[wpvideo wQiygflR]
Artunç Kocabalkan: Hızlı bir tur yapalım. Birinci sorum şu: Fed’in sen enflasyonla mücadelede curve’ün gerisinde kaldığını (yavaş hareket ettiğini) düşünmüyorsun, hatta bir miktar daha faiz artırmak konusunda temkinli davranacak, bu da gelişen piyasalar üzerinde 2018’de son çeyrekte çok büyük bir baskı yaratmaz diyebilir miyiz?
Murat Üçer: Bence normalleşme devam edecek ama bu normalleşme içerisinde 3 beklerken 5 faiz artırım beklenmesi gibi bir durum çıkmayacak. Yani bilanço meselesi devam edecek, faizin yukarı doğru hareketlenmesi devam edecek, 10-yıllık (tahvilin faizi) %3,5’a doğru devam edecek ama bu süreçte büyük şahince bir sürpriz bence olmayacak diye düşünüyorum açıkçası.
Bu ne demek bizim gibi ülkeler açısından? “Durum artık eskisi gibi değil, dikkat et evini topla” demek. Hani biz buna push (itmek) ve pull (çekmek) deriz. Yani sermayeyi sana iten faktörler, global ortam, risk iştahı; bir de sermayeyi çeken senin yaptıkların önemli. Dolayısıyla bu selektivite (seçicilik) önemli bir kelime olacak. Yani Türkiye, Arjantin, vs. bir yandan konuşuluyor maalesef, diğer yanda adjustment dedikleri evini toparlamış, kırılganlıklarını kontrol altına almış ekonomiler daha bir ayrışıyorlar. Dolayısıyla her EM (yükselen piyasalar) aynı değil demek mümkün.
Artunç Kocabalkan: Gelişen piyasalar içerisinde ilginin azalmış olmasına rağmen belki de bazı piyasalar bundan daha fazla etkilenecek, bazıları daha az etkilenecek diyebiliriz. Peki Avrupa tarafına baktığın zaman Avrupa’da enflasyonist baskı çok yok. Dolayısıyla Avrupa Merkez Bankası buna tepki vermek zorunda değil, uzun süre faizi düşük götürecek demek doğru mu? Bu da Euro-Dolar paritesinde o neredeyse bir ay önce 1,30’lar denen Euro-Dolar paritesinin Dolar lehine giderek hızlanan şekilde gelişmesi anlamına geliyor mu? Biraz abartarak sorayım ama yılsonunda Euro-Dolar paritesini mesela 1,05’lerde görsen şaşırır mısın?
Murat Üçer: Şaşırırım açıkçası. O kadar güçlü bir ayrışma olacak mı cycle’larda (döngülerde) emin değilim. Yani sonuçta ben biraz düz mantık makro düşünüyorum. Yani ABD dolarının kuvvetlenmesi, ABD’nin QE’ye (parasal genişlemeye) herkesten önce başlamasıyla ilgiliydi. Bu çok agresif (sert) fiyatlandı. Doları bir anlamda aşırı değerli territory (bölgeye) götürdü. Sonra birdenbire ne gördük geçen sene? Bu da tabi lag’li -gecikmeli- oluyor ama ne gördük? Çok beklentilere göre daha güçlü daha sağlam bir Avrupa ekonomisi Euro Bölgesi ekonomisi olduğu ortaya çıktı. (Avrupa Merkez Bankası Başkanı) Draghi doğru mesajlar verdi, “Ben de artık normalleşiyorum” dedi. Cycle bu defa – ibre veyahut – Euro lehine döndü. Şimdi tekrar Dolar’ın güçlendiğini görüyoruz. Neden? İşte Trump harcayacak, ABD ekonomisinde istihdam piyasası sıkıştı, ücretler gelecek vesaire. Yani bu trend devam eder herhalde ama buradan 1,05 agresif geliyor bana açıkçası.