Erdoğan ekonomik reformlar ve faiz konusunda ikna edile bildi mi?
Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon netîcedir.” teorisi ve “Nas’ta faiz var mı?” açıklaması ile başlayan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin “ortodoks politikalardan epistemolojik kopuşu ifade eden heterodoks politikalar” ve “biz de bilirdik enflasyon’la mücadele etmeyi ama biz büyümeyi seçtik.” söylemleri ile desteklenen ekonomik ve mali politikaları Erdoğan’ın ekonomik büyümeyi devam ettirmesine ve seçimi kazanmasına yardım etti ama bu politikaların Türk ekonomisi için sonucu ağır oldu: yıllık %40,76 enflasyon, özellikle büyük şehirlerde Erdoğan ve AKP’nin kaybetmesine neden olacak kadar artmış hayat pahalılığı, 54,2 milyar dolar’a ulaşmış 12 aylık cari açık, eksi net Merkez Bankası rezervleri.
Erdoğan’ın seçimi kazandıktan sonra Mehmet Şimşek’i Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve getirmesi, Mehmet Şimşek’in şartlarını kabul ettiği yönündeki haberler, Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası Başkanı olarak atanması hem yurt içinde, hem de yurt dışında Erdoğan’ın ortodoks ekonomik politikalara geri döneceği konusunda olumlu hava yarattı.
Fakat Erdoğan’ın “Tabii bazı arkadaşlar “Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor” gibi bir yanılgının içine düşmesin.” şeklindeki son açıklaması akıllara şu soruyu getirdi: Erdoğan gerçekten kalıcı reform mu yapmak istiyor, yoksa artan hayat pahalılığı sonucunda özellikle büyük şehirlerde kaybettiği popülaritesini geri kazanmak ve Mart 2024’teki yerel seçimleri kazanmak için geçici taviz mi veriyor?