Bodrum’da b*k mu var, herkes burada? İstanbul’da altın mı var, tüm ahali orada? Türkiye fırsatlar ülkesi mi, tüm sığınmacılar burada?
Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi: “Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ… Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!”
İnsanlar oraya gidiyorsa nedenleri elbette tartışılır, gereken önlemler alınır…
Ama vergisini veren, maliyetine katlanan vatandaşa hizmet talep ettiği için ya da şikayet ettiği için hesap sorulmaz.
Esasen vatandaşa hesap sorulmaz, vatandaş hesap sorar!
Bakın mesela şunun hesabını kime sorayım: Bodrum’da su yok, onu anladık. Peki, paramızla su alalım. Pürsu uygulamadan sipariş verdik. Siparişler geç gelmeye başlayınca sorduk. “A benim önüme düşmemişler…” başladı Bodrum Bayii’nde. Bugün çalışan geldi. “Uygulamadan verilen siparişleri getirmeyeceğim abi,” dedi, “ya da 120 TL’ye getiririm.”
Şimdi ben kimden hesap sorayım? “Tavsiye edilen fiyat 60 TL” diyen genel merkezden mi? Fırsatçılık yapıp 120 TL’ye su satmaya çalışan bayiden mi? Yoksa vatandaşı yüksek enflasyonun ahlaksızlığına sürükleyen sistemden mi?
Yapılan açıklamaya bakın: “Rekabet Kurulu’nun dikey anlaşmalar grup muafiyeti tepki hükümleri gereğince internet sitemizde yer alan fiyatlar tavsiye niteliğinde olup bayilerimiz kendi belirledikleri fiyatlardan satış yapmakta serbesttirler.”
“Ey Rekabet Kurumu sen kimin yanındasın?” diye hamaset mi yapayım yoksa?
Anladık, enflasyon tüm kötülüklerin anası. Toplumda genel bir ahlaksızlığa neden oluyor. Peki enflasyona kim sebep oluyor?
Alın size bir örnek daha: Türkiye’de ekmek neden pahalı? Marketler ekmeği ucuza satamıyor da ondan. Ticaret Bakanlığı, ekmek üreticilerine yapılacak asgari bir ödeme tutarı belirliyor. Büyük ölçekli perakende işletmeler ve tedarikçiler ekmek üreticisine yapılacak ödemelerde fiyatı en fazla bu belirlenen tutarın yüzde 80’i kadar kırabiliyor.
Alın size bir başka soru: Musluk sularımız neden içilebilir değil?
Neyse dostlar, yeni projem: Bodrum Su Bayiliği. Ortak olmak isteyenler özelden yazsın.
Sloganımız hazır: Enflasyon bir sudur, iç iç kudur!
Artunç Kocabalkan yazdı.