Liyakatın, uzmanlık gerektiren her işte öneminin unutulmaması gereken ülkemizde, TCMB Başkanı yine değişti. Kuralına uygun temeline uygun yapılan binalar nasıl depreme karşı koruyor ise; temelleri kadar güçlü olan kurumlar, liyakat ve teamüllere ne kadar uygun olursa ekonomik depremlere karşı bizi o kadar korur.
Merkez bankası başkanlığına, Fatih Karahan atandı. Böylece Karahan, son 5 yılda atanan 5. başkan oldu. Yeni TCMB Başkanı Fatih Karahan ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.
Dr. Artunç Kocabalkan, Prof. Dr. Ahmet Kasım Han ve Ahmet Akarlı ile yaptığı “Kes Tıraşı” programında yeni başkanı değerlendirdi.
Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, siyasi ve ekonomik dinamiklerin entegrasyonunu ve bu dinamiklerin Merkez Bankası politikaları üzerindeki etkilerini vurgularken, Ahmet Akarlı, yatırım bankacılığı ve makroekonomik analiz perspektifinden Türkiye’nin ekonomik durumunu değerlendiriyor, özellikle yabancı raporlar ve Merkez Bankası politikalarının etkileri üzerinde duruyor. Dr. Artunç Kocabalkan ise global ekonomik trendler ve Türkiye ekonomisinin bu trendler içindeki pozisyonu hakkında görüş bildiriyor.
Ahmet Akarlı, atanan kişilerin yetkinliklerine ve Merkez Bankası’nın teknokratik bir şekilde işleyişi için alt kademedeki teknik ekibin önemine vurgu yapıyor. Siyasi kısıtlamaların varlığına dikkat çekilirken, bu durumun Türkiye’nin finansal piyasalardaki volatilitesini artırdığı ve yatırımcıların karşılaştığı belirsizlikleri pekiştirdiği belirtiliyor. Risk ve belirsizliğin yüksek olduğu bir ortamda, ekonomik istikrar ve güvenin sağlanmasının zorlukları üzerinde duruluyor.
Prof. Dr. Ahmet Kasım Han ise, özellikle 2000’lerin başında yaşanan, Türkiye’nin uluslararası alanda daha değerli bir konuma gelmesine katkıda bulunan, gelişmelere dikkatleri çekti. Ancak, Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılan atamaların her zaman ideal olmadığını, ancak yeni atamanın yine de iyi bir aday olduğunu belirtiyor.
Yeni Dönemde Alınan İlk Kararlar
Yeni Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, göreve başlamasıyla ilgili ilk açıklamasında, ana hedeflerinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu ve enflasyonun hedefe uygun bir noktaya gelmesi için parasal sıkılığı sürdürme konusunda kararlı olduklarını dile getirdi.
Ayrıca, Merkez Bankası mevduat ve katılım bankalarının Türk Lirası cinsinden mevduatları için zorunlu karşılıklarla ilgili düzenlemeler yaptı. Bu düzenlemeler, Türk Lirası’nın değerinin desteklenmesi, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi ve TL mevduatların teşvik edilmesi amacı taşıyor. Bankaların belirli koşulları karşılamaları halinde, bir aydan uzun vadeli TL mevduat ve KKM hesapları için zorunlu karşılıklara üç ayda bir faiz ödenecek.
Ekonomist İris Cibre, Yeni TCMB Başkanı’nın göreve geldiği tarihe ilişkin ekonomik verileri paylaştı:
Ocak Ayı Enflasyonu Bugün Açıklanıyor
Bloomberg News tarafından yapılan bir ankete göre, Ocak ayı enflasyon tahmini %6,5 olarak belirlendi. Eğer TÜİK tarafından açıklanacak olan Ocak ayı enflasyon oranı bu tahminle uyumlu olursa, Türkiye’nin enflasyonu Ağustos ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış olacak. Bloomberg Economics, Türkiye’deki enflasyon risklerinin yukarı yönlü olduğunu ve Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz oranlarını artırmak yerine alternatif araçlarla bu riskleri yöneteceğini vurguladı. TÜİK, Ocak ayı başlıca enflasyon rakamlarını yarın (Pazartesi, 5 Şubat’ta, yerel saatle 10:00’da) açıklayacak.
Deutsche Bank’tan Yeni Açıklama
Deutsche Bank AG’ye göre, Türkiye Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi ve enflasyondaki artış, eski Başkan Hafize Gaye Erkan yönetimindeki bankanın Ocak ayında sona ereceğini belirttiği daha fazla faiz artırımı için alan açtı.
“Yeni başkanın atanmasıyla birlikte yakın vadede daha güçlü enflasyon baskısı görüşümüz göz önüne alındığında, 250 baz puan veya hatta 500 baz puan daha önden yüklemeli sıkılaştırma için alan görüyoruz. Christian Wietoska’nın da aralarında bulunduğu stratejistler, “İkincisi henüz fiyatlanmadı,” diye yazdı. Cuma günü itibariyle swap piyasası Mayıs ayına kadar faiz oranlarında neredeyse hiç değişiklik olmayacağını fiyatlıyordu.
Gündemden Kısa Kısa
Putin’den Ziyaret
Reuters’a Çarşamba günü konuşan bir Türk yetkili, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Şubat’ta Türkiye’yi ziyaret ederek mevkidaşı Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini ve bu ziyaretin Moskova’nın Şubat 2022’deki Ukrayna işgalinden bu yana Rus liderin bir NATO müttefikine yapacağı ilk ziyaret olacağını söyledi.
