Hem ekonomik hem de siyasi cephede önemli global gelişmeler yaşanacak bir haftaya başlıyoruz. Salı günü, Trump ve Harris ekranda karşı karşıya gelecek. 2024 seçim sürecinde önemli bir dönemeç olacak bu münazara, hafta boyunca volatiliteyi artıracak bir öğe olabilir. Ekonomi tarafına baktığımızda, 11 Eylül Çarşamba günü İngiltere’nin ikinci çeyrek GSYİH verisi açıklanacak. Aynı gün ABD’de, TÜFE ve Çekirdek TÜFE rakamları açıklanacak. Her ne kadar enflasyon verilerinden çok istihdam piyasası verilerini fiyatlıyor olsakta, Fed’in enflasyon hedefine ulaşmakta kararlı olduğunu ve kararını büyük oranda etkileyecek bir veri olduğunu unutmamak lazım. 12 Eylül Perşembe günü ise, ABD ÜFE ve işsizlik haklarından yararlanma başvuruları açıklanacak. İşsizlik verisi, Fed faiz kararı öncesinde açıklanacak son iş piyasası verisi olma özelliğini taşıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranı kararı ve sonrasında yapılacak basın açıklaması da perşembe günü yakından izlenecek. ECB’nin faiz kararı sonrası vereceği mesajin da, son zamanlarda piyasanın beklentisini aşarak ralli yapan EUR/USD paritesinin yönü için belirleyici etkisi olacak. Türkiye’nin ekonomik takviminde, salı günü karşılayacağımız temmuz işsizlik verisi dışında sakin bir hafta bizi bekliyor. Fakat ekonomik takvimin dolu olmaması, BIST’te volatilitenin önünü kesecek gibi durmuyor. Geçtiğimiz cuma Fitch’in, Türkiye’nin notunu bir kademe artırarak “BB-” yapmış olması ve siyasetin birçok tartışma doğurması, borsa tarafında hareketli bir hafta yaşamamıza neden olabilir.
Yatırıma Uygun Seviyeye Hala Uzağız!
Kredi notundaki artış, geçmişte uygulanan hatalı politikaların düzeltilme yoluna gidilmesinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Fakat kredi notunun artıyor olması, geçmişteki “ekonomik deneylerin” izlerini silmiyor. Uygulanan yanlış politikaların; gelir adaletsizliğinin artması, güvenin kaybolması ve toplum kimyasının değişmesi gibi uzun vadeli etkilerini de hesaba katmak lazım.
Güven Yabancı Yatırımların Anahtarı
Okullar Açılıyor, Eğitim Enflasyonda Birinci
Siyasette Neler Oluyor?
Gümüş Talebi ve Hedef Fiyat Tahminleri Artıyor
UBS analistlerinin yayımladığı bir raporda, önümüzdeki aylarda gümüş fiyatları için olumlu bir görünüm öngörülmektedir. Bu beklenti, ABD dolarının zayıflaması, altın fiyatlarındaki rekor seviyeler ve finansal piyasalardaki iyileşen duyarlılıktan kaynaklanmaktadır. UBS, uzun vadeli yatırımcılara, gümüş yatırımlarını artırmalarını ve ons başına 36-38 dolar aralığını hedeflemelerini tavsiye etmektedir.
Küresel enerji dönüşümü ve endüstriyel talepteki artış, gümüş fiyatlarını desteklemektedir. Güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinde kullanılan gümüş talebinin bu yıl %10 oranında artması beklenirken, Çin’in artan gümüş ithalatı da küresel fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaktadır. Ayrıca, gümüş ETF’lerine olan talebin de artacağı öngörülmektedir.
2023 yılında gümüş arzı, talebi karşılayamayıp 184,3 milyon onsluk bir açık yaratmıştır. Bu arz açığının 2024’te daha da genişlemesi beklenmektedir. UBS ve JP Morgan, gümüş fiyatlarının 2025’e kadar 36-38 dolar seviyelerine çıkabileceğini tahmin ederken, bazı analistler fiyatların 50 dolara kadar yükselebileceğini belirtmektedir.