Enflasyonda zayıflık faizde düşüşü getiriyor, uzun vadede eğitim reformu sürdürülebilir büyümeyi getirecek

0
233

Geçen haftaki toplantısında politika faizini değiştirmeyen Avrupa Merkez Bankası, orta vadeli enflasyon hedefine ulaşana kadar gevşek para politikasının sürdürüleceğini, faizlerin en az 2020 ilk yarısına kadar mevcut seviyesini koruyacağını veya daha düşük seviyelere gerileyebileceği beklentisini ortaya koydu. Banka, istihdam piyasası ve ücret artışlarının Avrupa ekonomisini desteklediğini, öte yandan ise yavaşlayan küresel büyüme dinamikleri ve zayıf uluslararası ticaretin ekonomik görünümü olumsuz etkilediğini vurguluyor. Dahası, jeopolitik belirsizlikler, artan korumacılık tehdidi ve gelişen ülke ekonomilerine yönelik kırılganlıkların ise özellikle Avrupa imalat sektöründe ekonomik algının bozulmasında rol oynadığı belirtiliyor.

Avrupa’da imalat sektörüne yönelik belirsizlikler Türkiye imalat sektörü özelinde de olumsuz bir tablo ortaya koyuyor. Temmuz ayında Türkiye imalat sektöründe kapasite kullanım oranı, ihracat beklentileri ve yatırım harcamalarındaki gerilemeler yurt dışı ve yurt içinde talep daralmasının devam ettiğini teyit eden gelişmeler.

Küresel bazda enflasyon dinamiklerinin zayıflaması, TL’nin değer kazanması, ithalat maliyetlerinin azalmasına paralel olarak yurt dışı üretici fiyat endeksinin Haziran ayında önceki aya göre düşmesi, Avrupa Merkez Bankasının gevşek para politikasını sürdürmeye devam etmesi ve ABD Merkez Bankası Fed’in politika faizini Temmuz ayı toplantısında aşağı çekecek olması gibi sebepler Türkiye’de enflasyon dinamikleri üzerindeki baskının azalmaya devam edeceği ihtimalini ortaya koyuyor. Nitekim TCMB de geçen haftaki para politikası toplantısı karar özetinde enflasyonda düşüş beklentisini ortaya koymuştu.

Doğrudur, mevcut veriler enflasyon görünümünde dolayısıyla da faizde aşağı yönü destekliyor ancak sürdürülebilir şekilde istihdamı artıracak büyüme denklemi “düşük faiz + tüketim artışı” ile sınırlı kalmamalı. Nitekim Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk‘un şu açıklaması mevcut ekonomik durumu özetliyor: “Biz geleneksel enstrümanlarla ekonomiyi gerçekten canlandıramayız. Bizim uluslararası standartları ele alan evrensel bakış açısına sahip bir eğitim sistematiği içinde olmamız lazım“.

Düşük enflasyon ve düşük faiz kısa vadede hane halkına nefes aldıracak bir gelişme. Uzun vadede ise eğitim reformu sürdürülebilir büyüme için önemli bir yapı taşı olacak.

Dr. Fulya Gürbüz