Çok zor bir 2019 yılı bizi bekliyor

0
278

Dün yayınlanan reel sektöre ilişkin Aralık ayı verilerine göre;

. Reel kesim güven endeksi Aralık 2018’de aylık 1,3 puan azalışla 91,5 seviyesine geriledi, mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi aylık 0,9 puan artışla 97,7 puan oldu; iç piyasada zayıflık sürerken yatırım ve istihdam beklentilerindeki bozulmaya rağmen sektör gelecekten umutlu

. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, Aralık 2018’de bir önceki aya göre değişmeyerek %74,1 seviyesinde gerçekleşti

. Hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde güven Aralık 2018’de bir önceki aya göre sırasıyla %2,2 ve %6,3 artarken inşaat sektöründe %2,1 azaldı.

İnşaat sektöründe vergi indirimlerine rağmen arz fazlasının yarattığı doygunluk sektöre yönelik olumlu bir tablo ortaya koymuyor.

Perakende ticarette vergi indirimleri, kampanyalar, yılbaşı hareketliliği ve indirim sezonuna girilmesi Ocak ve Şubat aylarında da hareketliliğin sürmesine sebep olabilir.

Turizm sektöründe 2017 yılı Mayıs ayı ile birlikte 12-aylık toplam ülkeye gelen turist sayısındaki artış eğiliminin aralıksız korunmasına rağmen gelir artış hızının turist artış hızının gerisinde kalması sektörde hizmet kalitesinin genele yayılmasının önünde engel oluşturduğunu düşünüyoruz.

İmalat sektörünü dikkate aldığımızda;

  • İç talepteki kımıldanmanın stokların azalmasında etkili olduğunu anlıyoruz.
  • Dış talep tarafında ise mevsimsellikten arındırılmış ihracat miktar endeksindeki bir önceki aya göre artışlar Ağustos-Ekim döneminde aralıksız olarak zayıflayarak Ekim ayında eksi değere geriledi. 2019 yılına dair küresel büyümeye yönelik endişelerin artması dış ticaret tarafında zorlu bir 2019 yılına işaret ediyor.

Finansal şartlarda ise zorluk devam ediyor;

  • Avrupa ve ABD merkez bankalarının likidite musluklarını kapattıkları mevcut ortamda, toplayabildiği mevduattan çok daha fazlasını kredi olarak vermek durumunda kalan Türkiye bankacılık sektöründe kredi şartlarının zorlu bir tablo ortaya koyması 2019 yılında hizmet ve üretim tarafında arz ve talep dengesi açısından çok daha zorlu bir ortama işaret ediyor.

Trump faktörü hem ekonomi hem de piyasalar üzerindeki baskıyı artırıyor;

  • ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı ateşkesinden çok hızlı sonuçlar alınamaması, küresel büyümeye yönelik endişeler, bütçe talebine kırmızı ışık yanan ve vergi indirimlerini olanağının 2019 yılında kaybedecek olan ABD Başkanı Trump’ın Fed’e yönelik faiz düşürme baskısının piyasalarda yarattığı satış baskısının beklenti ve güven endekslerini aşağı çekerek piyasalarda ayı piyasa baskısının artması hem Türkiye piyasaları dolayısıyla da TL üzerindeki baskıların korunmasında etkili olacak.