BİST’de Kritik Seans!

0
221

Piyasa,5 Eylül çarşamba günü açıklanacak olan Orta Vadeli Plan’ı bekliyor;

Dr. Artunç Kocabalkan Colendi yayınında :“Borsada kağıt seçimine dikkat etmek lazım. Eylül’de bence borsa yükselerek başladı ve yükselerek devam edecek. Faiz indirimi beklentisi tekrar konuşulmaya başlanacak, enflasyondaki düşüşü göreceğiz, ekonomideki yavaşlamayı göreceğiz. O yüzden borsada çok dikkatli olmak lazım, her sektörde her kağıdı seçmemek lazım.” Uyarılarında bulunmuştu.

Orta Vadeli Program’ın (OVP) yarın açıklanacak olması, Borsa İstanbul (BIST) yatırımcıları arasında büyük bir merak uyandırıyor. Hem yerel hem de global piyasalardaki belirsizlikler, BIST üzerinde önemli etkiler yaratırken, yatırımcılar bu açıklamanın piyasalar üzerinde nasıl bir yansıması olacağını yakından takip ediyor.

Son dönemde, özellikle gelişmekte olan piyasalarda yaşanan sancılı süreçler, Borsa İstanbul gibi piyasalarda dalgalanmalar yaratıyor. Bu süreçte, Merkez Bankası’nın olası yeni yol haritası ve faiz politikaları gibi kararlar, piyasaların gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda belirleyici rol oynayacak. Yatırımcılar için en büyük soru işareti, Türkiye’nin makroekonomik görünümüne yönelik yeni hedeflerin ve politikaların piyasalara nasıl bir yön vereceği.

Merkez Bankası’nın faiz artırımlarının devam etme olasılığı, özellikle enflasyonla mücadele çerçevesinde alınacak kararların piyasalar üzerindeki etkisi büyük olacak. Faiz artışları, genellikle borsalarda aşağı yönlü bir baskı yaratabilirken, ekonomiyi dengelemeye yönelik politikalar ise uzun vadede olumlu bir etki sağlayabilir. Bu çerçevede, BIST’teki gelecek fiyatlamaları büyük ölçüde OVP’nin yaratacağı güvene ve yatırımcı beklentilerine bağlı olacak.

Gıda enflasyonu ve Son enflasyon verisi ile birlikte nasıl bir kış bizi bekliyor ?

Türkiye’de enflasyon, son yıllarda ekonomi ve toplum üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş durumda. Özellikle gıda enflasyonu, günlük yaşamı doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Gıda fiyatlarının hızla yükselmesi, hanehalklarının temel ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştırırken, makroekonomik dengeler üzerinde de olumsuz etkiler yaratıyor.

Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artışın arkasında birçok faktör yatıyor. Bunlardan ilki, tarımsal üretimdeki düşüş ve maliyet artışlarıdır. Son yıllarda tarım sektöründe yaşanan verimlilik sorunları, çiftçilerin artan maliyetlerle başa çıkmakta zorlanması ve ithal girdi bağımlılığı, üretici fiyatlarında ciddi artışlara neden oldu. Gübre, ilaç, mazot gibi girdi maliyetlerinin yükselmesi de ürünlerin nihai tüketiciye ulaşan fiyatlarını doğrudan etkiledi.Son zamanlarda gördüğümüz ürünlerin bedava dağıtılması,üreticinin mağduriyetinin giderek artması, tarım zincirinin dengesini bozmuş durumda

Son açıklanan Ağustos 2024 verilerine göre, genel enflasyon %58 seviyelerine ulaştı. Bu oran, 2023 yılında uygulanan sıkı para politikalarına rağmen beklenenden yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Enflasyondaki bu yükselişin temel nedenlerinden biri olarak döviz kuru dalgalanmaları ve enerji maliyetlerindeki artışlar gösteriliyor. Ancak gıda enflasyonu, halkın günlük yaşamında hissedilen en büyük sorunlardan biri olmaya devam ediyor.

Gıda Enflasyonunun sosyoekonomik etkilerine gelecek olursak…

Gıda enflasyonundaki artış, özellikle düşük gelirli hanehalklarını olumsuz etkiliyor. Türkiye’de gelir dağılımındaki adaletsizlik, gıda enflasyonunun etkilerini daha da derinleştiriyor. Düşük gelirli aileler, gelirlerinin önemli bir kısmını gıdaya harcadıkları için, gıda fiyatlarındaki artış yaşam standartlarını ciddi şekilde düşürüyor. Bu da toplumsal eşitsizlikleri artıran bir dinamik haline geliyor.

Gıda enflasyonunun diğer bir önemli etkisi ise yoksulluk oranlarının yükselmesine neden olmasıdır. Artan fiyatlar karşısında temel gıda maddelerine erişimde zorluk çeken haneler, yoksulluk sınırının altına düşme riskiyle karşı karşıya kalıyor

TÜİK Verilerine göre ;

TÜFE’deki değişim 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %6,65, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,65, bir önceki yılın aynı ayına göre %57,68 ve on iki aylık ortalamalara göre %72,45 olarak gerçekleşti.Bu tarihte açlık sınırı 8.864 TL’iken yoksulluk sınırı ise 28.875 TL idi.

Fakat son enflasyon verisi Tüketici Fiyat Endeksi, Ağustos 2024 Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %51,97, aylık %2,47 Olarak gerçekleşti

TÜRK-İŞ Verilerine göre Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 62.772,48 TL ‘ye, Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 24.962,37 TL ‘ye yükseldi.

Gıda enflasyonundaki artış, özellikle düşük gelirli hanehalklarını olumsuz etkiliyor. Türkiye’de gelir dağılımındaki adaletsizlik, gıda enflasyonunun etkilerini daha da derinleştiriyor. Düşük gelirli aileler, gelirlerinin önemli bir kısmını gıdaya harcadıkları için, gıda fiyatlarındaki artış yaşam standartlarını ciddi şekilde düşürüyor. Bu da toplumsal eşitsizlikleri artıran bir dinamik haline geliyor.

Gıda enflasyonunun diğer bir önemli etkisi ise yoksulluk oranlarının yükselmesine neden olmasıdır. Artan fiyatlar karşısında temel gıda maddelerine erişimde zorluk çeken haneler, yoksulluk sınırının altına düşme riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Meteroloji Uzmanları önümüzde’ki kışın soğuk geçeceğini belirtiyor, fakat bu verilerden anladığımız kadarı ile Soğuğu daha sert bir şekilde hissedeceğiz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN,MISIR CUMHURBAŞKANI İLE 14 YIL SONRA GÖRÜŞTÜ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ve ekonominin iki ülke arasındaki işbirliğinin en güçlü boyutunu oluşturduğuna işaret ederek, “Son 10 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz.” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz