
Özet
- 🛫 THY’nin Boeing’den 225 uçak siparişi açıklaması, iki borsada farklı yansıma buldu: Boeing hissesi %3,6 yükseldi, THY hissesi %2,5 düştü.
- 💰 Wall Street yatırımcısı, siparişi “garanti gelir” olarak gördü; BIST yatırımcısı ise “borç ve risk” fiyatlaması yaptı.
- ⚖️ “Boeing, Bet, BIST Manşeti”: Aynı haber iki farklı piyasada zıt yönlü fiyatlandı; küresel risk algısı ile yerel endişeler çarpıştı.


Boeing: Siparişe “Bet”
ABD’li uçak üreticisi Boeing için Türk Hava Yolları’ndan gelen 150’si kesin, 75’i opsiyonlu toplam 225 uçaklık sipariş doğrudan pozitif algılandı. Şirketin son yıllarda yaşadığı krizler—737 MAX kazaları, üretim hataları, Airbus rekabeti—yatırımcı güvenini zedelemişti. Bu büyüklükteki bir sipariş, yalnızca finansal açıdan milyarlarca dolarlık garanti gelir anlamına gelmiyor; aynı zamanda Boeing’in uzun vadeli üretim hattının dolduğunu ve küresel taşıyıcıların şirkete olan güveninin geri döndüğünü de işaret ediyor.
Wall Street yatırımcısı tam da bu nedenle Boeing’e “bet” koydu. Siparişin açıklanmasıyla hisse %3,62 prim yaptı. Yatırımcıların gözünde bu anlaşma, Boeing’in yeniden toparlanma sürecini hızlandıracak bir katalizör oldu. Sipariş, Boeing’in nakit akışını güçlendirirken, kâr marjlarını da uzun vadede destekleyecek.
THY: BIST’te Manşet Farklı
Aynı haber Borsa İstanbul’da çok farklı yankılandı. THY hissesi günü %2,59 kayıpla kapattı. Neden? Çünkü yatırımcılar için bu sipariş doğrudan maliyet ve finansman yükü anlamına geliyor. 2033’e kadar filosunu ikiye katlamayı hedefleyen THY, ciddi bir borçlanma dönemine giriyor.
Uçak siparişleri genelde uzun vadeye yayılır, ödemeler leasing ya da krediyle desteklenir. Ancak küresel havacılık sektöründe belirsizlikler sürüyor: petrol fiyatlarındaki dalgalanma, jeopolitik riskler, faiz oranlarının yüksek seyri ve talep döngüsündeki kırılganlıklar yatırımcıları tedirgin ediyor. THY yatırımcısı, kısa vadede nakit akışında baskı ve bilançoda ağır borç yükü göreceğini düşünüyor.
Dolayısıyla aynı haber, Boeing için “sipariş = nakit” iken, THY için “sipariş = borç” algısıyla fiyatlandı. Bu durum, yerel yatırımcı ile küresel yatırımcı arasındaki risk değerlendirmesindeki farkı net biçimde ortaya koyuyor.
Küresel–Yerel Algı Çarpışması
Bu fiyatlama farkı, aynı zamanda piyasa psikolojisinin nasıl farklı işlediğini gösteriyor. Küresel yatırımcı için haber, Boeing’in gelir tablosuna doğrudan katkı sağlayacak somut bir kazanç. Yerel yatırımcı içinse, THY’nin gelecekteki borçluluğu, faiz yükü ve operasyonel maliyetleri öne çıkıyor.
Burada kritik soru şu: THY’nin filo büyümesi uzun vadede küresel ağını güçlendirecek mi, yoksa aşırı borçlanma riski nedeniyle şirketin kârlılığını baskılayacak mı? Şirket, dünya çapında agresif büyüme stratejisini sürdürürken, yatırımcı kısa vadede temkinli davranıyor.
Boeing, Bet, BIST Manşeti
“Boeing, Bet, BIST Manşeti” ifadesi bu farklılığı özetliyor. Boeing tarafında yatırımcılar, siparişi güvenle fiyatladı ve hisseyi yukarı taşıdı. BIST tarafında ise aynı haber, temkin ve satış getirdi.
Bu tablo, küresel piyasalar ile yerel piyasalar arasındaki algı farkını gösteren tipik bir örnek. Wall Street, uzun vadeli gelir potansiyeline “bet” koyarken, Borsa İstanbul kısa vadeli risklere manşet attı.
Sonuç: Kimin Hikâyesi?
Boeing için THY siparişi, toparlanma hikâyesinin yeni bir bölümü. THY içinse bu, uzun vadeli büyüme planının parçası ama kısa vadede borç ve maliyet yükü demek. Yatırımcılar farklı pencerelerden bakınca, aynı haber Boeing için kazanç, THY için kayıp olarak fiyatlandı.
Sonuçta “Boeing, Bet, BIST Manşeti” başlığı, bu çelişkili tabloyu en iyi anlatan özet oldu: Bir taraf kazanırken, diğer tarafın omuzlarına yük bindi.