3 Ekim 2019 tarihli raporunda Coface, hidrokarbon fiyatlarındaki dalgalanmalar ve Batı ülkelerinin yaptırımları karşısında Rusya’nın “Rus Malı” konseptini öne çıkaran bir strateji geliştirmesine yönelik olarak elde edilen sonuçların karışık bir tablo sergilediğini vurguluyor.
Raporda yer aldığı üzere, Rusya Kırım’ı topraklarına eklemesi sonrasında Batı ülkeleri yaptırımlar uygulamış, bu sebeple Rusya ekonomisini çeşitlendirme çabalarını hızlandırmak için ithalata ve hidrokarbon ürünlerine olan bağımlılığını azaltmak amacıyla bir dizi işleyişi uygulamaya koymuştu. Coface ithalatı yerli üretim ile ikame etme isteğinin birçok etkene bağlı olduğunu ve bunların hepsinin mevcut olmadığını belirtiyor.
Konuyla ilgili olarak yayınlanan basın bülteninde şu detaylar yer alıyor:
““Rus Malı” stratejisi ekonominin kilit sektörlerini hedefliyor
Yabancı yatırımı teşvik etmeye yönelik özel yatırım sözleşmeleri, “Rus Malı” etiketli ürünlere yönelik seçici vergi, indirimler, kamu ihalelerine imtiyazlı erişim gibi şirketlerin ölçeklerini değiştirmelerine yardımcı olacak birçok girişim bulunmaktadır. Modernizasyonu, teknolojiyi ve yenilikçiliği teşvik etmek amacıyla, Rusya İhracat Merkezi oluşturulurken çeşitli teşvik programlarına yer verilmiştir (özel ekonomik bölgeler, kamu finansmanı, araştırma ve sanayinin birbirine yakınlaştırılması, ihracat desteği, vs.).
Yerli üretimi teşvik etmeye yönelik bu girişim ile ilgili olarak, gıda, ilaç, otomotiv ve bilgi teknolojisi sektörleri halihazırda kendi düzenlemelerine ve teşvik mekanizmalarına sahiptir.
En önemli sonuçların alındığı sektör Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelerden yapılan ithalata ambargonun uygulandığı gıda sektörü olurken. Gıda ithalatına uygulanan ambargo sonrasında yaşanan sıkıntılar fiyatların yükselmesine yol açarken bu durum Rus tüketicileri ithal ürünlerden yerli ürünlere yönlendirmiş ve böylelikle gıda üretiminde önemli artışlar sağlanmıştır. Bu gelişmeler sonucunda Rusya et üretiminde kendi kendine yeter hale gelmiştir. Ancak bazı durumlarda belirli yerli ürünlerin kalite düzeyinin düşüklüğü fiyat farkına rağmen ithalatı desteklemektedir.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) sektöründe, yerli üreticilerin aynı ürünleri sunduğu durumlarda kamu kurumlarının bilgisayar, telekomünikasyon cihazları ve elektrikli ev ekipmanları ithal etmeleri yasaklanmıştır. Aynı zamanda, yetkililer enerji, istihbarat ve savunma sektörlerinde teknoloji ürünlerinin satışı üzerinde Batı ülkelerinin uyguladığı ambargoya karşı elektronik bileşen üretimini de arttırmayı amaçlamaktadır ancak bu konuda geri dönüş henüz sınırlı düzeyde olmuştur.
İlaç sektöründe de aynı şekilde ithalata olan bağımlılığın azaltılması amaçlanmaktadır ve yerli üretim için sağlanan vergi teşviklerinin yanında marketlerde yerli ürün satışları desteklenmektedir. Rus makamları ile özel yatırım sözleşmesi imzalayan yabancı sanayiciler için de özel avantajlar sağlanmaktadır. Ancak burada da belirtilen hedeflerinden uzakta kalınmıştır.
Son olarak, otomotiv sektöründe, yabancı üreticiler ile yapılan özel yatırım sözleşmeleri, yerli üretim ve yenilikçi uygulamalar için verilecek taahhütler karşılığında vergi teşvikleri, kamu ihalelerine imtiyazlı erişim ve gelecekte vergi alanındaki gelişmelere karşı korunma sağlamaktadır. Ancak Opel’in Rusya pazarına dönüşünü açıklaması durumunda, Ford’un ülkedeki fabrikalarını kapatması bekleniyor. Ticari araç ve kamyon pazarı daha dinamik ve cazip bir durumdadır.
Yapısal engeller ile karşı karşıya olan “Rus Malı” stratejisi
Girdi mevcudiyetine, üretim hatlarının modernizasyonuna ve iş ortamının iyileşmesine bağlı olan “Rus Malı” stratejisi halen karmaşık ve uzun vadeli bir süreçtir. Yaptırımlar ve karşı yaptırımlar (hem mevcut hem de potansiyel yaptırımlar), iş ortamı, artan siyasi riskler ve işgücü eksikliği yerli ve yabancı yatırımları baskılayan diğer etkenlerdir.
Ülkenin kompozitler ve petrokimya ürünleri gibi belirli yüksek katma değerli petrokimya ürünlerinde ve haddelenmiş metalürji ürünlerinde ve tüplerde açığı bulunmaktadır. Bu durum yerli hammadde işleme kapasitesindeki yetersizliğe işaret etmektedir ve yetkililer bu eksikliği de gidermeyi amaçlamaktadır.
“Rus Malı” politikası geleceğin ekonomik gerçekliklerine cevap vermek için gerekli olmakla birlikte, henüz meyvelerini vermekten çok uzaktır ve Rusya’nın üretim zincirlerinde derin ve uzun vadeli bir dönüşüm gerektirecektir.”