• TELE1 kanalına kayyım atandı, yönetimine İbrahim Paşalı dahil edildi.
• Karar, kanalın genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ın “casusluk” suçlamasıyla gözaltına alınmasını takip etti.
• Kayyım heyeti, geliri durgunlaştırılan kanal için yayın akışını “banttan yayına” dönüştürdü; basın özgürlüğü kaygıları arttı.
İstanbul merkezli özel televizyon kanalı TELE1’e, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “casusluk” soruşturması kapsamında yönetim müdahalesi yapıldı. Edinilen bilgilere göre, kanalın sahibi ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.’ye bağlı olarak faaliyet gösteren TELE1 hakkında sulh ceza hâkimliğinin kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetim kayyımı atandı.
Kayyım heyetinin takım lideri olarak adı geçen kişi ise Yeni Şafak yazarı İbrahim Paşalı oldu. Daha önce Flash TV, Ekotürk ve Habertürk gibi mecralarda kayyım olarak görev aldığı bilinen Paşalı’nın, TMSF heyetiyle birlikte TELE1 binasına girdiği ve kanalın ana haber bülteninin kesilerek bant yayına geçildiği bildirildi.
Konuya ilişkin savcılığın açıklamasında; kanalın genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ın da dahil bulunduğu iddia edilen casusluk suçlamaları gerekçe gösterilerek “kanalın fiili kullanıcı olduğu” ve “kanalı suç örgütü yönlendirmek amacıyla kullandığı” iddialarının değerlendirildiği kaydedildi.
Bu gelişme, medya üzerindeki kontrol iddialarını yeniden ön plana çıkardı. Basın özgürlüğü savunucuları kararı “ifade özgürlüğüne, halkın haber alma hakkına ve demokrasiye açık bir müdahale” olarak nitelendirdi.
Ekonomik düzlemde ise kayyım atamalarının, medya şirketlerinin alınan kararlar ve düzenlemeler ışığında varlık değerleri, reklam gelirleri ve yatırım iştahı üzerindeki etkileri takip edilmeye başlandı.
Medya sektöründe böyle bir müdahale, yatırımcılar açısından risk sinyali olarak değerlendirilebilir: kurumsal yönetim, ihale rejimi değişiklikleri ve kamusal denetim artırımı gibi faktörler, sektör kârlılığı ve değerlemesini etkileyebilir. BS Ekonomi olarak önümüzdeki dönem, medya şirketlerinin idari müdahalelere karşı direnç kapasitesi ve yeni düzenlemelere adaptasyon hızları açısından kritik olacaktır.

