Merkez Bankası Faiz Kararı Beklenirken,ABD Borsalarında Satış Bekleniyor.

0
27

Yeni Yılın İlk Faiz Kararı Bekleniyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını 23 Ocak Salı günü gerçekleştirecek. Piyasa beklentisi, TCMB’nin politika faizinde 250 baz puanlık bir indirim yaparak faiz oranını %45 seviyesine çekmesini bekliyor. Geçtiğimiz ay politika faizi 250 baz puanlık indirimle %50’den %47,50’ye düşürülmüştü.

Piyasalar, Merkez Bankası’nın kritik faiz kararını beklerken tedirgin bir görünüm sergiliyor,Yurt İçi piyasalar 23 Ocak Perşembe günü açıklanacak olan Faiz kararını beklerken, ABD borsalarında yatırımcılar, belirsizlik ortamında riskli varlıklardan uzaklaşarak satış yönlü bir strateji izlemeye başladı.

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon: ABD Borsası “Biraz Şişmiş” Durumda

JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, Dünya Ekonomik Forumu kapsamında CNBC’ye verdiği röportajda ABD borsası hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Dimon, varlık fiyatlarının özellikle ABD borsasında yüksek olduğunu ve bu durumun, küresel ekonomiyle ilgili temkinli bir duruş sergilemesine neden olduğunu ifade etti.

Dimon, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Varlık fiyatları biraz şişmiş durumda, özellikle ABD borsası için bu geçerli. Ancak diğer borsalar için aynı şeyi söyleyemem.”

Bu değerlendirme, Wall Street liderleri arasında Dimon’un neden daha ihtiyatlı bir yaklaşım sergilediğine dair ipuçları sunuyor. Ayrıca, borsalardaki fiyat hareketleri ve yatırımcı güveni üzerindeki olası etkileri de gündeme taşıyor.

Küresel Ekonomi ve ABD Borsası Üzerindeki Etkiler

Jamie Dimon’un açıklamaları, ABD borsasındaki yüksek değerlemelere dikkat çekerken, diğer piyasalarda bu ölçüde bir şişkinlik olmadığını vurguluyor. Dimon’un bu yorumu, yatırımcılar ve piyasa analistleri arasında geniş bir yankı uyandırdı.

Son dönemde ABD borsası, teknoloji hisselerinin öncülüğünde önemli bir büyüme kaydetmişti. Ancak Dimon’un açıklamaları, piyasanın sürdürülebilirliği konusunda endişeleri yeniden alevlendirdi.

Wall Street’te Temkinli Yaklaşım

Jamie Dimon, uzun süredir piyasa hareketleri konusunda rasyonel ve temkinli bir duruş sergiliyor. Dünya Ekonomik Forumu sırasında yaptığı açıklamalar, bu yaklaşımın bir devamı olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar, Dimon’un uyarılarının yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken bir işaret olabileceğini belirtiyor. Özellikle ABD borsasındaki değerlemeler ve faiz oranlarının gelecekteki etkileri, piyasa katılımcıları tarafından yakından izleniyor.

Davos’ta Avrupa İçin “Tepe Noktası Karamsarlık”, ABD İçin “Aşırı Coşku”

Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’ta gerçekleşen 2025 zirvesinde, Avrupa ekonomisine yönelik artan karamsarlık dikkat çekti. Katılımcılar, kıtadaki büyüme yavaşlaması ve jeopolitik risklerin yarattığı belirsizlikleri vurgularken, ABD ekonomisi için daha iyimser bir tablo çizildi. Wall Street temsilcileri ve yatırımcılar, ABD’nin ekonomik performansı hakkında “aşırı coşku” sergiledi.

