[wpvideo p90XSQR5]
Artunç Kocabalkan’ın ekonomist Murat Üçer ile gerçekleştirdiği röportajın ilk bölümünde küresel büyüme ve enflasyon konuları değerlendiriliyor.
Küresel büyüme…
Küresel büyüme konusunda IMF Bahar toplantılarına değinen Murat Üçer, 2011’den beri büyüme oranlarını tutturan küresel ekonominin önündeki risklerin başında korumacılığın geldiğini ve Trump’ın küçümsenmeyecek bir risk olduğunu belirtti.
Üçer, Çin’le olan tartışmanın kısa vadede sonuçlanmayacak gibi gözüktüğünü ifade etti.
Kısa ve orta dönem büyüme dinamiklerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Üçer şöyle devam ediyor:
“Kısa dönem sonrasında belli bölgeler ve ülkeler tekrar ayağa kalkıyor. Brezilya ve Rusya iki sene öncesine kadar resesyondaydı. Avrupa 2017’de olumlu yönde bizi şaşırttı. Bunun sürdürülebilirliği açısından bakıldığında birtakım endişeler var.
Demokratik problemler, üretkenlik problemlerini de dikkate aldığımızda orta vadeli büyüme dinamiklerinin hala zayıf gittiğini eklemek lazım.
IMF, politikaları daha iyi koordine edelim, yapısal reformlarımızı yapalım ki büyüme fırsatını kaçırmayalım görüşünü savunuyor.
Aslında sağlıklı bir dünya ekonomisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.”
Küresel boyutta enflasyon görünümü…
Enflasyon görünümü hakkında Üçer şu değerlendirmelerde bulundu:
“Enflasyon üzerinde yapısal baskılar var: Globalleşme, işçilerin eski gücünün olmayışı, gelir dağılımı sorunu sebebiyle -orta sınıfın gelirleri büyümedikçe- talep zayıf seyrediyor. Yani düşük faizin ve parasal genişlemenin talebe dönüşmesinde hala tahribat devam ediyor; yapısal birtakım enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıların dışında.
Temel soru şu: “Phillips Eğrisi öldü mü yoksa sessiz sakin bekliyor ve bir noktada geri gelecek mi?” Yani istihdam piyasası bu kadar sıkıştığı, işsizlik oranları böyle tarihi düşük seviyelerde seyrettiği zaman bir noktada ücret artışlarının hızlanması ve enflasyonun geri gelmesi gerekiyor.
Bence enflasyon dinamikleri göründüğü kadar zayıf değil. Yavaş yavaş ABD’de yukarı doğru bir hareket beklemek lazım. Son rakam çok güçlü gelmedi ama sonuç itibariyle biraz daha zaman vermek lazım.
Benim görüşüm en azından ABD’de Phillips Eğrisi’nin ölmediği, sessiz sakin beklediği yönünde. Doğrudur büyük bilmeceler devam ediyor, ücretler hala çok güçlü değil ama sonuçta %2’yi konuşuyoruz. %2’nin üstüne çıkacak bir enflasyon kalıcı olarak ABD’de konuşmak bence mümkün.
Ama Avrupa tarafı çok daha farklı. Avrupa’da daha büyük bir bilmece var. Avrupa’daki enflasyon dinamikleri daha bir merak konusu. Avrupa’da ABD’deki gibi bir beklentiyi korumuyorum.
Ama tabi ABD’de enflasyonun 6 ay içerisinde sorun olması mümkün. Fakat buna Fed’in çok sert reaksiyon vereceğini düşünmüyorum. Çünkü çok riskli bir şey olur o. Hatta bence enflasyon tarafında yukarı doğru kaçırma toleransları var diye hissediyorum ve düşünüyorum. Bu kadar uzun süre enflasyonsuz bir dünyada iki sene öncesine kadar enflasyonu konuştuğumuz bir dünyada Fed’in hemen davranacağını ben düşünmüyorum. Ama enflasyon var yani %2 üstü bir enflasyon ABD’de yerleşecek bunu göreceğiz diye düşünüyorum.”