Mehmet Şimşek ilk geldiğinde “herkes bir ucundan tutup yardımcı olmalı” denmişti. Ben de “sizden yardım mı istedi ki?” demiştim!
Olan oldu. “Tut şunu döşeyelim abi” demeden, döşedi Mehmet Şimşek ve döşemeye de devam edecek.
Yanıltmadı Mehmet Şimşek. Döşedi ve döşemeye devam edecek. Yetmez ama evet! Dahası da gelecek!
Gelecek ama ekonomi yavaşlamazsa sorun büyük, her geçen gün büyümeye de devam ediyor. Ki erken seçim öncesi ekonomide yavaşlama olması da çok zor! Mesela bu hafta işsizlik ve cari açık rakamları koşmaya devam edecek.
Madem Mehmet Şimşek’e döşeme konusunda yardımcı oluyoruz, şöyle bir önerim var: Mevcut KKM’yi varlık fonu üstlensin. Merkez Bankası da destek olsun. Uzun vadeli borçlanmayı da geri alım vaadiyle satım şekilde yapalım.
Varlık fonu içindeki şirketlerimizi de geleceğimizi uzun vadeli ipotek altına alıp Körfez Bölgesine satalım. Ama bir şartla: Parayı ödeyince geri alacağız!
Hah şimdi oldu demeyin. Ucundan tutmak lazım. Faizi yavaş arttıralım. Öyle hemen 20’ye çıkarmayalım.
Kur da 28-30 aralığında gitsin önümüzdeki aylarda. “Cam kenarı olsun, şoför yanı olsun, 0,03 TL olsun” diyelim.
Bunların hepsini isterken ben sonbahara kadar KaKaMı yapıp geleyim. Benim çözümü uygulamazlarsa da “Sıçtı Cafer, bez getir” diyelim.
Ne güzel di mi?
“Açıyorum, kapıyorum; açıyorum, kapıyorum
Ben bunu hep yapıyorum”
Aklımı seveyim!
Artunç Kocabalkan yazdı.