FED Tarihi Eylülde 25 ve 50 İndirim İçin Ne Söylüyor?

0
133

Geçtiğimiz iki ayda ABD’de enflasyon verilerinin düşmesi, Federal Reserve’in (Fed) faizleri indirip indirmeyeceği konusunu gündeme taşımıştı. Temmuz ayında %3,2 ve Ağustos ayında %2,9 olarak açıklanan enflasyon oranları, Fed’in %2 hedefine yaklaşıldığını gösteriyor. Bu gelişmeler sonucunda, faiz indirimi konusu yatırımcılar ve ekonomistler arasında yoğun bir şekilde tartışılmaya başlandı.

Ekonomistlerin büyük bir kısmı, Fed’in 18 Eylül 2024’te faiz indirimine gitmesini bekliyordu. Bu beklenti, borsalarda, altın ve kripto para piyasalarında tarihi zirvelerin görülebileceği yönünde bir öngörü oluşturdu. Ancak, bu süreçte piyasalarda dalgalanmalar yaşandı çünkü birçok yatırımcı Fed’in kararına kadar temkinli hareket etmeyi tercih etti. Özellikle tarım dışı istihdam verilerinin beklenenden kötü gelmesi, bazı ekonomistlerin Fed’in faiz düşürmesiyle birlikte bir resesyon yaşanacağı ve borsaların çökebileceği endişelerini dile getirmesine yol açtı.

Yapılan anketlere göre, ekonomistlerin çoğunluğu Fed’in 18 Eylül’de faiz oranını 25 baz puan düşüreceğini bekliyordu. Ayrıca, 2024 yılının geri kalanında iki kez daha faiz indirimi yapılacağı öngörülüyordu. Bununla birlikte, enflasyonun ilk çeyrekte beklenenden yüksek gelmesi, Fed’in temkinli davranmasına neden olmuş ve faiz indirimi beklentilerini geciktirmişti. Ancak, yılın ikinci yarısında enflasyonun yavaşlamasıyla birlikte, Fed’in faiz indirimi için uygun bir ortam oluştuğu düşünülüyor​. Peki geçmiş yıllarda benzer durumda başımıza ne geldi bunu referans alabilir miyiz.

Fed Tarihinde Alınmış Faiz Kararları

2007 yılında da şu anki gibi faiz oranı %5,25 seviyesindeydi ve Fed, yaklaşık iki yıldır sıkı bir para politikası izliyordu. O dönemde de, faiz indiriminin 25 baz puan mı yoksa 50 baz puan mı olacağı, ekonomistler arasında büyük bir tartışma konusuydu. Nihayetinde, Fed beklentilere yanıt vererek 50 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirdi. Bu adım, piyasalar üzerinde ciddi bir etki yaratarak önemli bir yükselişe neden olmuştu ve borsalar zirveyi görerek son 4 yılın en yüksek noktasına ulaşmıştı.

Ancak, bu faiz indiriminin ardından finansal piyasalar kısa vadeli bir rahatlama yaşasa da, 2008 mali krizi tam anlamıyla patlak verdi. Birçok ekonomistin görüşü göre durum ve koşulların o zamankinden çok daha farklı olduğu ve o zamanki gibi bir krizin gelmeyeceği yönünde. O dönemde dahi uzun vadede ucuz kredilenen şirketlerin yatırımlarını artırması işsizliğin azalmasıyla birlikte piyasaların 1-1,5 yıl sonra toparlandığı ve ciddi yükselişe geçtiği görüldü. Bu durum, Fed’in faiz indirimleriyle ekonomiyi ne ölçüde destekleyebileceği konusunda önemli bir ders niteliğindeydi. Faiz indiriminin tek başına yeterli olmadığı, finansal sistemdeki temel zayıflıkların da ele alınması gerektiği bu süreçte açıkça görüldü. Şimdi, 2024’te de benzer bir senaryoyla karşı karşıyayız: Faiz indirimi beklentisi var, ancak piyasaların bu indirime nasıl tepki vereceği ve uzun vadede ne tür sonuçlar doğuracağı konusunda belirsizlik devam ediyor.

Bu benzerlikler, yatırımcıların ve ekonomistlerin günümüzde Fed’in faiz indirimleriyle ilgili kararlarına dikkatle yaklaşmasının nedenlerinden biri. Özellikle 2008 krizinin ardından, sadece faiz indirimiyle piyasalarda sürdürülebilir bir toparlanmanın garanti edilemeyeceği anlaşılmış durumda. Bu nedenle, 18 Eylül 2024’te Fed’in faiz kararının yanı sıra, piyasanın genel sağlığına, ekonomik büyüme verilerine ve işgücü piyasasına yönelik göstergelere de dikkat edilmesi gerekiyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz