Türkiye’nin yaklaşık iki yıl önce satın alma başvurusu yaptığı 40 adet F 16 Block 70 ve 79 adet F 16 modernizasyon kiti için ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bildirim, Kongre’ye gönderildi.
15 gün içinde herhangi bir itiraz gelmemesi durumunda talep resmileşecek ve izin çıkmış olacak.
Türkiye için yapılan bildirim, yaklaşık olarak 23 milyar dolar tutarında bir bütçeyle 40 adet F 16 Blok 70 savaş uçağı, 79 adet F 16 Blok 70 modernizasyon kiti ve beraberindeki birçok teçhizatın satışını kapsıyor. 40 adet F 16 Blok 70’ten 32 adedi tek, 8 adedi ise çift kişilik konfigürasyonda olacak.
Uçakların yanında ise; 48 F-110 Turbofan Motoru(8 tanesi yedek), 149 AN/APG-83 AESA SABR Radarı(En değerli kısım), 168 Entegre Viper Elektronik Harp Suiti, 858 LAU-129 Güdümlü Füze Lançeri, 44 M61 Vulcan Topu, 16 AN/AAQ-33 Sniper Gelişmiş Hedefleme Podu, 952 AMRAAM AIM-120C-8 Hava Hava Füzesi (Adedi 1.1 milyon dolar), 96 AMRAAM Güdüm Bölümü, 864 GBU-39/B Minyatür Bomba, 96 AGM-88B HARM Anti-Radyasyon Füzesi, 96 AGM-88E Gelişmiş Anti-Radyasyon Füzesi (AARGM); 401 AIM-9X Block II Sidewinder Hava Hava Füzesi ve ek birçok sistem tedarik edilecek.
Öte yandan satış, mevcut Türk F 16 Blok 40 ve Blok 50+ uçakları için büyük modernizasyon kitleri ve Hizmet Ömrü Uzatma Programı (SLEP) modifikasyonlarını da kapsıyor. Yani bahsi geçen uçakların uçuş ömürlerinin Türkiye’de uzatılması için gerekli kitler de bu satış kapsamında ABD’den tedarik edilecek.
Maliyet neden bu kadar yüksek?
Bu noktada şöyle bir durup düşünelim; Türkiye’nin son yıllarda ekonomik ve sosyal bir çok alanda yaşadığı irtifa kaybı hepimizin malumu iken belki de ilerleme kaydettiğimiz tek alan savunma sanayi. Türkiye bu alanda adından söz ettirecek şekilde yerli üretimle silah mühimmat ve hatta uçak üretebiliyorken neden bu şekilde yüksek maliyetli bir satın alım yapıyor. Bu ürünleri kendimiz üretemez miyiz?
Aslında üretebiliriz ancak F 16 Blok 70 Viper modelinde herhangi bir mühimmat ya da benzeri bir parçanın entegrasyonuna ABD izin vermiyor. Bu nedenle ihtiyaç duyulacak tüm malzemeler satın alınmak zorunda.
Ne zaman teslim edilecek?
Satış işleminin herhangi bir engele takılmadan tamamlanması durumunda merak edilen diğer unsur uçakların ne zaman Türkiye’ye teslim edileceği.
Halihazırda F 16 Fightining Falcon uçaklarının üreticisi Lockheed Martin, F 16 Blok 70 için Bahreyn (16), Slovakya (14), Fas (24), Tayvan (66) ve Bulgaristan (16)’dan toplamda 136 adet sipariş almış durumda. Bazı ülkelerin yaklaşık 20 adetlik opsiyonu da bulunuyor. Bu uçakların teslimatı için Greenville üretim hattı, 2026 yılına kadar çalışacak.
Bahreyn ve Slovakya’nın ilk uçakları, çok kısa süre önce teslim edildi. Türkiye ile birlikte toplam sipariş, 176’ya yükselecek. Şu anki tablo, Türkiye’nin ilk uçağını 2027 yılında teslim alacağını gösteriyor. Ancak bu konunun detayları, T. C. Milli Savunma Bakanlığı ile ABD makamları arasında gerçekleşecek görüşmelerde belirlenecek.
Güncel olarak envanterimizde 238 adet F 16 bulunmaktadır. Bunlardan 36 adedi Blok 30, 102 adedi Blok 40, 71 adedi Blok 50, 29 adedi Blok 50+ sınıfındadır. Satış sonrası ise 40 adet Blok 70 ile toplamda 278 adet F 16 ya sahip olacağız.
Satın alacağımız uçakların birim başına maliyetini öğrenmek için yakın zamanda Tayvan’a yapılan satışı inceledik. Tayvan 142 adet F 16 modernizasyonu için 3,7 milyar dolar ödeme yaparken uçak başına yaklaşık 26 milyon dolar gibi bir rakam ortaya çıkıyor. ABD satış yaptığı ülkelere göre de fiyatlarda değişiklik yapabiliyor. Türkiye’nin modernizasyona tabi tuttuğu uçak başı maliyeti tahmini 30 milyon dolar üstü olacak gibi görünüyor. Sıfır olarak alınan F 16 Blok 70’in liste satış fiyatı 63 milyon dolar.
Bildirimle ilgili en dikkat çekici ve atlanmaması gereken kısımda ise şunlar yer almaktadır.
