FED’in 50 baz puanlık faiz indirimi sonrasında, hisse senetleri ve tahviller üst üste beşinci ayda da kazanç sağlayarak 2006’dan bu yana en uzun süreli paralel yükseliş dönemini yaşadı. Bu yükselişe emtia da eşlik etti. Perşembe günü gelecek olan ABD 2. Çeyrek GDP verisi ve cuma günü gelecek olan çekirdek PCE verisi hafta sonuna doğru volatiliteyi artırabilir.
Warren Buffett’in “Buffett göstergesi”, ABD hisse senetlerinin toplam piyasa değerini gayri safi yurtiçi hasılayla oranlayarak hesaplanır ve şu anda bu oran rekor seviyelere yakın seyrediyor. Tahvil piyasasında ise yatırımcılar, Fed’in faiz oranlarını agresif bir şekilde düşüreceğini öngörüyorlar. Fed’in kendi projeksiyonlarından (%3,4) daha düşük seviyelerde (%2,8) seyrediyor.
Piyasada artan konsantrasyona bağlı olarak, büyük teknoloji şirketlerinin kazançlarında yaşanabilecek olası hayal kırıklıkları veya beklenenden kötü gelen enflasyon verileri piyasada ciddi bir düzeltmeye neden olabilir. En büyük risk, aşırı yüksek değerlemeler olarak görülüyor.
TCMB’den “İnce Ayar”
TCMB, açıkladığı son makro-ihtiyati tedbirde zorunlu karşılıkları artırdı.
Kısa vadeli TL mevduat için zorunlu karşılık oranı %12’den %15’e çıkarılırken, uzun vadeli TL mevduatlar için oran %8’den %10’a yükseltildi. Yabancı para mevduatlar için TL olarak tutulan zorunlu karşılık oranı ise, %8’den %5’e düşürüldü.