11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüsü salgın olarak ilan etmesinin ardından vaka sayısının hızını artırması ve izolasyonun devreye girmesiyle birlikte bozulan makro-ekonomik veriler salgının ekonomi üzerindeki etkisini ortaya çıkarmaya başladı.
Başta Çin’in fabrikaları kapatmasıyla başlayan arz şokları, izolasyonla birlikte daralan talebin şirket gelirlerini aşağı çekmesi, hane halkı ve şirketlerin artan finansman ihtiyacı, merkez bankaların koordineli hareket etmesine ve mali yardım paketlerinin devreye girmesine sebep oldu ve olmaya devam etmekte.
Mart ayının bitmesiyle birlikte ilk gelen makro-ekonomik veriler Mart ayında küresel bazda hizmet ve imalat sektörünün durma noktasına geldiğini ortaya koydu, ABD’de Mart ayında işsizlik oranı %3,5’ten %4,4’e yükseldi, 10 milyon kişi işsizlik başvurusu yaptı.
Her gelen haber ve veriyle birlikte uluslararası kuruluşlar 2020 yılı ekonomik büyüme tahminlerini yayınlamaya başladılar. OECD, koronavirüsün etkisiyle kapanan işletmelerin gelişmiş ve büyük ölçekli gelişen ekonomilerde üretimin %15 azalacağı ihtimaline yer veriyor; küresel bazda ortalamada %25’lik üretim kaybına dikkat çekiyor,
Aşağıdaki tablo, Mart ve Nisan aylarında ekonomi odaklı kuruluşların GSYH büyüme tahminlerini gösteriyor.:
Oxford Economics, 6 Nisan tarihli makalesinde, Çin ekonomisinin 2020 yılı ilk çeyreğinde mevsimsellikten arındırılmış olarak önceki çeyreğe göre %9 daralacağını, ikinci çeyrekte ise önceki çeyreğe göre çift haneli bir daralma yaşayacağını kaydetti. Yılın ikinci yarısında ise küresel ekonomide hızlı bir iyileşme varsayımına bağlı olarak, 2020 yılı genelinde Çin ekonomisinin %1,1 daralacağı tahmin ediliyor.
The Economist, 4 Nisan tarihli makalesinde Mart ayında 18 yatırım bankası ve ekonomi danışmanlığı ile gerçekleştirdiği 2020 yılı büyüme tahmini anket sonucunu yayınladı. Euro Bölgesi’nin 2020 yılında medyan değer olarak %5, İngiltere’nin %4’e yakın, ABD’nin %3, Japonya’nın %3’e yakın daralacağı; Çin ekonomisinin ise %3’e yakın büyüme kaydedeceği bekleniyor. Aşağıdaki tabloya adresinden ulaşabilirsiniz.
JP Morgan ise, 19 Mart tarihinde Türkiye ekonomisinin 2020 yılı ikinci çeyreğinde önceki çeyreğe göre %17,2 daralacağını beklentisini ortaya koymuştu.
simditahmin.com‘a göre Türkiye ekonomisi 1Ç2020’de bir önceki çeyreğe göre %4,3, bir önceki yılın aynı ayına göre %8,3 büyüdüğü tahmin ediliyor. İzolasyonun Nisan ayı ile birlikte yaygınlaşması ekonomik aktivitenin ikinci çeyrekte sert bir daralma yaşamasına sebep olacağını tahmin etmek zor değil. Ne kadar sert bir daralma yaşanabileceğini ise uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’in Mart ayı raporunda görebiliyoruz. Raporda koronavirüsün başlıca otomotiv, turizm, perakende ve ulaştırma sektörleri olmak üzere Türkiye ekonomisine olası etkileri inceleniyor. Koronavirüsün ekonomi üzerinde;
. 2-3 ay etkisi olması durumunda V-şeklinde hızlı bir düzelme ile GSYH büyümesine %3-5,
. 4-5 ay etkisi olması durumunda U-şeklinde bir durgunluk dönemi ile GSYH’ye %6-8,
. 9 aydan daha uzun sürmesi halinde L-şeklinde bir gerileme dönemi ile GSYH’ye %14-16 aralığında negatif etkisi olacağı tahmin ediliyor.
Kearney şirketlere koronavirüs salgını etkisinden daha az zarar görebilmelerini sağlayacak bir reçete de sunuyor: Dahil olunduğunuz sektörde gücünüzü artırın, tedarik zincirini değerlendirin, hedeflerinizi gözden geçirin, hayatta kalma planı oluşturun.
Dr. Fulya Gürbüz