Hamas saldırıları sonrası bölgede jeopolitik tansiyon yükseldi. Maalesef belki de bölgesel bir savaşa evrilebilecek gelişmeler yaşanıyor. Çatışmaların bir an önce durulmasını temenni ediyoruz.
Yaşanan gelişmeleri önce Ahmet Kasım Han’a “İsrail Hamas Savaşı İran’a Sıçrayacak Mı?” diye sorarak kanalımızda aktarmaya çalıştık.
Ardından Artunç Kocabalkan klasikleşmiş 22.22 yayınında meseleleri toparladı, mevcut konjonktürde neler beklediğini anlattı, nasıl bir yol izlenmesi gerektiğiyle ilgili düşüncelerini aktardı.
Öncelikle bu gerilimli günlerde olup bitenler hakkında yolunuzu aydınlatabilmek için yayınları kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.
Bu yazıda da konuşulanları merkeze alarak meseleleri özetlemeye, gelişmelerden ne beklediğimizi aktarmaya ve mevcut gerilimin hangi finansal enstrümana nasıl yansıyabileceği konusunda fikir yürütmeye çalıştık.
İsrail Hamas Savaşı İran’a Sıçrayacak Mı?
Bölgesel gerilim yükselirken kısa vadede zor olsa da savaşın İran’a sıçrama ihtimali masada duruyor. İsrail tarafından saldırıların arkasında İran’ın olduğuna dair mesajlar gelmişti.
Türkiye’nin hangi pozisyonu alacağı bir diğer önemli mesele. İlk aşamada Cumhurbaşkanı ve Dışişleri’nden tarafsızlığını koruyan, sağduyulu mesajlar geldi.
Biden İsrail’e desteğini açıklarken bölgede görüşmelerde bulunulacak ülkeler arasında Türkiye’yi de saydı. Ödemeler dengesi krizini öteleyebilmek için para aradığımız bugünlerde oluşan yeni dengeler bu mesele açısından bizim lehimize bir ortam yaratabilir.
Hindistan’dan başlayıp Türkiye’yi teğet geçerek İsrail’den Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya uzanan ticaret yolu planı güvenlik sebepleriyle raftan kalkmış olabileceği gibi savaşın sonucunu göre bu ticaret yolu daha da kuvvet kazanabilir.
Altın, Petrol ve Emtialar
Altın ve gümüş tarafında gerilimin durumuna bağlı olarak ani sıçramalar görülebilir. Bununla birlikte yükselişlerin uzun vadeye yayılabilmesi için tahvil faizlerinin aşağı gelmesini bekleriz.
Bölgenin petrol ve emtia piyasası için ne kadar önemli olduğu hepimizin malumu. Bu bakımdan petrol ve emtia piyasalarında yükselişin altın ve gümüşe göre daha sert ve uzun soluklu olmasını beklemek yanlış olmaz.
Nitekim biz bu yazıyı yazarken ons altın %1 civarında artıdayken Brent Petrol %3’ün üzerinde bir yükselişle hareket ediyor.
Borsa
Ortadoğu endekslerinde dahi en fazla %6’ya kadar düşüşler görülmüşken mantıken Türkiye piyasalarını savaşın bundan fazla etkileyeceğini düşünmek anlamlı olmaz.
Bununla birlikte mantıklı dinamiklerle çalışmayan bir piyasamız olduğunu unutmamak lazım. Panik satışları ve dalgalı hareketler görmemiz yüksek ihtimal.
Borsa için olumsuz tarafta yükselen faizlere bağlı olarak artan kredili hisse taşıma maliyetleri, özellikle küçük sermayeli şirketlerde oluşan balon fiyatlamalar, şirketler için artan kredi maliyetleri ve ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak her geçen çeyrek daha da kötüye gidecek bilançolar var.
Olumlu tarafta ise negatif reel faiz ortamının devam etmesi, savaş durumuyla birlikte güçlenen yabancı para girişi hikayesi var.
Ödemeler dengesi krizi ihtimali masada duruyorken dövizde ancak çok yavaş bir yükselişe izin verilecek gibi duruyor. Bu da borsada pek de rasyonel olmadığını düşündüğümüz piyasanın oluşmasında bir diğer etken.
Yurtdışı
Yurtdışı piyasaların gidişatında bu haftaki enflasyon verileri belirli olacak. Yüksek gelecek bir enflasyon piyasaları iyice karamsarlığa sevk edebilir.
Fed tarafında son olarak şahin tavırlarıyla bildiğimiz Guvernör Michelle Bowman’dan faiz oranlarının daha da artırılmasını savunan açıklamalar geldi.
Savaşın etkileriyle birlikte petrolde sıçrama riski korunurken Fed’den güvercin adımlar gelmesini beklemeyiz.