“Ekonomik dengeler değişiyor” Türkiye ve dünyada değişen ekonomik dengelerden bahseden İstanbul Finans Merkezi Girişimi Başkanı Artunç Kocabalkan, sektörün bu değişken durumdan nasıl etkilendiğini ve gelecekte hangi potansiyel sorunların ortaya çıkabileceğini, bunlarla nasıl başa çıkılabileceğini dile getirdi. Kocabalkan şu sözlere yer verdi, “Biz her toplantımızda globalleşen dünya içerisinde ülkemizin durumundan bahsediyoruz. Şu anda bir Stagflasyon durumu söz konusu. Stagflasyon hem ekonomik aktivitenin yavaşlaması hem de fiyat genel düzeyinin aynı anda artması anlamına geliyor. Esasında bakıldığında bu iki durumun aynı anda oluşması zor gibi düşünülebilir. Fakat bunun gerçekleştiğini görme imkanım oldu. Örneğin birinci elde fiyatlar %10 gibi arttı, ikinci elde ise fiyatlar %5 oranında arttı diyelim, hiç olmadı %1 artsın. İşte oluşan bu durumun Türkçesi veya ekonomi dilinde karşılığı stagflasyondur. Döviz arttığında birinci elde fiyatlar da artıyor. İkinci elde ise bu gelişme karşısında parayı elde tutma düşüncesi oluşuyor.
Bu durumda birinci el ile ikinci el arasında bir fiyat farkı oluşuyor. Birinci el fiyatındaki kurun geri alınabilir seviyeye gelmesi lazım veya ikinci eldeki talebin artarak fiyatları yavaş yavaş yukarı çıkarması lazım dedi. “Çalışana umut vermek gerekiyor” Piyasadaki dalgalanmaların moral bozmaması ve insanlarla iletişimi sürdürmek, çalışanları motive etmek gerektiğini belirten Kocabalkan şöyle devam etti, “Yetkili satıcınıza, satış görevlinize değer vermeniz gerekiyor. Yetkili satıcı dediğiniz kişi aynı zamanda sizin müşteriniz de. Yani geniş çerçevede düşündüğümüzde onun ailesi, akrabası, yakınlarından bir tanesi elbet bir alım yapacak. Bu noktada öncelikle çalışana değer vermek, umut vermek gerekiyor. Bu noktada belki de cirolar artıyor ama kâr oranı artmıyor, bu durumda nasıl umut vereceğiz diye düşünebilirsiniz. Biz insanlar duygusal varlıklarız. Belki bu umudu para olarak, maddi anlamda değil ama duygusal manada, yanlarında olduğunuzu hissettirerek verebilirsiniz. Yani dünyada da Türkiye’de de umuda ihtiyaç var. Eğer umut olmaz ise yarınla ilgili beklentiler de olumsuz olacak, olumsuz düşünceler ağır basarsa ekonomik aktivite de yavaşlayacaktır.” “Başarılı olmanın en önemli unsuru işi bilmek” Başarılı olmak için o işe gerçekten hakim olmanın gerekliliğini vurgulayan Kocabalkan, “Bildiğiniz işi doğru yaptığınız sürece başarılı olursunuz. Tekstilden para kazananların farklı sektörlere yöneldiğinde işi bilmeyenlerin battığına hepimiz şahit olduk, gerçek tekstilciler ise işlerine devam ettiler. Yapacağınız işi biliyor olmak bu noktada mevcut işlerinize devam edip etmeme kararını verme sürecinde birinci unsurdur. Bir diğeri ise nakit yönetimini iyi kavramak. Nakit yönetimi kanımca önümüzdeki iki sene boyunca çok önemli olacak. Teminatlar tarafında ise sıkıntılar meydana gelebilir. Örneğin konuya İstanbul üzerinden bakarsak gayrimenkul fiyatları neredeyse %50 aşağılara düştü. Yani bu da daha fazla teminat anlamına geliyor ki likiditenin önemi burada ortaya çıkıyor.” dedi. Diğer ülkelerdeki durumu da değerlendiren Kocabalkan, “Avrupa bize nazaran bir miktar daha hareketleniyor. Bizim ihracat pazarımız oldukça önemli ancak Avrupa’daki büyümenin de öyle kalıcı bir büyüme olduğunu düşünmüyorum. Keza Amerika’da da durum bu şekilde. Amerika senelerdir enflasyon yaratmaya çalışıyor ki ekonomik aktivite bir miktar olsun.” hareket ettiler ve Türkiye bütçesinde iyileşme gözlendi. Ülke ayağını yorganına göre uzattı, faiz harcamaları azaldı. Günümüzde ortaya çıkan bu resme bakarak gelecekle ilgili tahmin yapmak oldukça zor. Bunun için Türkiye’yi bulunduğu yerden, değerlendirildiği sınıftan çıkarıp başka bir yere koymak gerekir. Bu şekilde yaparsak ortaya bambaşka bir tablonun çıktığını görürüz. Ancak umutsuzluğa kapılmamamız gerekiyor. Hükümetimiz sürdürülebilir bir gelecek için ekonominin çok önemli olduğunu biliyor. İşin özü likiditemizi yüksek tutuyor olmamız ve uzun vadeli yatırımlar için bir kez değil on kez düşünmemiz lazım.”