Coface: Polonya’da iktidar ikinci kez seçimleri kazansa da muhalefet gücünü artırdı

0
217

Coface, Polonya’da yapılan son seçimlerin sandalye sayısı ve iktidarın kontrol gücünü nasıl etkilediği, ekonomik sonuçlarının neler olabileceğini değerlendiren bir rapor yayınladı. Yorum katmadan rapordaki detayları sıralayalım.

Polonya’nın iktidarda olan sağcı Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), kıl payı da olsa ikinci kez seçimleri kazandı; ancak güçlü konumdaki alt meclisteki (Sejm-avam kamarası) çoğunluğunu artıramaması sebebiyle Senato’daki (üst meclis) kontrolünü kaybetti. Komünizmin sona erdiği son 30 yılda yapılan milletvekili seçimlerinde seçime katılım oranı ilk kez %61,7 seviyesine yükseldi.

Oyların %43,6’sını kazanıp 235 koltuk sayısı ile 460 kişilik Sejm’in çoğunluğunu elde eden PiS yeniden hükümet kuracak. PiS, 2015 yılında yapılan seçimlerde oyların %38’ünü almış ve yine 235 sandalye sayısına sahip olmuştu. Sivil Koalisyon (KO) oyların %27,4’ünü alarak 134 sandalye sayısına ulaşırken, sol kanattan Demokratik Sol İttifakı (SLD) %12,6’lık oy oranı ile 49 sandalye, Polonya Halk Partisi (PSL) %8,6’lık oyla 30 sandalye ve yeni aşırı sağ parti olan Konfederesyon (Konfederacja) %6,8 oyla 11 sandalyeye sahip oldu.

Bununla birlikte 100 sandalyeden oluşan ve üst meclis olarak adlandırılan Senato’nun kontrolünü 51 sandalye sayısı ile muhalefet partileri sahip olurken PiS 49 sandalyeye sahip oldu. Coface bu dağılımı şöyle yorumluyor “Senato yasaları erteleyebilir ve değiştirebilir, PiS’in mutlak çoğunluğa sahip olduğu Sejm ise bu tür manevraları hükümsüz kılabilir”. Coface, Senato’nun birçok kilit makamlara aday gösterme konusunda söz hakkına sahip olmasının PiS’in hükumetin tüm kurumlarını kontrol altında tutma hamlelerini zayıflatacağını öne sürüyor.

Seçimler öncesi yapılan anketler PiS’e daha fazla desteğe işaret etmişti. Bunda çocuk yardımı programı, emeklilik yaşının düşürülmesi ve 26 yaşın altındaki vatandaşların gelir vergisini rafa kaldırmayı kapsayan çeşitli sosyal tedbirlerin daha fazla seçmeni çekmesinde etkili olduğunu belirtiyor Coface. Sosyal harcamadaki artış ekonomide canlanma ve rekor seviyesindeki tüketici güveni bağlamında yapıldı. 2018 yılında %5,1 büyüyen Polonya ekonomisinin bu yıl hanehalkı harcamalarının öncülüğünde %4,4’lük büyümeye ulaşacağı bekleniyor.

Coface son seçimlerde muhalefetin oylarının artmasının büyük bir sürpriz olmadığını şöyle açıklıyor: “Seçmenlerin bir kısmı, milliyetçi ve gelenekselci söylemlere ve Polonya toplumundaki bölünmeleri daha da şiddetlendiren otoriter bir siyasi tarza karşı muhalif olduklarını dile getirdi”. Coface, Polonya’nın ilk PiS döneminde, Polonya’daki hukukun üstünlüğünü ihlal etme endişesiyle AB’nin temelini oluşturan liberal demokratik değerlerin aktif bir rakibi olarak ortaya çıktığını belirtiyor ve Aralık 2017’de Avrupa Birliği anlaşmasının 7. Maddesi’nin Polonya’ya karşı devreye alındığını, söz konusu mekanizmanın Avrupa Birliğinin temel prensip ve değerlerinin üye ülkelerden biri tarafından ihlal edilmesi durumunda devreye girdiğini ekliyor.

Riskler

PiS’in yeniden Sejm’de mutlak çoğunluğu elde etmesi iktidardaki partiye yasaları istediği formda sunulması imkanını veriyor. Ancak önceki dönemle kıyaslandığında, muhalefetin kontrolündeki üst meclis ile artık çok daha zor olacak. Bu özellikle gelecek yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde PiS’in cumhurbaşkanlığını kaybetmesi halinde geçerli olacak. 2020 yılında 5 yıllık süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, PiS kökenli ve PiS tarafından parlamentoya sunulan yasa tasarılarının çoğunu destekledi. Coface, Polonya’daki muhalefetin yeni hedefi cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak olsa da Duda’nın anketlerde yüksek destek alması dikkate alındığında bunun ihtimal dahilinde de olsa görece olarak zor olduğunu vurguluyor. Muhalefet son seçimlerden sonra gücünü artırdı. Bu Senato’yu kontrol altına almakla ilgili fakat parlamentoya sol-kanat parti ile gelen hükumet için zor bir siyasi durum. Sol kanat parti PiS’in kürtaj yasalarını iptal ve eşcinsel haklarını teşvik ederek PiS politikalarına meydan okumayı planlıyor.

Bu dönem ekonomik ve mali durum daha az destekleyici. Hanehalkı harcamalarını güçlü seviyede tutacak sosyal tedbirlere rağmen zayıflayan küresel ortam durumu kötüleştirecek ve Polonya’nın GSYH büyümesini kademeli olarak aşağı çekecek. Alman ekonomisine bağlı olarak halihazırda cansız küresel talepten olumsuz etkileniyor, fakat bunun yanında Brexit sonrasında AB fonlarına ulaşım azalacak ve hatta Polonya’nın hukukun üstünlüğünü ihlal etmesi endişeleriyle kesintiye de uğrayabilecek. 2020 yılında hükumet devlet bütçesini dengelemeyi planlıyor fakat bu emeklilik reformu ücretleri, karbondioksit emisyon sertifikaları ve 5G frekanslarının satışı gibi tek seferlik gelirlerle sağlanacak. Bütçeyi dengelemek için dolaylı vergilerin artırılması ve sosyal katkılarda değişim gibi tedbirlerin devreye girmesi gerekecek. Zorlu ekonomik şartlarda sosyal harcamaların ele alınmasının zorlaşacağına inanıyor Coface.

Coface A3 (yeterli) olarak riskini değerlendirdiği Polonya’nın 2019 ve 2020 yılları için GSYH büyümesini sırasıyla %4,4 ve %3,6 öngörüyor.

Dr. Fulya Gürbüz