TÜFE’de 2018 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %2,67, bir önceki yılın Aralık ayına göre %22,56, bir önceki yılın aynı ayına göre %25,24 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,90 artış gerçekleşti.
Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler, tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE (çekirdek enflasyon; C-endeksi) ise aylık bazda %2,61, yıllık bazda ise %24,34 artış kaydetti.
Tüketici fiyatlarında gıdanın ağırlığı sürüyor. Üretici fiyatlarında ise emtia fiyatlarındaki artış etkili oldu. Çekirdek enflasyondaki sert artışta Ağustos ve Eylül ayındaki TL’de yaşanan sert değer kaybının ve artan borçlanma maliyetlerinin çıktı fiyatlarına yansıtılmasının etkili olduğunu düşünüyoruz.
İmalat sektörü PMI ve Reel Sektör Güven Endeksine ait Ekim ayı verileri imalat tarafında Ağustos ve Eylül ayı verilerine kıyasla fiyat baskısının azaldığına işaret etmişti. Ancak çekirdek enflasyondaki eğilimin Kasım ayı verileri ile nasıl yönlendiği önemli olacak.
Borçlanma maliyetleri konusuna geri döndüğümüzde, 2017 yılında ortalama %14,95 olan ticari kredi faizlerinin 2018 yılı Eylül ayı sonunda ortalama %38,4 ile zirve yapmasının ardından 26 Ekim haftasında %28,91 seviyesine gerilediğini görüyoruz. ABD merkez bankası Fed’in kademeli faiz artırımlarına devam etmesi borçlanma maliyetleri üzerinde baskı oluşturuyor. 7 Kasım Çarşamba günü Fed’in para politikası toplantısında 2019 yılı faiz artırım beklentilerine yönelik yaklaşımı (önceki toplantıda 3 faiz artırımı beklentisi korunmuştu) önemli. Her ne kadar ticaret savaşının olası olumsuz etkilerine karşılık 2019 yılı için faiz artırım sayısı beklentisinin 2’ye düşürülmesi yurt içinde borçlanma maliyetleri üzerindeki baskıyı azaltacaktır ancak asıl etken ABD ve AB ile politik ilişkilerin iyileşmesi olacaktır.