• Sanayi üretimi eylülde aylık %2,2 düşerek son beş ayın en sert gerilemesini kaydetti.
• TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Emek yoğun sektörler alarm veriyor” diyerek tekstil, hazır giyim ve deri gibi alanlara acil destek çağrısı yaptı.
• Reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılması gerektiği vurgulandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, sanayi üretimi eylülde bir önceki aya göre %2,2 gerileyerek son beş ayın en sert düşüşünü yaşadı. Yıllık bazda üretim %2,9 artmasına rağmen, bu oran marttan bu yana görülen en yavaş büyüme olarak kayıtlara geçti.
Alt kırılımlarda tablo dikkat çekici: madencilik ve taş ocakçılığı sektörü aylık %1,2 artarken, imalat sanayi %2,3, elektrik, gaz ve buhar üretimi ise %2,4 geriledi. Yıllık bazda ise imalat sanayi %2,7 artış gösterdi, ancak sektördeki yavaşlama sinyalleri belirginleşti.
Bu tabloya ilk tepki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan geldi. Sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede Hisarcıklıoğlu, emek yoğun sektörlerde derin kayıplara dikkat çekti:
“Sanayi üretimi eylülde aylık bazda %2,2 azalırken yıllık bazda %2,9 arttı. Ancak emek yoğun sektörlerde sıkıntı büyük. Yıl başından bu yana tekstilde %11, hazır giyimde %22, deride %14 reel kayıp yaşandı.”
TOBB Başkanı, tekstil, hazır giyim, mobilya, deri ve ayakkabı gibi sektörlerde yeni bir stratejiye ihtiyaç olduğunu vurguladı:
“Bu sektörlere acilen destek verilmeli. KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı. Ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapasitesini korumalıyız.”
Sanayi üretimindeki yavaşlama, büyüme motorunun ivme kaybettiğine işaret ediyor. İhracat ağırlıklı sektörlerde zayıf dış talep, içeride ise yüksek finansman maliyetleri üretim cephesinde baskı oluşturuyor.
KOBİ’lerin krediye erişimindeki zorluklar, özellikle emek yoğun üretim hatlarında istihdam riski yaratıyor. Eylül verisi, son çeyreğe girerken sanayi sektörünün kırılganlığını bir kez daha teyit etti.
Kısa vadede atılacak adımların, sektörel teşvik ve finansman destekleriyle üretim kapasitesini koruma yönünde şekillenmesi bekleniyor.