Davos’ta Avrupa için dile getirilen olumsuz tablo, düşük büyüme oranları, yüksek enerji maliyetleri ve sürdürülebilirlik hedefleriyle ilgili zorluklardan kaynaklanıyor. Öte yandan, ABD ekonomisinde güçlü tüketici harcamaları, teknoloji sektöründeki ilerlemeler ve iş gücü piyasasının dayanıklılığı, yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Avrupa’da Karamsarlığın Kaynakları

Davos’ta konuşan birçok lider ve analist, Avrupa ekonomisindeki durgunluğun giderek daha belirgin hale geldiğini belirtti. Özellikle enerji krizi, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ve yeşil dönüşüm sürecindeki maliyetler, kıtanın toparlanma hızını yavaşlatıyor.

Bir katılımcı, Avrupa ekonomisi hakkında şunları söyledi:
“Enerji maliyetleri, şirketler üzerinde baskı oluşturuyor. Bu, yalnızca büyümeyi değil, aynı zamanda yatırımları da sınırlıyor.”

ABD: Güçlü Ekonomik Verilerle Öne Çıkıyor

ABD ekonomisi ise Davos’ta daha pozitif bir bakış açısıyla değerlendirildi. Katılımcılar, güçlü istihdam verileri, teknoloji sektöründeki inovasyonlar ve merkez bankasının politikalarındaki dengeyi, ABD’nin büyüme potansiyelini artıran unsurlar olarak gösterdi.

Bir diğer katılımcı ise şu yorumu yaptı:
“ABD’nin esnek ekonomisi, hem iç hem de dış yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ediyor.”

Küresel Ekonomi: Bölgesel Farklılıklar Artıyor

Davos’ta sergilenen bu zıt görüşler, küresel ekonomi içindeki bölgesel farklılıkların arttığını gözler önüne seriyor. Avrupa’nın yapısal zorlukları ve ABD’nin rekabet avantajı, piyasa oyuncularının geleceğe dair beklentilerini şekillendiriyor.

Avrupa Bankalarından Yatırımcılara Rekor Seviyede Ödeme: 123 Milyar Euro

Avrupa’nın önde gelen bankaları, yatırımcılara toplamda 123 milyar euroyu bulan rekor temettü ve hisse geri alım planlarını duyurdu. Sektör genelinde güçlü kâr performansı ve sermaye yeterliliği, bu büyük ödemenin temelini oluşturuyor. Bu rakam, Avrupa bankalarının son yıllarda pandemi kaynaklı kısıtlamaların ardından yatırımcılarına geri dönüş sağlama konusunda önemli bir adım attığını gösteriyor.

Kâr Performansı ve Ödemelerin Arka Planı

2024 yılı itibarıyla Avrupa bankaları, yüksek faiz oranları ve güçlü bilançolar sayesinde önemli kâr artışları elde etti. Bankalar, faiz gelirlerindeki artışla sermaye yapılarını güçlendirirken, yatırımcılara daha fazla değer yaratmak için hisse geri alımı ve temettü ödemelerine odaklandı.

Sektör uzmanları, bu büyük ödemenin, Avrupa bankalarının pandemi sonrası toparlanmanın ardından ne kadar istikrarlı bir pozisyona ulaştığını gösterdiğini belirtiyor.

Hangi Bankalar Öne Çıkıyor?

Yatırımcılara büyük geri dönüş sağlayan bankalar arasında BNP Paribas, HSBC, Santander ve Deutsche Bank gibi devler bulunuyor. Özellikle BNP Paribas, hissedarlarına yönelik kapsamlı bir geri alım programı duyurarak dikkatleri üzerine çekti.

Bir analist şu değerlendirmede bulundu:
“Avrupa bankaları, yatırımcı güvenini artırmak için önemli adımlar atıyor. Bu büyük ödeme, sektördeki güçlü mali yapının bir yansıması.”

Yatırımcılar İçin Ne Anlama Geliyor?

Avrupa bankalarının bu rekor ödeme planları, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunuyor. Yüksek temettü oranları ve hisse geri alımları, özellikle uzun vadeli yatırımcılar için cazip bir seçenek haline geliyor. Ayrıca, bu durum bankacılık hisselerinde potansiyel bir yükselişi de beraberinde getirebilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz