Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nin finansmanı borçlanma üzerinde baskı oluşturabilir

0
268

Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında 19 şirkete 135 Milyar TL tutarında 23 projeye destek sağlanacak.

Yeni sistem ile;

. 34 bin 111’i doğrudan olmak kaydıyla 134 bin istihdam yaratılması

. İhracata 6 milyar 318 milyon dolar katkı sağlaması, ithalatı da 12 milyar 312 milyon dolar azaltması

. Cari açık üzerinde yıllık 19 milyar dolar olumlu etki yaratması bekleniyor.

Teşvik kapsamında sağlanacak avantajlar:

. Teşvik kapsamındaki yatırımlara gümrük vergisi muafiyeti getiriliyor. Bu yatırımlardaki makine ve teçhizatları ile bina inşaat harcamaları için KDV istisnası sağlanıyor.

. Teşvik belgesi sahiplerine yatırım tutarının iki katına kadar kurumlar vergisi indirimi veya 10 yıla kadar kurumlar vergisi istisnası sunuluyor.

. 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesi desteği, 5 yıl brüt aylık asgari ücretin 20 katına kadar nitelikli personel desteği, 10 yıla kadar gelir vergisi spotajı desteği veriliyor.

. Enerji desteği, sermaye katkı ve telsiz yatırım yeri tahsisi, istihdamın korunması sağlanacak.

Finansman konusunda ise 10 yıl boyunca tüketimin yarısı kadar enerji desteği, yatırım tutarının yüzde 49’una kadar devlet sermayesi tutarı sağlanabiliyor.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, proje bazlı teşviklerin cari açığa pozitif etkisinin önümüzdeki 2-3 yıl içinde görüleceğini belirterek yatırımların tamamı ya doğrudan yabancı yatırım ya da yabancı ortaklı olduklarını ifade etti. 

YORUM:

2017 yılı başında %10,94 olan gösterge tahvilin bileşik faizi 2017 sonunda %13,40 seviyesine yükseldi, 9 Nisan itibariyle %14,40 seviyesinde.

Ticari krediler ise aynı dönemde %12,92’den %17,06’ya yükseldi, 30 Mart tarihi itibariyle %17,20 seviyesinde.

2017 yılında merkezi yönetim bütçe finansmanında net borçlanma tutarı 2016 yılına göre 2,5 kat artarak 83,6 milyar TL oldu.

ABD merkez bankası Fed’in faiz artırım sürecine girmesi ve jeopolitik gelişmeler Türkiye’nin risk priminin artmasına sebep oluyor. Yılbaşında 155 seviyesine gerileyen Türkiye’nin CDS’leri 9 Nisan itibariyle 205 seviyesine yükselmiş durumda.

2017 yılında 47,4 milyar TL bütçe açığı kaydedilmişken hükümetin 2018 yılı hedefi 66 milyar TL açık olması yönünde. Dolayısıyla bu bilgiler ışığında yeni teşvik paketinde gerekli olan finansman ihtiyacı yüksek faiz ortamında borçlanma yoluyla sağlanacak. Bu da faiz ve TL üzerindeki baskıyı artıracaktır ta ki makro-ekonomik göstergeler iyileşene kadar.