtilen 2021 yılı “memur” sayısı (yaklaşık 2.6 milyon) ile karşılaştırıldığında, kamu sektörünün genel istihdam yükünde çarpıcı bir büyüme yaşandığını gösteriyor.
Toplam rakamın detayları incelendiğinde; yaklaşık 3.5 milyon kişi kadrolu personel (memur ve diğer statüler), 1.2 milyon kişi sürekli işçi ve geri kalanı sözleşmeli personel ve diğer statülerden oluşuyor.
Teknoloji Çağının Tezatı
Personel sayısındaki bu keskin artış, özellikle kamu hizmetlerinde dijitalleşmenin ve yapay zekâ destekli otomasyonun teşvik edildiği bir dönemde gerçekleşmesi nedeniyle ekonomistler ve iş dünyası temsilcileri tarafından eleştiriliyor. Sosyal medyada bu durumu eleştiren kullanıcıların “Hani biz teknoloji çağındaydık?” tepkisi, kamu yönetimindeki verimlilik sorununu gözler önüne seriyor.
Genişleyen kamu personeli ağı, teorik olarak daha hızlı ve kapsamlı hizmet sunmayı hedeflese de, pratikte bürokratik süreçleri uzattığı ve maliyetleri artırdığı yönünde endişeler bulunuyor.
Bütçe Üzerindeki Baskı
Kamu personel sayısındaki bu yükselişin doğrudan bir sonucu olarak, merkezi yönetim bütçesi üzerindeki yük her geçen yıl ağırlaşıyor. 2024 bütçe verilerine göre, harcamaların önemli bir bölümü, personel ve SGK prim giderlerine ayrılmış durumda. Bu durum, kamu maliyesinde tasarruf gerekliliğinin sıklıkla dile getirildiği bir dönemde, hükümetin mali disiplin hedeflerine ulaşmasını zorlaştıran en büyük yapısal engellerden biri olarak görülüyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin OECD ortalamalarına göre kamu personel oranında geride olduğu savunulsa dahi, son 20 yılda memur statüsündeki personel sayısının nüfus artışından çok daha hızlı büyümesi, kamu hizmetlerinin verimliliği ve etkinliği konusunda ciddi bir değerlendirme ihtiyacına işaret ediyor. Aksi takdirde, personel giderlerinin bütçe üzerindeki ağırlığı, gelecekteki yatırım ve büyüme potansiyelini kısıtlayıcı bir faktör olmaya devam edecektir.