Putin’in yurtdışı seyahatleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Ukraynalı çocukların Rusya’ya sürgün edilmesinin bir savaş suçu olduğu iddiasıyla hakkında tutuklama emri çıkardığı geçen yılın Mart ayından bu yana kısıtlı. Rusya suçlamayı reddetti ancak Rusya UCM’ye üye olmadığı için her halükarda yasal olarak geçersiz olduğunu söyledi.
İngilte İçişleri Bakanlığından Türkiye’nin Göçmen Geri Gönderimi ile İlgili Açıklama
İngiltere İçişleri Bakanlığı yetkililerinin Türkiye’nin insan hakları endişeleri nedeniyle güvenli bir ülke olmadığını söylemesinin ardından, göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesine yönelik olası bir geri dönüş anlaşmasının hayata geçirilmesi pek mümkün görünmüyor.
Times gazetesi, bakanların Arnavutluk’la yapılan mevcut anlaşmayla aynı çizgide bir geri gönderme anlaşması yapma umutlarının, bir iç incelemenin Türkiye’nin “‘genel olarak güvenli’ olma kriterlerini karşılamayan bir devlet” olduğunu söylemesinin ardından suya düştüğünü belirtti.
TCMB KKM ve DDKKM düzenlemesi
Bu gece gelen Resmi gazetede KKM ve DDKKM’den Türk lirasına geçişin desteklenmesi ile alakalı tebliğ de değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ geldi. Buna göre gerçek kişilerin KKM ve DDKKM yapabilmesi için elinde bulundurması gereken tutarın 31 ocak itibari ile hesabında bulundurması gerekirken tüzel kişilerde 30 haziran 2023 itibari ile elinde bulundurması zorunluluğu getirildi.
Piyasalar
Piyasaların ve bu hafta yatırımcıların takip edeceği önemli veri tarihleri ise şöyle:
5 Şubat Pazartesi: TÜİK Enflasyon verisi
8 Şubat Perşembe: TCMB Enflasyon Raporu – Çin Enflasyon verisi
BİST
BİST 100 endeksi, Cuma gününün en düşük seviyesi olan 8.646.12 puana ve en yüksek seviyesi olan 8.622.19 puana ulaştıktan sonra, bir önceki güne göre yüzde 0,23 yükselerek 8.665,68 puan seviyesinden haftayı kapattı.
ASYA
Asya piyasalarında, karışık seyir hakim. Çin Shanghai endeksi yüzde 1,46’lık düşüşle 2.730,15, puanla haftayı kapatırken, Japon Nikkei endeksi yüzde 0,41’lik yükselişle 36.158,02, Güney Kore Kospi endeksi yüzde 2,87 artarak 2.615,31, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,21’lik azalışla 15.533,56 puanla haftayı tamamladı.
ABD
ABD borsalarında pozitif seyir hakim. Dow Jones endeksi, önceki güne göre yüzde 0,35’lik bir yükselişle 38.654,42, S&P 500 endeksi yüzde 1,07’lik bir artışla 4.958,61, Nasdaq endeksi yüzde 1,74’lik bir artışla 15.628,95 puana ulaştı.
AVRUPA
Avrupa’daki piyasalar, haftayı pozitif kapattı. Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,05’lik yükselişle 7.592,26, Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,35’lik artışla 16.918,21 puandan kapanış yaptı.
İngiltere’de de FTSE 100 endeksi yüzde 0,09 azalışla 7.615,54 puanla haftayı tamamladı.
Tahvil
Amerikan 10 yıllıkları geçtiğimiz hafta %4.023 seviyesinden kapanış yaparken hafta içinde sert bir şekilde %3.81 seviyesine kadar geri çekilmiş ardından tekrar %4 seviyesinin üstüne yükselmişti. Türkiye’de ise 2 yıllıklar %43.14 seviyesinde kapanırken 10 yıllıklar %27.61 seviyesinden kapanış gerçekleştirdi.
Kripto
Hafta başında gelen alışlarla birlikte 43800 dolar seviyesine fitil atan Bitcoin, haftayı 42500 dolardan kapattı. Hafta ortasında gelen Ripple’in hacklendigine dair haberler piyasada kısa süreli paniğe sebep olsa da piyasanın genel görüntüsünü değiştirecek bir etki bırakmadı. Mevcut makroekonomik verilerin ve politik belirsizliklerin 2024 yilinin piyasalar için kolay bir yıl olmayacağını işaret ettiği bir ortamda gittikçe “kurumsallaşan” Bitcoin de bu ortamdan şüphesiz ki etkilenecektir. Diğer yanda, yeni seneye olumlu haber akışıyla başlayan ve olumlu haber akisinin sene içinde devamı gelmesi beklentisiyle birlikte Bitcoin’i ve kripto paraları oldukça ilginç bir sene bekliyor. 42000 ve özellikle 40000 dolar seviyeleri kısa vadede yönümüzü belirleyici seviyeler olacaktır. Fakat 35500 dolar seviyesine kadar gelebilecek olası bir düşüşün orta vadede trendi bozmayacagini unutmamamız lazım. Yatirimcilarin dikkatle izlemesi gereken bir diğer seviye 45500 dolar seviyesidir. Bu direncin üzerindeki haftalık kapanış piyasada ki pozitif rüzgarın güçleneceğine dair bir sinyal olacaktır.