Nobel ödüllü matematikçi John Forbes Nash, “İyi matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur” demiş.
Epey uzun bir zamandır adaletin tezahür etmediği, enflasyon ahlaksızlığının sarmalından çıkamayan bir toplum içinde, Nash’in dediğinin değil “Nas”ı kendi kafasına göre yorumlayanların dediklerinin hükmü altında yaşıyoruz.
Gelin dünkü Merkez Bankası kararına bir de bu pencereden bakalım. Acaba merkez bu kez “Nas” değil “Nash” mi dedi? Yoksa günün sonunda hepimizin alacağı bir “Nah” mı?
Bu yazıda iki başlık altında dünkü PPK kararını değerlendireceğiz. Öncelikle dünkü Artunç Kocabalkan yayınında konuklarımız ne demişti bakacağız, ikinci kısımda ise kararın piyasaya etkileri üzerine akıl yürüteceğiz.
Hadi başlayalım!
Merkez Bankası, dün %17,5 olan politika faizini %25’e çıkardı. Beklentinin üstünde gelen artışla piyasalar allak bullak oldu.
Kararın üstüne Mehmet Şimşek’ten “kararlıyız” mesajı geldi.
Dolar/TL karar öncesi 27.23 seviyelerinden işlem görüyordu kararın ardından 25.27’e kadar geriledi, borsa önce yükseldi fakat günü %1,45 düşüşle tamamladı. Buna karşın bankacılık endeksinde %8,46 artış gördük.
Dün Artunç Kocabalkan yayınında Merkez’in faiz kararını konuklarımız canlı yorumladı.
Bu yazıda konuklarımız ne dedi, PPK kurulunun kararını canlı canlı nasıl yorumladılar sizler için en önemli kısımlarını derledik. Detaylar için videonun tamamını mutlaka izleyin.
Murat Aysan, karar gelmeden önce hazinenin o günkü döviz ödemelerine dikkat çekerek “Kuru ben olsam aşağıda tutarım” demişti. Nitekim karar, kurda belirttiği gibi bir etkiye neden oldu. Kararı ise “Beni şaşırttılar” diyerek yorumladı. “Tek atımlık kurşunumuz vardı, 750 baz puan gayet iyi. Ekonomide ciddi bir yavaşlama beklerim” diye de ekledi.
Erhan Aslanoğlu, kararı reaktif bulduğunu ancak proaktif davranmamız gerektiğini belirtti. Bunun için önlemlerin mali kanada da yansıması gerektiğini söyleyen Aslanoğlu, seçime kadar ne mali önlem ne de Aysan’ın beklediği gibi bir yavaşlama beklemediğini de ekledi.
Fikret Önder, “Yabancı ilgisi bekliyoruz ama hala inşatçılar ne der, o ne der, bu ne der diye soru işaretlerimiz var. Normal ülkelerde bu olmaz. Biz birazcık normalleşelim. O zaman her şey düzelir” diyerek normalleşme adımlarına rağmen devam eden tuhaflıklara dikkat çekti.
Bundan Sonra Ne Bekleriz?
Döviz borcu olanlar açısından dünkü düşüş alım fırsatı doğurmuş olabilir. Bu fırsatı piyasadaki en büyük döviz borçlu aktör Merkez Bankası da kaçırmayacaktır. Merkez Bankası’nın hazinenin ödemelerinin ardından harekete geçmesini bekleyebiliriz.
Dünkü karar kredilerde artışa işaret ettiğinden borsayı kötü etkiledi. Özellikle sınai endeksi günün kaybedeniydi. Dolardaki düşüşün etkisiyle dolar bazlı getirilerin yükselmesi ani bir satışı getirdi. Normalde bankacılığın faiz artışlarından olumsuz etkilenmesini bekleriz ama karar çok ucuz olan bankalara yabancı yatırımcı girişi beklentisini doğurduğu için dün bankalar pozitifti.
Öte yandan Merkez’in beklentilerin böylesine üstünde bir faiz artışı yapması değil belki ama yapabilmesi (çünkü beklenen enflasyona göre faizler hala çok düşük seviyelerde) ekonomi yönetiminde rasyonel görüşün kuvvetlendiğini göstermesi açısından önemliydi. Bu faiz artışıyla birlikte Eylül’de kredi derecelendirme kuruluşlarından not artışı gelebilir. Satılabilir bir hikayemiz var. Pozitif hava devam edecek gibi gözüküyor.