Haftanın makro-ekonomi gündemi: Merkez Bankası faiz kararı, enflasyon, uluslararası yatırım pozisyonu, tüketici güveni ve Euro Bölgesi PMI

0
224

19 Ekim 2020, Pazartesi

AĞUSTOS AYI NET ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU

Merkez Bankası tarafından açıklanan Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP); Türkiye’deki yerleşik kişilerin yurt dışındaki yerleşik kişiler ile finansal alacakları, yükümlülükleri ve rezerv varlık olarak tuttukları altın şeklindeki finansal varlıklarının belli bir tarihteki stok değerini göstermektedir. Varlıklarımız Temmuz ayında önceki aya göre 4,8 milyar dolar (%2,1) artışla 232,1 milyar dolar seviyesine, yükümlülükler ise aylık %7,5’luk (42,4 milyar dolar) sert artışla 611,0 milyar dolar seviyesine yükselmişti. Varlıkların yükümlülüklerden farkını alarak hesaplanan Net Uluslararası Yatırım Pozisyonu (NUYP) Temmuz ayında önceki aya %11’lik (37,6 milyar dolar) artışla 378,9 milyar dolar açık verdi. Verinin yayınlandığı 2006 yılı başından bu yana NUYP, Ocak 2018’de 482,7 milyar dolar açık vererek en yüksek değerini almış, en düşük değer ise 161,7 milyar dolarlık açık ile Haziran 2006’da kaydedilmişti.

AĞUSTOS GÖRÜNÜMÜ… Geçen hafta özel sektörün Ağustos ayı uzun vadeli kredi borç stoku açıklandı; stok Temmuz ayına göre 0,3 milyar dolar azalışla 162,2 milyar dolar seviyesine geriledi. Türkiye genelinin ise kısa vadeli dış borç stoku Ağustos ayında önceki aya göre 4,3 milyar dolar artışla 132,8 milyar dolar oldu. Ağustos ayı ile birlikte önümüzdeki 12 ayda vadesi dolacak dış borç tutarı ise Temmuz ayındaki 176,5 milyar dolardan 181,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Detaylara baktığımızda Türk lirasındaki değer kaybı paralelinde artan risk primine bağlı olarak özel sektör bankalarının ve finans dışı özel sektörün uzun vadeye kıyasla kısa vadeli borçlanmaya ağırlık verdiğini anlıyoruz.

20 Ekim, 2020, Salı

EYLÜL AYI YURTDIŞI ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (YD-ÜFE)

TÜİK tarafından açıklanan Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksinde ürünlerin ihracat fiyatları doğrudan sanayi sektöründeki üretici firmalardan alınıyor. Dolayısıyla ağırlıklı olarak ithal girdi ile üretim yapan yurt dışı üreticilerin hem maliyetleri hem de ürün satış fiyatları Türk lirasının değerindeki değişimlerden doğrudan etkilenmektedir. Türk lirası Ağustos ayında önceki aya göre %6,1, önceki yılın aynı ayına göre %28,9 değer kaybetmiş, aynı ay YD-ÜFE aylık %7,46, yıllık %30,23 artış kaydetmişti.

EYLÜL GÖRÜNÜMÜ… Eylül ayında Türk lirasının önceki aya göre %3,5, önceki yılın aynı ayına göre %32,0 değer kaybetmesinin etkisiyle YD-ÜFE’deki artış devam edecek.

EYLÜL AYI MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU

Ağustos ayında merkezi yönetimin borç stoku 1,8 trilyon TL seviyesinde bulunuyor. Söz konusu borcun 1,1 trilyon TL’si iç borcu, 0,7 trilyon TL’si ise dış borcu kapsıyor. Eylül ayında dış borçlanma gerçekleştirmeyen Hazine, Ekim ayında 2,5 milyar dolarlık tahvil yoluyla dış borçlanma gerçekleştirmesi borç stokunda Ekim ayında artış getirecek.