Bu satışın amacı Nato’nun güney kanadı olan Türk hava kuvvetlerinin güncel tutulması ve Türkiye’nin ABD’ye bağımlılığının uzun vadede devam ettirilmesi olup söz konusu satış işlemi Türkiye’nin ABD’nin çıkarlarına aykırı davranması durumunda satın almanın askıya alınması ya da iptali mümkündür. Gerekmesi halinde yaptırım uygulanabilecektir.
Kongreye yapılan aynı bildirimde Yunanistan’a da 8,6 milyar dolar karşılığında 40 adet F 35-A Joint Strike Fighter satışı yapılacağına yer verildi.
Peki Türkiye’ye verilmeyen F 35’ler Yunanistan’a verilince Ege’de Yunan hava kuvvetleri üstünlüğü ortaya çıkar mı? ABD yıllardır sürdürdüğü Ege’de denge politikasını terk mi ediyor?
İlk olarak şunu belirtelim ki Yunanistan’ın satın almış olduğu paket temel F 35 paketidir mühimmat içermemektedir ve muhtemelen önümüzdeki yıllarda ortalama 1-2 milyar dolarlık alımlar devam edecektir.
F 35 Joint Strike Fighter (Müşterek Taarruz Uçağı)
Bu kısımda kısa bir F 35 Müşterek Taarruz Uçağı hakkında bilgilendirme yapalım.
F 35 hem hava üstünlük hem de saldırı görevlerini yerine getirmek ve savaştaki her amaç için farklı uçak geliştirmenin masraflı olmasından dolayı tek bir uçağın tüm görevleri yerine getirmesi amacıyla tasarlanan ve üretilen, stealth karakterli, 5. nesil, tüm hava koşullarına uygun çok görevli bir savaş uçağıdır. Aynı zamanda elektronik harp, istihbarat, gözetleme, hedef tespit ve keşif (ISTAR) yeteneklerini etkili bir şekilde sağlayabilir.
F 35’e tüm bu özellikleri nedeniyle uçan bilgisayar da denmektedir.
Üretim konseptleri açısında F 35 bir tarafta F16 ve Eurofighter diğer tarafta yer alıyor diyebiliriz.
F 16 VS F 35
Test pilotlarıyla yapılan F 16 vs F 35 karşılaşmasında, F 16’nın ekstra yakıt tanklarıyla ağırlaştırılarak manevra kabiliyeti azaltılmış olsa bile F 35’e karşı ezici bir üstünlük sağladığını, bu iki uçağın karşı karşıya gelip it dalaşına(dogfight) girdiğinde F16’nın rahatlıkla kazanacağını söyleyebiliriz, ancak asıl mesele şu ki F 16 henüz F 35’i göremeden F 35 radar görünmezliği sayesinde F 16’yı uzaktan avlayabiliyor. Ayrıca F 35 tasarımı itibari ile it dalaşından ziyade gelişmiş füze sistemleri ve radar görünmezliği sayesinde düşman hava sahasına sızarak mühimmatlarını bırakmak üzere tasarlandı. Özetle, iki uçak da farklı amaçlara hizmet etmesi, F 16’nın yüksek manevra kabiliyeti, F 35’in ise radar görünmezliği ile ön plana çıkıyor, bu durumda her iki uçağı da elinde bulunduran ülke sadece birini bulundurana göre avantajlı olacaktır.
Rusya üretimi S-400 Hava Savunma Sistemi satın almamız gerekçe gösterilerek üretici ortak olduğumuz F 35 projesinden 2019 yılı itibariyle çıkarılmamız sonrasında projede de bir takım maliyet ve üretim sorunları ortaya çıktı. Başta Tusaş olmak üzere Türk firmalarının projeden çıkarılması hem F 35 projesine hem de Türkiye’ye zarar vermiştir. Türkiye gelecekte yapacağı parça üretimlerinden yaklaşık 10 milyar dolar gibi bir kazanım elde edecek ve satın almış olduğu F 35’lerin bir kısmının parasını çıkarmış olacaktı. Proje tarafında ise tedarikçi Türk firmaları yerine (Alman Rheinmetall gibi) farklı firmalarla niyet mektupları imzalandı ancak maliyet artışının kaçınılmaz olduğu gerçeği zaman içerisinde sık sık basında yer aldı.
Halihazırda tanesi 100 milyon doların üzerinde olan F 35’e 20 milyon dolar kadar da Türkiye’nin projeden çıkarılmasının maliyeti olacağı hesaplanıyor.
Savaş uçaklarını satın almak kadar bir de onları uçuşa hazır tutmanın maliyeti vardır. F 35 bu konuda deyim yerindeyse “Astarı yüzünden pahalıya geldi” cümlesinin tam karşılığıdır.
ABD Hükümet Sorumluluk Ofisi (GAO)’nun yayınladığı raporda ise F 35’in saatlik uçuş maliyeti 42 bin dolar olarak hesaplanırken, F 16 için saatlik uçuş maliyetinin 26 bin 927 olduğu belirtiliyor.
Lockheed Martin tarafından 2000’lerin başında F 35 projesi için toplam 233 milyar dolar gibi görece mütevazı bir rakamlık maliyet tahmini yapılırken 2021 yılında bu maliyetin 412 milyar dolara kadar yükseldiği açıklanmıştı.