Dünkü yazımızda ayılarla boğalar arasındaki mücadelenin kızıştığından bahsetmiş, ilk raundu ayıların kazandığını söylemiştik. Görünen o ki ikinci raundun galibi de ayılar oldu.
Bu yazımızda da içerideki ve dışarıdaki son gelişmeler çerçevesinde endeksin gidişatını tartışacağız.
Borsa’da düşüşler nereye kadar sürecek? Mehmet Şimşek’in yatırımcılarla yapacağı toplantı düşüşü durdurmaya yeter mi? Yükseliş gelirse özellikle yükselen faizler dikkate alınacak olursa bu satış fırsatı olarak mı değerlendirilir? Küresel risk iştahı bize ne söylüyor?
Bu yazımızda toplantı öncesinde ve sonrasında izlenebilecek stratejileri konuşacağız.
Bu arada ABD’deki gelişmeleri merak edenler için haftanın özel yayını aşağıda:
Borsada Düşüş Nereye?
Borsada düşüşün önü alınamıyor. Bist 100 endeksinde 8400 seviyelerinde gördüğümüz zirvenin ardından düşüşler art arda geldi. Dünü de %3,54’lük sert düşüşle 7.680,36 puandan tamamladı.
Mehmet Şimşek Goldman Sachs Genel Merkezinde yatırımcılarla buluşacağı toplantıya sayılı zaman kaldı. Toplantıya ilginin büyük olduğu gelen bilgiler arasında.
Dünkü yazımızda teknik analizin sat verdiğini söylemiştik. Önümüzdeki en önemli direnç 7400 olarak duruyor. Tepkinin bu seviyelere varıp varmayacağını izleyeceğiz. Endeks toplantıdan gelecek haberlere bağlı olarak bu seviyeyi görmeden tepki gösterecek mi izleyeceğiz.
Tepki gelirse kaybedileni nereye kadar geri alacağımız bir diğer önemli tartışma konusu olacak.
Mevduat faizlerinin %50’yi geçeceği bir ortamda gelecek enflasyon beklentileri çerçevesinde borsanın yara almayacağını düşünmek saflık olur.
Küresel rish iştahı düşüyor
Önceden de bahsettiğimiz gibi yükselen faizler karşısında elimizdeki tek hikaye yabancı para girişi hikayesi. Para girişinin motoru ise küreseldeki iştah olacak. Öte yandan bu konuda da soru işaretleri yoğunlaşıyor.
Küresel tarafta petroldeki artışlar son dönemde güç kaybetmeye başlayan bir canavarı yeniden gündeme getirdi. Canavarın adı enflasyon.
Enflasyon karşısında faiz artırımlarında artık sonlara geldiği düşünülen merkez bankalarının ek sıkılaştırmaya gitme ihtimalleri doğdu.
Bu gelişmeler üzerine küresel tarafta da satış korkusu baş gösteriyor.. “Kriz Kahini” olarak bilinen Nouriel Roubini ABD hisse senetlerinde %10’luk bir düşüşün mümkün olduğunu söyledi.
Yine Morgan Stanley stratejisti Michael Wilson’ın S&P 500 için yıl sonu hedefi %10’dan fazla bir düşüşe işaret ediyor. Michael Wilson 2024’ün riskli varlıklar için olumsuz olacağı görüşünde.
Velhasıl küreselde vaziyet böyle. İçeride ve dışarıda faizler yükselmeye devam edecek gibi duruyor. Aksini gösteren işaretler henüz görünür değil.
Bu şartlar altında yabancı hisse senedi piyasamıza gelir mi? Gelirse hangi hisselere gelir?
Bir miktar giriş elbette olacaktır. Ancak esas büyük girişin hisse senetlerine değil daha çok tahvil piyasasına olacağını unutmamak lazım. Beklentilerimizde ölçülü olmamız şart. Bilhassa değerlemeleri arşa çıkmış büyüme şirketlerinde olanların dikkatli olması gereken günler başlıyor. Oyunun sonu gelmiş olabilir.