22 Ekim 2020, Perşembe

MERKEZ BANKASI (TCMB) PARA POLİTİKASI KARARI

TCMB 24 Eylül 2020 tarihli olağan para politikası toplantısında 1-hafta vadeli borç verme faizi olan politika faizini %8,25’ten %10,25 seviyesine yükseltmişti. TCMB, bankalara gecelik (O/N) ve haftalık vadelerde borç vererek fon imkanı sağlıyor. TCMB, O/N olarak bankalara %11,75’ten, geç likidite penceresi kapsamında O/N olarak bankalara %13,25’ten, 1 haftalık vadede ise %10,25’ten borç veriyor. Söz konusu fonlamaların günlük ortalamasını veren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 9 Ekim itibariyle %11,64 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası politika faizini belirlerken fiyat gelişmelerine bakıyor. Türk lirasındaki değer kaybının enflasyona doğrudan yansıması hem üretici hem de tüketim mal fiyatlarını yukarıya taşıyor. Geçen hafta açıklanan TCMB Ekim ayı Beklenti Anketi sonuçlarına göre yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentisi %11,76 seviyesinde bulunuyor. Eylül ayında TÜFE yıllık %11,75 seviyesinde iken Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %14,33 artış kaydetmişti. Dolayısıyla Türk lirasındaki değer kaybının sürdüğü Ekim ayında da enflasyonist baskının süreceği, hatta önümüzdeki aylarda jeopolitik risklerin korunması, Avrupa ile siyasi gelişmeler ve ABD seçimlerine yönelik belirsizlikler sebebiyle kurdaki artışın devam etme olasılığı yüksek. Her ne kadar tahvil faizleri Cuma itibariyle %13,65 ile yatırımcılarına enflasyona eşdeğer bir getiri sunuyor olsa da mevduat faiz oranları %10,84 ile yatırımcıyı çekebilecek bir avantaj ortaya koyamıyor. Enflasyona karşı yüksek getiri sunulması tasarruflarda da artış getirecektir. TCMB’nin 22 Ekim’de politika faizini %11,25-11,75 aralığına yükseltmesi hem tasarrufların artmasına katkı sağlamak hem de kurdaki tansiyonu azaltmak adına önemli bir adım olacaktır.  

EKİM AYI TÜİK TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ

TÜİK Tüketici Güven Endeksi Eylül ayında önceki aya göre hafif yükselişle 81,9 seviyesine yükselmişti. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösteriyor. Endeks Temmuz 2004’ten bu yana 100 seviyesinin altında seyrediyor. Endeks Kasım 2008’de 73,9 ile en düşük değerini almıştı.

EKİM GÖRÜNÜMÜ… Geçen hafta açıklanan Ekim ayı Bloomberg HT Tüketici Güven Endeksi önceki aya göre 5,67 puan düşüşle 65,6 seviyesine geriledi. Söz konusu düşüşte Türk lirasının ABD dolarına karşı Eylül ayındaki ortalama 7,534 değerinden Ekim ayında 7,900 seviyesinin üzerine çıkmasının etkisi var. TÜİK Tüketici Güven Endeksi de Türk lirasındaki değer kaybından olumsuz etkilenecektir.

TCMB VE BDDK, 16 EKİM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ

9 Ekim haftasında para ve banka verilerinde önceki haftaya göre önemli bir değişiklik olmadı.

9 Ekim 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

23 Ekim 2020, Cuma

ABD, EURO BÖLGESİ, İNGİLTERE, JAPONYA EKİM AYI IHS MARKIT PMI (SATINALMA MÜDÜRLERİ ENDEKSİ) VERİLERİ AÇIKLANACAK

Türkiye’nin ağırlıklı olarak ihracat ortakları olan Euro Bölgesi, İngiltere ve ABD imalat sektörlerinin Ekim ayındaki seyri Türkiye PMI verisi için de önemli ipuçları verecek. PMI verileri imalat ve hizmet sektörlerinde istihdam, satın alımlar, talep, ihracat, maliyetler, çıktı fiyatları ve tedarik sürelerini kapsıyor. Eylül ayı verileri hem Türkiye hem de küresel olarak imalat sektöründe olumlu bir tablo ortaya koymuştu.

Dr. Fulya Gürbüz

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz