Goldman Sachs ekonomistleri, Kasım ayı TÜFE verisinin aylık %2,24 ile piyasa beklentilerinin üzerinde açıklanmasının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikasındaki gelecekteki hamlelerine dair ipuçları sunduğunu ifade etti. Bu veriler ışığında Goldman Sachs, TCMB’nin faiz indirimlerine Ocak 2024’te başlamasının güçlü bir olasılık olduğunu öngörüyor.
Açıklamada, yüksek enflasyonun sürmesine rağmen TCMB’nin politika faizinde indirim yönünde hareket etmesinin, büyüme odaklı stratejiye geçişin bir göstergesi olabileceği vurgulandı. Goldman Sachs, bu sürecin piyasalarda volatilite yaratabileceğine dikkat çekerken, TL üzerinde yeni bir dengelenme arayışına girileceği ihtimalini de göz önünde bulunduruyor.
Yorum: TCMB’nin faiz indirimi politikasının piyasalardaki risk algısını nasıl şekillendireceği, kur ve enflasyon üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Bu bağlamda, Goldman Sachs’ın vurguladığı gibi, faiz indirimlerine yönelik zamanlama ve uygulama detayları, yatırımcıların karar mekanizmalarında belirleyici bir rol oynayacak. Ocak ayı, Türkiye ekonomisi için dönüm noktası olabilir.
Goldman Sachs: Enflasyonda Trend Yavaşlaması ve Arz Şoklarının Etkisi
Goldman Sachs’ın yayımladığı notta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikası kararlarında kritik iki hususun altı çiziliyor:
- Enflasyon Trendinde Yavaşlama Gerekliliği: Goldman Sachs, TCMB’nin faiz indirimine geçmeden önce aylık enflasyon eğiliminde anlamlı bir yavaşlama gösteren en az iki veri görmesi gerektiği beklentisini sürdürüyor. Bu yaklaşım, faiz indirimi için ekonomide istikrar sinyallerine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
- Gıda Enflasyonu ve Arz Şokları: Raporda, arz şoklarından kaynaklanan yüksek gıda enflasyonunun genellikle para politikasının etkisi dışında değerlendirildiği belirtiliyor. Ancak mevcut ekonomik koşullarda ikincil etkilerin güçlü olma olasılığının yüksek olması, TCMB’nin bu kez bu faktörü göz ardı edemeyeceğini ortaya koyuyor.
Bu değerlendirme, TCMB’nin sadece büyüme hedeflerini değil, fiyat istikrarını koruma hedefini de dikkate alarak çok yönlü bir para politikası yaklaşımı geliştirmek zorunda kalabileceğini işaret ediyor. Gıda enflasyonunun talep kaynaklı etkilerle birleşmesi, politika kararlarında daha temkinli bir duruşu gerektirebilir.
PİYASALAR
BIST 100: Günlük ve Haftalık Performans Özeti
Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, 108,9 milyar TL işlem hacmiyle günü %1,51 artışla 9.827 puan seviyesinde tamamladı. Güne yatay-negatif bir açılışla başlayan endeks, saat 10.00 civarında açıklanan ve beklentilere yakın gerçekleşen enflasyon verilerinin ardından yukarı yönlü ivme kazandı. Faiz indirimi beklentilerinin etkisiyle işlem hacmi artarken, endeks 9.800 seviyesini aşarak 10.000 puan sınırına bir kez daha yaklaştı. Teknik görünümde 9.850 puan direnç, 9.700 puan ise destek seviyesi olarak takip ediliyor.
Haftalık ve Yılbaşından Bu Yana Getiri:
BIST 100 endeksi haftalık bazda %1,98, aylık bazda %10,60 ve yılbaşından bu yana %31,55 değer kazandı. Bu güçlü performans, özellikle faiz indirimi beklentileri ve global risk iştahındaki artışla destekleniyor.
Günün Öne Çıkan Şirket ve Sektör Performansları:
- En Çok Kazandıran Hisseler: Papilon Savunma (PAPIL) %9,94
- Emlak Konut GYO (EKGYO) %9,94
- Peker GYO (PEKGY) %9,90 değer kazandı.
- Sektörel Performanslar:
- BIST Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Endeksi (XGMYO) %3,58 ile günün en çok yükselen sektörel endeksi oldu.
- BIST Sanayi Endeksi (XUSIN) %0,78,
- BIST Mali Endeksi (XUMAL) ise %2,20 kazançla günü tamamladı.
Bu veriler, yatırımcıların hisse senetlerine yönelik risk iştahının sürdüğüne ve endeksin yükseliş trendine devam edebileceğine işaret ediyor. Özellikle gayrimenkul ve mali sektörlerin güçlü performansı dikkat çekici.